Herkes geçmişe hasret

Zenna Danışmanlık Şirketi'nin 18 yaş ve üzeri bin 222 kişi üzerinde yaptığı yeni nesil mutluluk araştırmasına göre Türkiye'de yaşayanların yüzde 43'ü teknoloji öncesi yaşam olan 1999 ve öncesinde yaşamak istiyor. Katılımcıların yüzde 77'si şu an yaşadığımız dönem dışında, geçmişte ya da gelecekte yaşamak istediklerini belirtiyor. Yani yüzde 77'lik kesim mevcut dijital hayattan mutlu değil.



Bu haber geçtiğimiz hafta posta.com.tr'de yayınlandığında, bu verilere bakınca bir kez daha 'geçmişe özlem' hissiyatımın ne kadar doğru olduğunu anladım. Kişisel gelişimci arkadaşlar her ne kadar bize geçmişe değil, önüne bak deseler de çoğumuz hâlâ geçmiş yıllara hasretiz. 2000'li yıllara yani o meşhur Milenyum'a geçmeden evvel, 90'lı yıllarda her şey daha samimiydi. Hiçbir şeyin yapay olmadığını hissettiğimiz o yıllarda 80'ler duygusu da hâlâ hüküm sürüyordu.

O kuşakta doğan bizler daha teknolojiyi kavrayamayıp her şeyi birbirimizle paylaşıp kaynaşıyorduk. Bahsettiğim bu dijital deformasyon sadece cep telefonları için değil tabii ki. Duyguların gitgide biyonik bir hal aldığı 2000'ler samimiyetin de bizim mahalleden gittiği yıllar oldu.

ÇOCUK FENOMENLERİN PSİKOLOJİSİ

Sosyal medya gezegeni fenomenlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Eskiden bir gecede klibi ile şöhrete kavuşanlar gibi bu gezegende de çoğu insanın şansı fazlasıyla var. Ancak çocuk fenomenlerin artışı bir yandan eğlenceli gözükse de onların daha bilinç dışı bu şöhretlenme halleri psikolojileri açısından çok ürkütücü.



Ebeveynlerinin çektiği birkaç video ile fenomenler kervanına katılan 6 yaşındaki Efe Koçyiğit, Evrim Akın'ın sunduğu "Çocuktan Al Haberi" programının en gözde ismi. Efe'nin obeziteye yakın bir kilosunun olmasına rağmen ailesinin sürekli yemek ile ilgili videolar çekip onun sayfasına yüklemesi çok düşündürücü. Hatta kendi reşit rızası olmadan onun üzerinden ailesinin sayfasına reklam alıp anonslar yaptırması da çok şaşırtıcı. 217 bin takipçisi olan Efe'nin videolarını izleyince davranışlarının çok da sağlıklı olmadığını görebiliyorum. Efe'nin daha ergenliğe ulaşmadan ailesinin bu durumu bir pedogog eşliğinde yönetilmesini tavsiye ediyorum. Böyle giderse durum çok vahim sonuçlar doğurabilir.

TAKSİLER HÂLÂ YENİ SİSTEME GEÇEMEDİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin geçen aylarda taksiler için başlattığı iTaksi uygulaması tam olarak başlayamadı.
BiTaksi sistemi gibi bulunduğunuz yere uygulamadan çağırabileceğiniz taksiler hâlâ beklemede. Bindiğimiz taksilerin çoğunda gördüğümüz kamera sistemi yalnızca güvenlik için ses kaydı yapmadan taksinin içini izliyor.


Ancak hemen İstanbul kart ile ödeyebileceğiniz uygulama ekranı hala sisteme geçmedi. Geçen gün durak taksime merak edip sordum. Birçok taksicinin İstanbul kart uygulaması ile ödemeye sıcak bakmadığını hatta bir grup taksicinin durumu mahmekemeye taşıdığını ve sistemin bu yüzden beklediğini öğrenmiş oldum.

İSTANBUL'UN YENİ 2 MEKANI

PEOPLE

Birkaç yıl evvel Taksim Ceylan Otel'in altında açılıp popüler olan Flamingo'nun olduğu yere açılan People şimdiden rüzgarını estirmeye başladı. Dün gece açılışı olan People'da yemek ve canlı müzik hakim. Salı ve cuma geceleri Barboros sahne alırken çarşamba geceleri Nükhet Duru, perşembe Cenk Eren, cumartesi-pazar Selen Servi, pazartesi geceleri de Mehmet Erdem sahnede olacak.

JUNGLE

Jungle, Levent'de bulunan Hyatt Centric otelin içinde bugün açılacak yeni bir mekan. İç mekanda boydan boya peyzaj çalışması hakim olurken mekana Şelale detayı bile düşünülmüş. Sarp Yaman'ın ekibini kurduğu ve işlettiği mekan, sadece yabancı müzik çalacak. Yurt dışından da pek çok DJ buraya gelecek.

GÖZLEM KULESİ

- Ajda Pekkan'ın Instagram'a yüklediği videoları çok sempatik buluyorum.

- Berkay'ın Harbiye Açıkhava'da gerçekleşen konserini gözlemleyince çok Tarkan etkisinde kaldığını düşünüyorum.

- Senaryosunu Gülse Birsel'in yazdığı "Aile Arasında" filminin kadrosuyla ortaya nasıl komik ve güzel bir çalışma çıkacağını dört gözle bekliyorum.

- Bütün hafta konuşulan Meltem Cumbul ve Semih Kaplanoğlu haberlerinde Meltem Cumbul'un üstüne gidilmesini abartılı buluyorum.



-Yıldız Tilbe'nin O Ses Türkiye'nin jüri koltuğunda olmasını çok eğlenceli ve doğru bulurken Yıldız Tilbe'nin zamanlama sorunu olduğundan ilerleyen haftalarda ne kadar yarışmada kalacağını merak ediyorum.