Son olarak Kanal D’deki ‘Arka Sokaklar’da rol alan Gamze Özçelik, dizide Uğur Pektaş’la tanışmış, Ağustos 2008’de de evlenmişti. Gamze Özçelik hamile kalınca diziden ayrıldı. Çiftin 7 ay önce Murathan adını verdikleri oğulları oldu. İki yıldır her şeyden uzak olan Gamze Özçelik, yeni imajı olan siyah saçlarıyla ekranlara dönmeye hazır. InStyle Dergisi’nin Eylül sayısının kapağı olan Gamze Özçelik, Pınar Çelikel’e konuştu. Güzel oyuncu “Murathan’ı çok zor dünyaya getirdim. Doğum 24 saat sürdü. Ama hep olumlu düşündüm, umudumu kaybetmedim” diyor...

Sürprizzzz... Neredeyse iki yıldır ekranda görmediğimiz Gamze Özçelik Pektaş simsiyah saçlarla karşımızda. O kadar yakışmış ki bu saçlar yüzüne, sanki yıllardır bu renkmiş gibi geliyor birkaç dakika sonra. İncecik yüzü, yeşil gözleri ve dolgun dudaklarıyla Liv Taylor’a ikiz kardeşi kadar benzemiş (Fotoğrafçımız Koray Birand ise Megan Fox’a benzetiyor bu yeni Gamze’yi). Belki başka biri de, “Angelina Jolie’yi andırıyor,” diyebilir. “Aslında uzun süredir istiyordum esmer olmayı. Uğur da (eşi Uğur Pektaş’tan söz ediyor) söylüyordu arada. Geçen hafta boyattım,” diyor ellerini saçlarının arasında dolaştırarak. İlk gün sanki peruk takıyormuş gibi hissetmiş ama günler geçtikçe bu yeni görüntüsünü hiç yadırgamamış. Şimdilerde sadece, karşılaştığı arkadaşlarının gözlerindeki şaşkın ifadeyi görünce hatırlıyor yaptığı değişikliği.

Ama asıl değişiklik Özçelik’in bakışlarında sanki... Malum 7 ay önce oğlu Murathan’ı dünyaya getiren güzel oyuncu, sanki daha bir yumuşak bakıyor çevresine ve dünyaya. Bir anne hassasiyetiyle... ‘Çocuktan sonra hayatım değişmedi’ demek büyük bir yalan. Çünkü isteseniz de istemeseniz de tüm düzeniniz değişiyor. Murathan’la yaşamımızda çeşitli değişiklikler oldu bizim de...” derken anneliğin sabrı öğrenmek olduğunu anlatıyor. Ama öylesine mutlu ki, “Oğluuuum” derken.

Filmi bir süre başa sarmak gerekirse: ‘Arka Sokakla’r dizisinden iki aylık hamileyken ayrıldı Özçelik. Hayatının bu en özel vaktini sakin geçirmek istemiş çünkü... Planladığı gibi ruhen sakin geçirmiş. Ama bedenen oldukça aktifmiş. “Dokuz ayın büyük bir bölümünde yurt dışındaydık Uğur’la. Özellikle Londra’da. Çok güzel bir deneyimdi benim için. Gezdik, dolaştık... En sevdiğim arkadaşlarımdan ikisinin de o dönemde dizi çekmek için şans eseri Londra’da bulunması benim için çok keyifliydi. Birlikte çeşitli müzikalleri ve oyunları izleme, sokakları koklama fırsatı yakaladık. Gerçekten de Londra yaşanacak bir şehirmiş. Şimdi şimdi aklıma geldiğinde özlüyorum” diye başlıyor aktif hamileliğini anlatmaya. Sonra bir de Murathan karnındayken Paris ve Disneyland yapmışlar. Gerçi hamile olduğu için dönmedolaplara, hızlı trenlere binememiş. Eşi Uğur oyuncakları denerken, ona da yeğenini oyalama işi düşmüş.

Yemek yapmayı öğreniyor

Hamilelik günlerinden aklında kalan en önemli şeylerden birisi de kesinlikle kendini çok iyi hissetmesi. Neşeli, enerjik... “Özlüyorum o günleri bazen,” diyor şimdi bile. Hayatı setlerde geçen Özçelik, bu dönemde mutfakta kendini ilerletmiş. “Yemek nasıl yapılır hiç bilmiyordum şimdi en azından ana kuralları öğrendim” diyor. Tabii şimdilerde Murathan değil yemek yapmaya, kimi zaman uyumaya bile fırsat vermiyormuş...

Hamilelik, ilerleyip de uçağa binmenin riskli olduğu döneme gelince İstanbul’a dönmüş güzel oyuncu. “Aslında oğlumuzu yurt dışında dünyaya getirme konusunu Uğur ile çok konuştuk aramızda. Bir türlü içime sinmedi. Ben ailemin yanında olmak istedim galiba. Onların bu mutluluğu benimle birlikte yaşamalarını arzu ettim,” derken, iyi ki de böyle düşündüğünü, Murathan’ı doğurduğu gün anlamış. “Ben doğumhanede olduğum için göremedim o anlarda yaşadıklarını. Ama fotoğraflarda yüzlerindeki ifade öyle güzel ki. Doğumdan sonra bebeği camın arkasından tüm aileye gösterirlerken çekilen bir fotoğraf var. Herkesin yüzünü görmelisiniz” diyor.

Doğum vakti geldiğinde oldukça sakinmiş Özçelik de, eşi de... Normal doğumdan değil esas sezaryenden korkuyormuş. “Doğum 24 saat sürdü. Ama bunun hiçbir dakikasında ‘Acaba bebeğime bir şey olur mu?’ diye düşünmedim. Hep olumluydum. Kolay değildi. Evet çok da sancılıydı. Ama düşününce aslında çok da keyifliydi” derken gözü içerideki kanepenin üzerinde uyuyakalan Murathan’a dalıyor. Bebek iki aylıkken bu kez Yunanistan’ın Kos Adası’nın yolunu tutmuşlar. Planlı bir seyahat değilmiş bu. “Durmayalım, bir şeyler yapalım dedik. Madem ki çalışamadığımız bir dönemdeyiz, yeni şeyler yaşayalım istedik,” diye özetliyor Özçelik bu seyahatin nedenini. Birkaç aylık bu yolculuk da Murathan’ın uyumlu bir çocuk olması sayesinde güzel geçmiş... Henüz biriki aydır evlerindeler yani. Zaten evlerindeki en büyük değişiklik salonlarının çeşitli köşelerindeki renkli bebek oyuncakları, pusetler... Elbette tüm günlük rutini de Murathan belirliyor. Çünkü Özçelik kendisi bakıyor bebeğine.

Yakında tekrar televizyonda

Daha üç gün öncesine kadar gelen oyunculuk tekliflerini, “Bir süre daha oğlumla vakit geçirmek istiyorum, daha ayrılmaya hazır değilim,” diyerek reddeden Özçelik’e birkaç gün önce yaptığımız InStyle çekiminin önemli bir katkısı olmuş. “Geçen gün çekimde aslında çalışmaya hazır hale geldiğimi fark ettim. 15 yaşından beri çalışmaya alışkın olduğum için çalışmadığım dönem bana fazla gelmeye başlamış. Artık içime sinen bir proje olursa kabul edeceğim. İlk olarak önümüzdeki aylarda bir sinema film için sette olmayı planlıyorum” derken Murathan’dan ayrılma korkusunu yenebileceğini fark etmiş. Yani bu sezonda Özçelik’i yeniden ekranda göreceğiz.

Bu arada hamilelik döneminde pilates yapan Özçelik’in vücudunun doğumdan sonra kısa sürede toparlandığı, eski haline döndüğü dikkat çekiyor. O, bu kolay toparlanmayı doğru beslenmeye ve normal doğuma bağlıyor.

Murathan çok küçük olduğu için daha fazla annesiyle birlikte. Babası şimdilik onun en iyi oyun arkadaşı. “Babalar biraz daha geç anlıyormuş baba olduklarını... Şimdilik hoplatmayı, mıncıklamayı daha çok seviyor” derken gülümsüyor.

Evde sıkıldığı zaman Murathan’ın kucağına alıyor ya Bağdat Caddesi’nde yürüyüşe çıkıyor ya da sahile inip deniz havası alıyorlar. Eee gezgin bir anne ve babanın çocuğu da gezmeyi, sokakları daha şimdiden seviyor haliyle. Gamze Özçelik arada nefes almak istediğinde oğlunu annesine bırakıp eşiyle sinemaya ya da başbaşa yemeğe gidiyorlar. Ama sadece birkaç saat için...