Hülya'nın hangi takımına gitti?

Pazar akşamı “Yetenek Sizsiniz Türkiye”de (Star TV) Hilmi Cem isimli bir yarışmacı vardı... Arkadaşın baklavacı vitrinini andıran kaslı vücudu jüriden, daha doğrusu Hülya Avşar’dan tam puan aldı. Gerçi bir vücut güzelliği değil, bir yetenek yarışmasından söz ediyoruz ama olsun... Hülya Avşar, kimi zaman jürilik yaptığı yarışmaları karıştırıyor olmalı ki, Hilmi Cem’i takımına davet etti.

Sanıyorum sesi filan yerindeyse baklavacı kardeşimizi “O Ses Türkiye”de de izleyeceğiz. “Güzelse elbet vardır bir de yeteneği” hesabı!.. Bu arada Acun Ilıcalı’nın geçtiğimiz sezonun fenomenlerini ekrana taşıyıp fikri takibe girişiyor olması da şık oluyor bana göre. En azından bugüne kadar izleyiciyle ilişkisi yarıştığı yarışmanın uzunluğu kadar olan yeteneklerin yarışma sonrasında geldiği, gelebildiği son noktayı görüyoruz!

[[HAFTAYA]]

Tanıtımını söyle sonunu söyleyeyim!

Bir dizinin nereye doğru aktığını tanıtımlarından anlamanız çok basit. Yapımcı ya da kanal tanıtıma ne denli önem veriyorsa dizinin karnesi o denli iyi geliyor... Türk televizyonlarında en cılız tanıtımlardan birini bugünlerde “Dila Hanım” (Star TV) isimli dizi yapıyor. Fondaki müzik yüksek, diyaloglar duyulmuyor, kareler rastgele yerleştirilmiş hissi veriyor... Sonuç olarak sezonun en iddialı dizisi diye lanse edilen bir iş daha yaratamadığı merak duygusu nedeniyle eriyip gidiyor. Dur bakalım, böyle gider mi?

İki yeni üstüne...

Türk müziği yorumcusu Yılmaz Morgül’ün Olay TV’de kendi adıyla yaptığı şov programı... Yılmaz Morgül önceki akşam müziğin büyük ustalarından Zekai Tunca’yla bir hayli ölçülü bir iş çıkardı. Ekranda alıştığımız reyting makinesi görünümünün tam tersine, izleyende dersine iyi çalışmış bir his yarattı... İkinci şov da Yıldız Tilbe’nin yine kendi adıyla Flash TV ekranında yayına giren müzik performans programı. Daha 4 yıl öncesine kadar şovlarıyla fırtına ekip reyting biçen Yıldız’ın bana göre izlenebilecek bir yanı kalmamış. Saçlarını ve kimi zaman insanı ekrana kilitleyen çılgınlıklarını saymazsak tabii... İki ayrı şov, iki yeni şov; artık hangisini seçersiniz, size kalmış!

ELOĞLUNUN DOKTORU İZLENECEK Mİ?

STV, Türk televizyonlarında tutan “Doktorlar” akımından etkilenmiş olmalı ki dünyanın en çok izlenen hastane odaklı dizisini “Miami Medical Hastane” adıyla ekranına taşıyor... Pazartesi akşamı görece iyi izlenen yerli rakipleri karşısında bu dünyada bilinen ama bizim için yeni sayılan dizinin ne reyting alacağını merak ediyorum... Eğer STV, yayınladığı belgesellerde aldığı reytingi bile alabilirse izlenme sırasında birçok yerli dizinin üstünde yer alacak. Bunun bir diğer adı da “büyük kâr” olacak diyebiliriz...Yabancı dizilerin en kralı 500 liraya mal oluyorsa bizim yerli dizilerin en cılızı en az 100 bin liraya çıkıyor. Aradaki farkı varın siz çıkarın!

BİR ADAM KURTARAMAZ!

“Esir Şehrin Gözyaşları” diye başlayan “Bir Ferhat ile Şirin Hikayesi” olarak yola devam eden FOX dizisi henüz 13 bölümlük ilk parkurunu yarılamadan aramızdan ayrıldı... Dizide kullanılan dil iyiydi ama belli ki TV izleyicisi dilden çok anlaşılır olanı tercih ediyor. Yiğit Özşener gibi bir yeteneği bile budadıysa, durumu başka türlü açıklayamıyorum... Bu arada kanallarda yeni bir akım başladı. Bazı diziler ayda dört yeni bölüm yerine iki ya da üç yeni bölümle izleyici karşısına çıkıyor. Böylece yüzdelik hesaplamalarla maliyet düşürülebiliyor. İçlerinde en vurucu örnek şimdilik “Hayatımın Rolü” isimli dizi üzerinden verilebilir... Star TV dizinin sadece 2 yeni bölümünü ayın bütününe yayıyor. Sonuç olarak buradan da maliyet çıkarılamazsa “Hayatımın Rolü” de yolcudur diyebiliriz...

Son kez Gangnam Style!

TRT’nin adından çok söz ettirmeyen ama tipik bir aile işi komedisi var ekranda. İki sezondur şöyle ya da böyle iyi bir reyting çizgisine ulaştığını söyleyebiliriz. “Avrupa Avrupa” isimli dizide orijinal adı Gangnam Style olan, bana göre de dilimize “kabak tadı veren dans stili” olarak çevrilecek ucubeliğin son kez farklı bir yorumunu izledim. Kendi adıma bugüne kadar yaratıcısı da dahil ekranda en çok lezzet aldığım performans ortaya çıktı. Bazı komedi dizilerinde oluyor bu, sadece sözle değil “fiziki göndermelerle de” kendini izletebilme meselesi. Bravo diyelim!