Cumartesi Postası İçkiliyken bile kendi arabanızla evinize gidebilirsiniz

İçkiliyken bile kendi arabanızla evinize gidebilirsiniz

Paylaş
İçkiliyken bile kendi arabanızla evinize gidebilirsiniz

Gece dışarı çıkmayı ve 'eğlencenin dibine vurmayı' seven pek çok kişi var. Tabii arabayı kullanacak kişi hariç...

Röportaj: Eylem Keskin

eylem.keskin@posta.com.tr

Gece dışarı çıkmayı ve ‘eğlencenin dibine vurmayı’ seven pek çok kişi var. Tabii arabayı kullanacak kişi hariç. Bu yüzden ya arabayı yanımıza almıyoruz ya da büyük bir hata yaparak içkili araba kullanmaya çalışıyoruz.

İşte bu aşamada ‘motovale’ devreye giriyor. Katlanabilir motoruyla yanınıza geliyor. Motorunu bagaja atıyor ve sizi güvenle, kendi arabanızla evinize ulaştırıyor. Yapmanız gereken tek şey 0530 823 66 86’yı aramak...

Motovale’nin kurucuları iki yakın arkadaş. Ünlü müşterileri olduğunu söyleyen Emirhan Şapoğlu ve Tunç Akdoğan insanları çoğu zaman kapılarına kadar bıraktıklarını söylüyor.

Motovale fikri nasıl ortaya çıktı?

Emirhan Şapoğlu: Aslında motovale sistemini yabancı bir belgesel kanalında görmüştüm. Londra’da uygulanan bir sistemdi. “Biz niye düşünemedik?” dedim ve konuyu öyle kapattım.

Sonra ne oldu da tekrar ortaya çıktı?

E.Ş.: Tunç’la yaklaşık 15 yıldır arkadaşız. Birlikte Çin’e tatile gitmeye karar verdik. Yol boyunca da yaratıcı bir iş yapmak istediğimizden konuştuk. Döndüğümüzde motovale’yi kurmak için harekete geçtik. Motorları ayarlamak, şoförler falan derken yaklaşık bir yıl sonra motovale’yi kurabildik.

Tatil için neden Çin’i tercih ettiniz?

Tunç Akdoğan: Kung fuöğrenmek istiyorduk. Orada bir kursa kayıt yaptırdık ve 2 ay boyunca Çin’de kaldık. Neredeyse günün 24 saati çalıştık. Sabah beşte başlıyorduk güne. Her şeyimiz çok düzenliydi. Bir dağın başındaki tapınakta kung fu öğrendik ve geldik.

İstanbul’da kung fu hocası yok muydu?

T.A.: Elbette vardı ama biz kendimizi geliştirmek istiyorduk. Bu yüzden bunu yerinde öğrendik.

Bu arada asıl meslekleriniz ne?

T.A: İkimiz de ekonomistiz. Sabancı Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra gıda sektöründe çalışıyordum.

E.Ş.: İstanbul Üniversitesi mezunuyum. Ben inşaat sektöründe çalışıyordum. İkimiz de biraz daha yaratıcı bir iş yapmak istiyorduk.

Motovale’de sistem nasıl işliyor?

T.A.: Müşterilerimiz çağrı merkezimizi arıyor. En yakındaki arkadaşımızı yönlendiriyoruz. Motoruyla gidiyor, onu bagaja atıyor. Müşteriyi istediği yere bırakıyor.

Müşterilerinizin büyük bölümünü gece alkol alanlar oluşturuyor...

E.Ş.: Aynen öyle. Gece alkol alan ya da alacak müşteriler bizi arıyorlar. Gündüz de araba kullanmak istemeyenler bizi arıyor.

Motorlar normal motosikletlerden çok daha küçük...

E.Ş.: Motorları İtalya’dan getirttik. 7 motorumuz var. Motorlarımız akordeon gibi katlanıyor ve arabanın bagajına koyulabiliyor, hatta Mini Cooper’ın bagajına bile sığıyor. Motorlarımız 30 kiloluk zaten. Her şey özel yapım. Bagaja girerken kılıfa koyuyoruz. Şimdiye kadar hiçbir problemle karşılaşmadık.

En çok nereden müşteri alıyorsunuz?

T.A.: Taksim ve Nişantaşı’ndan yoğun ilgi var. Bir de Kuruçeşme, Ortaköy sahilinden müşteri alıyoruz. Ama genelde İstanbul’un tüm bölgelerinden müşterimiz var.

Kadın mı yoksa erkek müşteriniz mi daha fazla?

T.A.: Erkekler. Kadınlar arasa bile kocaları, erkek arkadaşları için arıyor. Genelde kadınlar arıyor ama müşterimiz erkek oluyor. Kadınlarla aramız iyi. Ayrıca bizi günlük olarak da kiralayabiliyorlar. Ehliyetini kaptıran insanlar da bizi tercih ediyor.

Ücretler nasıl?

T.A.: Ücretimiz kilometre hesabına göre değişiyor. Taksim’den Sarıyer’e gitmekle Tuzla’ya gitmek arasında fark var. 30 liradan başlıyor, 100 liraya kadar çıkıyor. Sabahtan akşam 20.00’ye kadar bizi kiralamalak isteyenlerse ortalama 150 TL ödüyor. Bütün gece kiralamak isteyenlerinse 200 Lira ödemesi gerekiyor. İstanbul’da zaten en fazla Tuzla ya da Beylikdüzü’ne kadar gidiyoruz. İnsanlar genelde kendi arabasıyla bir yere gitmeyi tercih ediyor. İçki içecekse de çoğu zaman arabasını yanına alamıyor. Biz buna çözüm bulduğumuz için artık arabalarını yanlarına alabiliyorlar.

İlginç istekler oluyor mu?

E.Ş.: Bir keresinde bir kadın aradı. Köpeğiyle birlikte dışarı çıktık. Köpeğinin eve dönme saati gelmiş. Önce köpeğini eve bıraktık. Birkaç saat sonra da kendisini. Bunlar artık bizim için günlük olaylar.

Şoförleriniz genel olarak sarhoşlarla uğraşıyor. İşleri çok zor olmalı..

E.Ş.: Şoförlerimizin müşterileri evinin kapısına kadar götürdükleri oluyormuş. Bize kendilerini emanet ediyorlar. Arabalarını bize veriyorlar. Bir iki kere bizi kullanan müşteri bize güvenebileceğini anlıyor. Sonuçta kurumsal bir şirketiz. Kim olduğumuz belli. Ayrıca şoförlerimiz ileri sürüş teknikleri konusunda bir buçuk iki aylık eğitim alıyorlar. Müşteriyle nasıl konuşacaklarını ya da nasıl konuşmayacaklarını biliyorlar. Emin olun hiçbir problem yaşanmıyor.

Ünlü müşterileriniz de var mı?

T.A.: Elbette var ama genelde kendileri aramıyorlar. Başkaları arıyor, şoförler almaya gittiklerinde kim olduklarını görüyorlar. Tuba Ünsal bizi kullanıyor mesela. Manken ve oyuncular arasında da bizi kullananlar var. Bir de düğünlerden çok telefon alıyoruz.

Günde kaç kişi arıyor?

T.A.: Haftalık olarak hesapladık. Şimdilik haftada 60-65 kişi arıyor. Cuma-cumartesi günleri yetişemiyoruz.

24 saat hizmet veriyor musunuz?

T.A.: Hayır, hafta içi akşam dokuzdan üçe kadar, hafta sonu ise sabah beşe kadar hizmet veriyoruz.

2

Haberin Devamı