Beden Sağlığı Huzursuz bağırsak sendromu gazetecileri vuruyor (İBS nedir?)

Huzursuz bağırsak sendromu gazetecileri vuruyor (İBS nedir?)

Paylaş
Huzursuz bağırsak sendromu gazetecileri vuruyor (İBS nedir?)

Yoğun iş temposunun yanı sıra çoğunlukla ciddi stres yüküyle de mücadele etmek zorunda kalan gazeteciler en çok mide-bağırsak problemleriyle uğraşıyor. Stres kaynaklı bağırsak düzensizliği denilen irritabl bağırsak sendromu (İBS) görülme oranı da gazetecilik gibi riskli meslek gruplarında yüzde 50’lere varıyor

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında gazetecilerin en çok yaşadığı sağlık problemleri anlatıldı.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 2. Bölge Kamu Hastaneleri Başkanı Prof.Dr. Kamil Özdil, mide-bağırsak sisteminin tamamen sinir sistemiyle bağlantılı olduğunu belirterek "Sık seyahat etmek, stabil bir yaşam sürememek, kaygı hissi ve stres direkt olarak bağırsakları etkiliyor. Bunun en tipik örneği, stres kaynaklı bağırsak düzensizliği diyebileceğimiz irritabl bağırsak sendromu. Bu durum, dünyada da özellikle Batı ülkelerinde ve ülkemizde toplumun yaklaşık yüzde 15’ini etkiliyor. Bu çok ciddi bir rakam. Ancak bu rakam, gazetecilik gibi riskli meslek gruplarında yüzde 50’lere ulaşıyor. Bu da bir şekilde yaşam konforunu etkileyen bir hastalık" diye konuştu.


Her 10 kişiden birinde huzursuz bağırsak sendromu var (İBS nedir?)

Sorunun organik nedeninin tam olarak tanımlanamamış olduğunu belirten Kamil Özdil, gazetecilerde görülen mide-bağırsak sorunlarına ilişkin şu bilgiyi verdi: "Bunun dışında gazetecilerde hazımsızlık sorunları görülebiliyor. Sindirimin etkilediği her şey vücudumuzu da etkiliyor. Bu problem, gazetecilik mesleğinde olduğu gibi yoğunluk, aşırı yer değişikliği, sürekli seyahat gibi tetikleyici unsurlarla belirgin hale geliyor. Buradaki temel yaklaşım bunun kanser gibi bir hastalık olmadığını bilmek, yaşam şeklinin, beslenme alışkanlıklarının mümkün olduğunca düzenlenmesidir. Ayrıca stres, peptik hastalıkları da tetikliyor. Reflüye katkıda bulunabiliyor. Bu nedenle gerçekten ciddi bir konfor bozukluğuna yol açabiliyor. Asit salgısının artmasıyla olan mide-bağırsak sorunlarının çözümünde diyetin çok büyük önemi var. Çay, kahve, asidik içeceklerin mutlaka azaltılması lazım."

AŞIRI VE ANİ YÜKLENMELER SAKATLIYOR

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç.Dr. Necdet Sağlam da gazeteci denilince akla iki sınıf geldiğini, birinci grubun daha çok sahada kamera, fotoğraf makinası gibi araçlarla çalışan muhabirler olduğunu söyledi. İkinci grubun ise ofis içerisinde bilgisayar başında çalışan kişilerden oluştuğunu dile getiren Doç.Dr. Necdet Sağlam, şöyle devam etti:



"Aşırı ve ani yüklenme sakatlıkla sonuçlanır. Bu sporcular için söylenir, spordaki bu söz gazeteciler için de geçerli olabilir. Aniden koşulması gereken bir durum olduğunda kişinin eğer altyapısı yoksa ciddi sakatlanmalar görülebilir. Bu durum stres kırığından akut kas kramplarına kadar gidebilir. Bu yüklenme tendinitle de sonuçlanabilir. Ani şekilde bir çanta kaldırmakla, omuzda tendinit, dirsekte tenisçi dirseği diyebileceğimiz bazı sorunlar görülebilir. Baş parmağın ödemine bağlı bazı tendinitler görülebilir. Akut yırtıklar da olabilir. Ayrıca tüm bunların yanında yorgunluk ağrıları görülebilir. Gazeteci, muhabir pozisyonundaki kişilerde çanta, kamera taşıma gibi nedenlerle gelişebilecek sorunlara maruz kalmamak için bu malzemeleri tek taraflı taşımak yerine sırta dengeli yaymak gerekmektedir. Malzemenin uzun süre aynı bölgede kalması çantanın olduğu bölgede kemiksel bası, diğer tarafta da onu dengeleyecek bir kas kasılması gelişir. Bu durum uzun süre boyunca devam ettiğinde o kaslarda yorgunluk başlar ve kronik kas ağrısı gelişir. Bunlar sırt, bel, boyun ağrısı şeklinde olabiliyor. Ağırlığı kaslara değil, kemiklere taşıtmamız lazım. Bir de aşırı kullanmanın getirdiği sakatlık ve kronik ağrılar var. El, kol, parmakların aşırı kullanılması sonucu çeşitli problemler ortaya çıkıyor."

'GAZETECİLERİN ÇALIŞMA ALANLARI DÜZENLENMELİ'

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof.Dr. Sait Naderi "Ofiste çalışanlar kısmına bankacıları, gazetecilerin ofiste görev yapan kısmını ve başka meslek gruplarını da ekleyebiliriz. Bu kişiler sürekli oturdukları için bel ve boyun kasları yeterince çalışmaz ve çalışma ofisindeki ergonomi bazen uygun olmadığı için, bu kişiler bize sık sık bel ve boyun ağrılarıyla gelmektedir. Bu sorunların çoğu bel ya da boyun fıtığı değildir.



Temelinde aslında kasların çalışmamasına bağlı gelişen sorunlardır. O kas tembelliği nedeniyle bu hastalarda sık sık bel ve boyun ağrısı oluyor. Bu ağrıların da giderilmesindeki en büyük çözüm, bu kişilerin çalışma alanlarındaki ergonominin değiştirilmesidir. Bir de kişi çok fazla bilgisayar başındaysa sinir sıkışmalarına bağlı olarak parmaklarda uyuşma, ağrılarla seyreden karpal tünel ya da kübital tünel sendromları görülebilir."





Haberin Devamı