“Hazır değilsek aşk gelmez gelse de hemen gider”

RÖPORTAJ: NİLÜFER KAS

n.kas@hotmail.com

Hande Akın’ın aşkla ilgili seminerlerinin konuğu, kitapları tüm dünyada ‘en çok satan’ yazar Debbie Ford. Hande Akın bağımlı aşkları, aşkı çağırmanın yöntemlerini, etkileyici olmanın formülünü anlattı.

İlişkilerde bağlı mı, bağımlı mı olanlar mı mutluluğu daha kolay yakalıyor?

Bağımlılığın her türlüsü kişinin kendi kimliğini yok etmesidir. Bağımlı olmak, ilişkinin sonunu getirmek için yapılabilecek en büyük yanlışlardan biridir. Mutluluğu sürdürmek isteyen kişi, kendi kimliğini koruyarak ilişkiyi yaşamalıdır. Bağlı olmak ise çok farklı bir kavram. Bu; ilişkiyi karşılık beklemeden beslemek, geliştirmek, derinleştirmektir. Yani ilişkiye emek vermektir.

Aşk çağrıldığı zaman gelir mi?

Gelir. Kalben, ruhen, bedenen, zihnen bir bütün olarak çağırdığımızda, ona hazır olduğumuzda aşk gelir. Dört koldan hazır değilsek aşk gelmez, gelse de geldiği gibi gider. Bilinçaltımızda yer alan aşkla ilgili korkularımızı, negatif duygularımızı ve verimsiz inançlarımızı da temizlemeliyiz. Bunun için de kişinin öncelikle kendiyle yüzleşmesi, sıkı bir temizlik yapması, en başta kendine aşık olması şarttır.

“Eskiyle bağın kopması gerek”

Çok uzun zaman aşka kapı kapatmış birinin aşık olabilmesi için hangi şartların oluşması gerekir?

Kişinin kendini aşka kapatmasının mutlaka bir sebebi vardır. Önce bu sebeple yüzleşmeli ve bu sebebin oluşturduğu negatif duyguları temizlemeli. Eski ilişkilerle hesap kapatılmalı. Çoğumuz bilinçsizce, farkında olmadan ruhen bağımızı sürdürüyor, eski ilişkilerin enerjisini taşıyoruz. Bu ilişkilerden edindiğimiz kızgınlığı, kırgınlığı, suçluluk, değersizlik, yetersizlik duygularını ve daha pek çok duyguyu fark etmemiz şart.

Çok hoş kadınlar var ama uzun zamandır yalnız olduklarını söylüyorlar. Bu yalnızlığın nedeni erkekler mi? Yoksa kadının etrafına görünmez bir duvar örmesi mi?

Tek bir sebep yok. Korkular, endişeler, ‘konfor alanından çıkarsam başıma ne gelecek’ bilinmezliği, belirsizliği, geçmiş deneyimlerin hissettirdikleri... Bu duvarlardan erkekler kadınları görmüyor bile. Görse de o duvara tosluyor.

Sadakatsizlik olmasın diye ihaneti aklından bile geçirmeyenler var. Bu gerçek bir aşkın sonucu mudur?

Aldatma, partnerin eksikliği değildir. Aldatan kişinin kendi eksikliğini giderme arayışıdır. Gerçek aşkta kişinin dürtüleri başka bir kadını ya da adamı arzulasa bile kişi doğruluk, dürüstlük değerleri ile sadakatsiz davranmayı reddeder. Seçimini; kimliğini oluşturan kendi öz değerlerinden yana kullanır.

Etkileyici olmanın formülü var mı? Varsa nedir?

Bu işin genel geçer bir formülü varsa bana da söyleyin lütfen! Her birey özgündür, eşsizdir ve kendi özel formülü vardır. O formülü sadece kendi yaratabilir.

“Kendinize aşık olun”

Birini kendine âşık etmek için neler yapmalı?

Önce kendine âşık olmalı. Kendinizi gerçekten sevdiğinizde yaydığınız enerjiyle aşkı kendinize çekersiniz. Hiç şüphe duymadan istemeli ve aşkı yaşayacağınıza inanmalısınız. Sonra kendi formülünüzü uygulayabilirsiniz.

Kalbi kırıklara ve yeniden sevme cesaretini gösteremeyenlere ne öneriyorsunuz?

Suçlamaya girmeden kendileriyle ve ilişkilerinin gerçekleriyle yüzleşsinler. Egonun tuzağına düşmeden yaşadıklarından ne öğrendiklerine baksınlar. Hiçbir şey tesadüfi değil, hiçbir şey nedensiz değil. Bu öğretileri gördükten sonra kişi kendini iyileştirebilir ve yeniden sevme cesaretini kazanır. Bilir ki her şey olması gerektiği şekilde, olması gerektiği zamanda oldu.

Bir ilişkide tahrip edici olan nedir?

Açık iletişim olmaması, aktif dinleme olmaması, empati yapmamak ve kendin olmamak en tahrip edici silahlar.

İlişkinin özellikle tehlikeye girdiği zamanlar var mı?

Kapalı bir kutu olmaya başlandığında, beklentilere girildiğinde, sevgiyi alıp vermek koşula bağlandığında, beslemekten vazgeçildiğinde, paylaşımlar azaldığında, iletişim kesildiğinde o ilişkinin sonu gelmeye başlar.

“Aşk aniden kapıyı çalar”

Aşkın ne kadar yakınlığa ve uzaklığa ihtiyacı var?

Aşkta mesafe olmaz.

Aşkla ilgili en büyük yanılgılar neler?

Zannetmek, ...mış gibi yapmak, sadece kendi bakış açından bakmak...

Neden kimisi art arda ilişki yaşarken kimisi aşık olmakta güçlük çekiyor?

İlişki yaşamakla aşık olmak farklır. Seçim ve isteklerinize bağlı olarak pek çok ilişkiyi art arda yaşayabilirsiniz. Ama aşık olmayı seçmezsiniz. Aşk aniden gelir. Aşk seçime bağlı değildir, bağımsızdır.

Aşkın ortaya çıkmasında hormonlar mı, sosyal ortam mı etkili?

Hem her şey etkili, hem de hiçbir şeyin etkisi yok. Aşkın ortaya çıkmasını sınırlayan bir şey olamaz. Aşk engel tanımaz.

Aşkı ele veren davranışlar nelerdir?

Herkesin kendini eleveriş, aşkını ifade ediş şekli farklıdır.

‘Aşka Gel’ seminerine kimleri bekliyorsunuz? Katılanlar ne bulacak?

Eylül ayında yapacağımız seminere aşkı yaşayan, yaşamayan, isteyen, istemeyen, merak eden, etmeyen, yalnız olduğunu hisseden, hissetmeyen herkesi bekliyoruz. Herkesin ihtiyaçları, beklentileri farklı. Katılanların her biri farklı bir şey bulacak, kendi deneyimini yaşayacak.

Aşka hazır mısınız?

- Büyük aşkı hak ettiğime, doğru kişinin dışarıda bir yerde olduğuna, onun da beni aradığına inanıyorum.

- Artık birlikte olmak istediğim insan ve yaşamak istediğim ilişki konusunda net bir fikre sahibim.

- Eski ilişkilerimin tüm duygusal yükünden kurtuldum.

- Evimde ve yatak odamda ilişki köşesi hazırladım. Ruh eşi listemi yazıp evrene bıraktım.

- Kendimi seviyorum ve kendimle olmaktan gerçekten keyif alıyorum.

- Başka birini mutlu etmek için gereken zaman, enerji ve kaynağa sahibim.

-Onun gelişini beklemenin tadını çıkarırken ruh eşim şu anda da benimleymiş gibi yaşamımı sürdürüyorum.

DEĞERLENDİRME: Hepsine ‘evet’ yanıtı verdiyseniz, büyük aşka hazırsınız demektir. Aşk her an kapınızı çalabilir.

(05.03.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)