Siyaset Hisarcıklıoğlu'ndan iddialara sert yanıt
Paylaş
Hisarcıklıoğlu'ndan iddialara sert yanıt

Hisarcıklıoğlu'ndan iddialara sert yanıt

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, darbe yapmayı vatana ihanet kabul ettiğini belirterek, "İhanete teşebbüs edenlerin yanında da olmam, olamam" dedi.

Hisarcıklıoğlu, Taraf gazetesinde yayımlanan haberler üzerine düzenlediği basın toplantısında, kendisinin hep aynı ilkeler doğrultusunda çalıştığını belirterek, iş dünyasının sorunlarını, önerilerini, halktan yetki almış ve karar alıcı konumundaki siyasetçilere ilettiğini kaydetti.

Siyaseti, toplumsal tercihlerin belirlendiği bir alan olarak gördüğünü ifade eden Hisarcıklıoğlu, "TOBB’nin varlık nedenini ve camiamızın istek ve beklentilerini her zaman esas aldım. Bunu yaparken, siyasetin alanıyla kendi görev alanımı birbirine karıştırmamaya özen gösterdim. Bu sorumluluğun bilincinde oldum" dedi.

"DEMOKRASİ KARŞITI PLANLARA İSMİMİ KARIŞTIRANLARDAN ŞİKAYETÇİĞİM"

Ülke meselelerinin çözüm yerinin, sadece demokrasi platformunda olduğuna inandığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Daha düne kadar hükümetin yandaşı olarak nitelendiriliyordum şimdi ise darbecilikle ilgili iddialara maruz kalmaya başladım. Ben darbe yapmayı vatana ihanet kabul ederim. İhanete teşebbüs edenlerin yanında da olmam, olamam. Bu konuda net olarak şunu söyleyeyim ki bu çamur benim üzerine yapışmaz. Bugünkü Taraf gazetesinde yayımlanan bir habere göre, birileri darbe yapıp, yeni bir hükümet kurup, başbakanlığa da beni getireceklermiş. Balyoz Harekat Planı’nı ilk kez basından duydum. Darbe planı hazırladığı söylenen şahısları da tanımıyorum. Buna rağmen, demokrasi karşıtı planlara ismimi karıştıranlardan şikayetçiğim. Sadece iddialara dayalı linç fetvaları yayınlanmasından şikayetçiğim. Bulanık suda balık avlamaya çalışanların oltasına takılanlardan şikayetçiyim. Gazetecilerin de bunu sorgulamadan yayınlamasından şikayetçiğim. Gerekli hukuki sürecide başlatmış bulunuyorum."

"SADECE ADALETİN YANINDA OLDUM"

Hisarcıklıoğlu, şimdiye kadar yaşanan darbelerden ailece, 28 Şubat sürecinde de şahsen ciddi zarar gördüğünü belirtti. Demokrasi karşıtı hiç bir hareketin içinde, önünde, arkasında hatta dedikodusunda bile yer almadığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Hayatım boyunca çok şükür ne zulmeden oldum ne de zalimlerden merhamet isteyen oldum. Sadece adaletin yanında oldum" dedi.

Farabi’nin "Ancak özgür birey ve toplumlar ahlaklı olabilir" sözünü hatırlatan Hisarcıklıoğu, Türkiye’nin sorunlarının çözümünün meşruiyet dışı yollarda aranmaması gerektiğini vurgularken, şöyle devam etti: "Darbe tezgahları ne kadar namussuzluk ise haysiyet cellatlığı da o kadar namussuzluktur. İkisi de zulümdür. Zulüm ile de abat olunmaz. Ben ülkemin her karışını geziyorum ve her fırsatta adaletsizlik, zulüm ve korku üzerine kurulan bütün sistemlerin yok olmaya mahkum olduğunu söylüyorum. Bu ülkeyi ihtiraslarından daha fazla seven herkesi, bir kez daha demokrasiye sahip çıkmaya, hukukun üstünlüğünü korumaya, birbirine çamur atmamaya, linç fetvalarına son vermeye, bilgi kirliliğini önlemeye, vicdanına kulak vermeye, fitne ve fesattan vazgeçmeye, ülkemizin kurumlarını yıpratmamaya, her kurumu da şeffaf olmaya davet ediyorum. Zira bu ülke hepimizin, gidecek başka bir yerimiz de yok."

Olup bitenlerin aş, iş, ekmek kavgası ile bir alakası olmadığını kaydeden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Ama biz aş, iş, ekmek kavgası vermek istiyoruz. Ülkemizi ve 72 milyonu zenginleştirmek istiyoruz. Bunun için de Türkiye’nin tek çıkış yolu var; güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasi. Bu yüzden herkesin hesap sorabildiği ve herkesin hesap verebildiği birinci sınıf bir demokrasi istiyoruz. Birilerine imtiyaz sağlamak için değil, herkes için özgürlükleri esas alan bir demokrasi istiyoruz" diye konuştu.

Demokrasiye sahip çıkmanın yolunun, darbeyi ve her türlü darbe teşebbüsünü lanetlemek ve darbecileri cezalandırmak kadar sağduyulu olmak, hukukun üstünlüğünü korumak, kurumların ve kişilerin saygınlığın korumak ve yıpratmamaktan geçtiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, açıklamasının sonunda şunları söyledi:

"Demokrasi ve hukuk çıtasını yükseltmek, hukuk dışına çıkarak birilerine çamur atmakla olmaz. Makamı, rütbesi görevi, ismi, aidiyeti ne olursa olsun hiç kimse, demokrasinin ve hukukun dışına çıkamaz. Bu noktada hukukun üstünlüğüne ve yargıya olan inancımız tamdır. Ama herkes mutlaka şeffaf ve açık olmalıdır. Şeffaf olmayan her olay ve kurum fitneyi besler. Ortam haysiyet cellatlarına kalır. İsteyen istediği kadar demokrasi dışı hayaller kurabilir, hezeyanlarda bulunabilir. Ama benim, içinde milletimizin yer almadığı hiç bir hayalim olmadı. Benim adımı bu fitneye karıştıranlara hakkımı helal etmiyorum. Allah herkese zihin açıklığı versin."

SORULARI YANITLADI

"Duvarın arkasını görmek durumundayız, burada bir tezgah var" diyen Hisarcıklıoğlu, isminin başbakan olarak yer aldığı iddia edilen darbe planında, hükümetin AB’ye, özelleştirmeye, yabancı sermayeye ve özel üniversitelere karşı pozisyonu bulunduğunu aktararak, kendisinin tümüyle böyle bir çizginin dışında olduğunu söyledi ve "buna kargalar güler" dedi.

Hisarcıklıoğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İlk soruyu yönelten Taraf Gazetesi muhabiri, "Taraf gazetesi üzerinden eleştirilerde bulunuyorsunuz. Demokrasiye açık bir kasıt var, bunun belgelerini sunuyoruz savcılığa, adınız geçiyor, bu iddiaları biz yapmıyoruz, değerlendirmenizi bekliyoruz" dedi. Hisarcıklıoğlu, "dolaylı olarak bir teklif alıp almadığı" ve "bugün darbe olsa Odalar Birliği Başkanı olarak tavrının ne olacağı" yönündeki soruları dinledikten sonra, toplu olarak yanıt verdi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB’un bugün Türkiye’de en fazla demokrasinin işlediği kurum olduğunu ifade ederek, başkanlık görevine nasıl seçildiğine ilişkin aşamalı süreçler hakkında bilgi verdi ve bunun "çamurun kendilerine yapışmayacağının en somut göstergesi olduğunu" dile getirdi

. TOBB Başkanı, "Biz hiçbir atanmayla, hiçbir kimsenin desteğiyle, yardımıyla bu göreve gelmiyoruz. Böyle bir kurumun başkanı, hangi demokrasi dışı eylem içinde olabilir" dedi. Aynı gazetede plan çerçevesinde kendisinin başbakan olacağı iddia edilen hükümetin yaklaşımına da yer verildiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şu görüşleri dile getirdi:

"İddia edilen darbe planında AB’ye karşı çıkılıyor, özel üniversiteler kapatılıyor, özelleştirmeye hayır deniliyor ve aynı zamanda yabancı sermayeye de karşı çıkılıyor. Şimdi işin en garip tarafı, bu çamurun bizim üzerimize yapışmayacak tarafı da burası. Ben şu anda Avrupa Odalar Birliği’nin en çok oy almış birinci başkan yardımcısıyım. Ama hangi hükümetin başbakanı oluyorum, AB’ye karşı olan bir hükümetin başbakanı oluyorum, iddiaya göre. Yine 2003 yılı, bu darbe planının yapıldığı iddia edilen yılda biz vakıf üniversitesi kuruyoruz, ben bunun mütevelli heyeti başkanıyım ve kurmuş olduğumuz mütevelli heyetini, üniversiteyi kapatıyoruz, bunu devletleştiriyoruz! Sayın Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımızla, Bakanlarımızla, dünyayı karşı karış geziyoruz. Yabancı sermayeyi Türkiye’ye getirmeye çalışıyoruz, Türkiye’nin işsizlerine iş bulunabilsin diye ve biz buna karşıyız! Bir de özelleştirmeye karşıyız! En çok özelleştirme taraftarı olan Türk özel sektörü... Bulunduğum makam herhalde Türk özel sektörünün en üst makamı. Türk özel sektörünü temsil ediyorum. Beni seçenlere diyorum ki ’arkadaş siz şu elinizdekini kapatın, yüzde 40-50’sini devlete verin’, kendi fabrikalarımın da yüzde 40-50’sini devlete vereceğim. İşte buna kargalar güler. İşte burada birbiriyle uyuşmayan bir yer var. Hangisi uyuşmuyor acaba ben onu anlamadım."

"HERKESİ UYANIK OLMAYA DAVET EDİYORUM"

Hisarcıklıoğlu, "herkesi uyanık olmaya, duvarın arkasını görmeye" davet ettiğini belirterek, "Duvarın arkasını görmek durumundayız, burada bir tezgah var benim şahsımla ilgili kısmını ben söyleyeyim, diğer kısmı yargı süreci başlamıştır. Yargı süreci başladığına göre orada zaten bütün her şey, açıklığıyla ortaya çıkacaktır. Hepimiz yargıya güvenmek zorundayız" dedi. Hisarcıklıoğlu, "Ama birilerinin hayallerinde geçen şeyde, demokrasinin olmadığını yerde ben olmam, hayallerde bile olmam, milletin olmadığı yerde ben olmam" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

"TARAF OLDUĞUMUZ YER BELLİ"

Konuşmasında demokrasinin en fazla işlediği kurumlardan birinde bulunduğunu ve serbest piyasa ekonomisinin gereğine inandığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisiyle zenginleşeceğine inancını yıllardır sürekli dile getirdiğini, iddia edilen pozisyonun ise bunun tam karşıtını oluşturduğunu anlattı. Hisarcıklıoğlu, beklentisinin, iddia söz konusu olduğunda görüşünün sorulması olduğunu ifade ederek, "Bununla ilgili gerek tekzip, gerekse savcılığa suç duyurusu olmak üzere bütün hukuki hakları sonuna kadar kullanacağım, avukatıma talimat verdim. Çünkü bu çamur bana yapışmaz. Bununla ilgili bu süreci de başlattım, biz demokrasi karşıtı hiçbir hareketin yanında yer alamayız, tam tersine biz demokrasiden yana tarafız" dedi. Demokrasinin kalitesinin artırılmasından yana olduklarını her platformda dile getirdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, "taraf" oldukları yerin belli olduğunu söyledi. Hisarcıkloğlu, davayı kime açtıklarının sorulmasına karşılık da "Yayını kim yaptıysa" yanıtını verdi.

AA

2

Haberin Devamı