'Hainler' ve 'ihanet' bolluğunda...

Sol gelenekte; "ihanet"in adı, "döneklik", hatta "ajanlık"tır. İçinde yer aldığınız örgütün yönetimine itirazınız, anında damgalanır. Karşı görüşte olanlara yaptırımlar, cezalandırmalar uygulanır. Radikal örgütlerde, işkence ve öldürmeye varan durumlar görülür. “Şiddet içermeyen” cezalandırmalarda da; “mahalle” dışına atılır, yalnızlaştırılırsınız...

En çarpıcı örnekler, Stalin Rusya'sında yaşanmıştır. Devrimin önde gelen isimleri, uydurma mahkemelerde yargılanarak, idam edilmiştir.

Sağda da çok farklı bir kültürden söz edilemez. Orada da benzer “suçlama” refleksleri vardır. Referandum döneminde, bazı fanatik çevreler; "evet" kampanyalarına katılmayanları, "hayır" diyenlere yakın duranları, değişik sıfatlarla suçluyorlar. Bu suçlamalar, "terör örgütleriyle aynı safta olmak" noktasına kadar uzanıyor.

Sonuç ne olursa olsun

Seçmene, 18 maddelik bir değişikliği (Cumhurbaşkanlığı sistemini) uygun bulup bulmadığı soruluyor. Bazı vatandaşlar "hayır", bazıları "evet" diyecek. Sonuç ne olursa olsun, 2019’a kadar bu ülkenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iktidar partisi AK Parti olacak...

Bütün bunlarda bir anormallik yok. Referandum sonuçlarının bu kadar gerilim konusu haline gelmesini, geri dönülemez pozitif-negatif çizgilerle tanımlanmasını ise anlamak zor. Normal bir ülkede; bir referandum, ülkenin ana karakter veya formatını etkileyemez. Çoğulculuk, insan hakları, inanç ve vicdan özgürlüğü gibi temel değerler üstünden tartışma yapılmaz...

Biz ise son dönemde "Türkiye'nin bekası oylanacak", "15 Temmuz'dan yana olanlar ve olmayanlar ortaya çıkacak", “Cumhuriyet-Padişahlık oylaması yapılacak” gibi söylemlerle karşı karşıyayız.

Fanatizmi körüklemek

Siyasetin merkezindeki güçlerin, fanatizmi körüklemeleri, kısa vadeli hesaplarla toplumu gerginliğe sevk edici dil kullanmaları, tehlikeli. Bu tür yaklaşımların sandıkta ters tepme ihtimali de yüksek. Bunca suçlamaya, "ihanet" gibi sözcüklerin havalarda uçuşmasına, sosyal medyadaki kutuplaşmaya karşın; ortalama toplum, referanduma, sakin bir şekilde hazırlanıyor. İnsanlar, önerilen değişikliğin, kendi yaşamlarına nasıl bir etkisinin olabileceğini anlamaya çalışıyorlar. Toplumun genel sağduyusunun farkında olmayanlar, gürültü patırtı arasında, ortaya çıkacak sonuca çok şaşırabilirler...