Pazar Postası İdo Tatlıses: Babamın düğününe gider şarkı söylerim
Paylaş
İdo Tatlıses: Babamın düğününe gider şarkı söylerim

İdo Tatlıses, babası İbrahim Tatlıses’in izinden ilerleyerek müzik hayatını seçti. Meçli saçları, 60’a yakın dövmesiyle ‘türkücü oğlu’ imajını yerle bir etti. “Kendi paramı kazanıyorum ama babam hâlâ harçlık veriyor. O mutlu olacaksa evlensin, ben de düğününde şarkı söylerim” diyor

Röportaj: Canan Danyıldız
Fotoğraf: Eray Akın


■ Yeni single’ın ‘Ya da Boşver’i çıkardın... “Yılın hitini yakaladım” demişsin...

Derya Uluğ’un bir parçası, aranjesi Erdem Kınay’a ait. Babam gibi iyi şarkıyı hissedebiliyorum. Şarkı çok iyi, kim dinlese üzerine çullanırdı. Şanslıydım, ben çullandım!

■ Klibini de sen çekmişsin ama ismini yazdırmamışsın!

Evet, bu tarafım babama benziyor. Kendimle yarışıyorum. Daha iyisi olmalı.

■ ‘İdo Reality Show’ diye bir şey duydum, o ne?

Youtube’da başlıyoruz. Bütün gün ne yaptığımı videoya çekeceğiz. Babamın yanına gittiğimde onu da göreceksiniz, biriyle tartışırsam onu da seyredeceksiniz.

■ Ünlüler her halini pek göstermek istemez, sen nasıl böyle rahatsın?

Gün içinde nelere gülüyoruz, ne yaşıyoruz bilsinler istiyorum. Alay konusu olmak gibi bir takıntım, korkum yok. Kaşlarımla ilk ben dalga geçtim. Bu çok normal, size anormal geliyor.

■ Başka ne işler yapıyorsun?

52 kişilik şirketim var. Yedi Youtube kanalı yönetiyoruz. Ayrıca yaşları benden küçük iki başarılı isim var, onlara single çıkarmayı planlıyorum.



■ Kolay yolu seçmedin, kendi paranı kazanıyorsun...

Evet, haklısın. Tatlıses soyadının hem artısı hem de eksisini gördüm. Hatta eksisi daha fazla. Aynı kapılara İdo diye gittiğimde yeniden açıldı. Ben ayrı bir bireyim, tabii ki ayaklarımın üzerinde durmayı, bir duruşum olmasını istiyorum.

■ Zorlandığın zamanlar oldu mu?

Oldu tabii. DJ’lik yaparken, Amerika’da yaptığım şeyi burada yapacağım dediğimde, “Yapma, tutmaz” dediler. Ama aynı DJ’ler bana “Hayır” dediklerini yaptılar. Baktım her söylediğim değerli, o zaman düşündüğümü ilk ben yapmalıyım dedim.

■ Müzik yapıyorsun; seni babanla karşılaştırmalarına kızıyor musun?

Hiç kızmıyorum. Ben bir İbrahim Tatlıses değilim, o bir tane. Bana bu soruyu sormalarına şaşırıyorum. Sosyal medyada “Baban gibi okumaya çalışma, sen baban olamazsın” diye yorumlar yazıyorlar. Boş muhabbet! Üzülüyorum.

■ Bu işin draması da bu!

Şort giysem, “Vay nasıl giyersin, İbo’nun oğlusun” diyorlar. Adam istiyor ki güneşin alnında takım elbiseyi giyip kravatı çekeyim... Herkes kendi hayatına yoğunlaşsın. Kimsenin hayatı kimseyi ilgilendirmiyor.


TATLISES SOYADININ BİR ÖNEMİ YOK


■ En son 1.5 sene önce görmüştüm seni, ne değişti bu arada?

Zayıfladım, imajım değişti. Saçlarımı sarı yaptım. Hiçbir zaman ben oldum demem, her gün bir şey öğreniyorum.



■ Baban saçlarına karışır mı?

(Gülüyoruz) Hayır, hiçbir konuda karışmıyor. Saçlarımı bir ara siyaha boyamıştım. “Bu ne ya, olmamış, sarıya boya yeniden” dedi, tekrar sarıya boyadım.

■ Babanın öteki çocukları arasında iltimaslı bir yerin var gibi...

Özgür yetişmedim aslında. Nerede nasıl davranacağımı bildiğim için karışmıyor. Babam bütün çocuklarına güveniyor. Dövme yaptırınca kızıyor. Bence bütün çocuklarının onun kalbinde yeri ayrı. Ben kendimi ayrıcalıklı hissetmiyorum.

■ Babanla en çok neyiniz benziyor?

İkimiz de tezcanlıyız. Ben işimde titizim ama babam daha titiz, öyle böyle değil! Herkese hemen inanırız. Annem Deriko (Derya Tuna) ile de benziyoruz.

■ Baban halay çekip eğlenirken, birden ağlayabiliyor, ya sen?

(Gülüyoruz) Ben o kadar çabuk ağlayamıyorum. Babam hemen ağlıyor! Artık içinde ne yaşıyorsa!

■ Birlikte eğleniyor musunuz?

Babam bana acayip güler! Mutsuz olduğunda beni arar. Hemen görüntülü arıyor ya da yanına gidiyorum. Bir saat görüşüyorsak 55 dakikası gülerek geçiyor.

■ Baban ile kızı Dilan Çitak’ın arasını sen buldun, neden?

Elçilik yaptım. Babam zaten bunu istiyordu. Dilan’ın kardeşim olduğunu biliyordum. Bir araya geldikleri gün çok mutlu oldum. “Bundan sonra ben yokum, baba-kız siz konuşun” dedim, aradan çekildim. Doğru olan bu.

■ Hâlâ görüşüyorlar mı? Dilan, Tatlıses soyadını aldı mı?

Tabii görüşüyorlar. Dilan, Tatlıses soyadını aldı mı bilmiyorum. Soyadı önemli değil, öyle bir durum yok.

■ Dilan’la iki kardeş bir proje yapacak mısınız?

Ona daha zaman var. Önce kendi işini çıkarması lazım.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İÇİN NİKAH ŞART DEĞİL


■ Seni ne zaman evlendireceğiz?

Çapkınım ama babam kadar değil! Evlilik kısmet, şu zaman evlenirim diye bir şey yok aklımda. Evlilik doğru bir iş ama doğru zamanda yapılırsa.

■ Baban gibi çok eşli misin?

Babamın çok eşli olduğunu sanmıyorum. Babam bir ilişki içindeyken başka bir ilişki yaşamamıştır. Diğeri kimliğine ters! Ben tek eşliyim.

■ Aşk adamı mısın?

lişkiye başlarken tabii aşık olmam lazım. Tek gecelik birliktelikler olmuyor.

■ Çocuk sahibi olmayı istiyor musun?

En çok istediğim şey! Erkek-kız fark etmez! Genç baba olmayı isterim. Erkek olursa İbrahim, kız olursa Derya koymak istiyorum adını.

■ Nikahsız çocuk sahibi olur musun?

Annem ve babamın da nikahı yoktu. Nikah illa da şart değil. Bir de gerçekten çok seven insanların hakkını yerim... Bu konuda büyük konuşmak istemem.

■ Sen de resmi nikahsız doğan bir evlatsın, bir farkı var mı?

O kağıdın bir farkı var mı? Bence yok! Yani, annemin annem olmasından, babamın da babam olmasından bir şey eksiltmiyor.


SOSYETİK OLDUĞUMU DÜŞÜNMÜYORUM


■ İyilik ayındayız, senin de ‘İyilik Elçileri’ diye bir derneğin var...

Arkadaşlarımla kurduğum bir dernek. Muhtaç olan insanlara yardım götürüyoruz. Darülaceze’deki çocukların yanından geliyorum yanınıza. Her kadına “Anne” diyen çocuk gördünüz mü hiç?



■ Bu tarafını seviyoruz! Rahat bir hayatın varken niye uğraşıyorsun?

Demirciköy’de büyüdüm. Hiçbir zaman sosyetik yerlerde vakit geçirmedim, o çevreden arkadaşlarım olmadı, olduysa da çok hoşlanmadım. Sosyetik olduğumu düşünmüyorum. Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’in oğlu gibi dolaşmıyorum. Fıtrat meselesi.

■ Egonu nereye gömdün?

Ben değil de, annem ve babam bir yerlere gömmüş. İyi ki öyle yapmışlar. Bana “Şöyle davranma, yapma” demediler. Ailemden ne gördüysem öyle davrandım. Herkesin içinde bu iyilik var, sadece tetiklemek gerek.

■ Hiç pişmanlığın oldu mu?

Pişman olacağım bir şey yapmadım. Ama hata yapmışımdır.


Annemle babamın neden nikah yapmadıklarını onlara sormalı


■ Annene mi daha düşkünsün, babana mı?

İbrahim Tatlıses’te acayip bir kalp var. İkisi arasında canımı kime vereyim diye tercih yapmam gerekse, babam da “Annene ver” der. Anneme çok düşkünüm. Babam hep çalışıyordu, annemle daha çok vakit geçirdim.

■ Annen neden evlenmedi?

Bu konuda hiç baskı yapmadım. Kendi hayatıdır, istediğini yapabilir. Ama evlenmediğine bakılırsa, babamı başka bir aşkla seviyor olabilir.

■ Babanın annene değil, başka bir kadına nikah kıymasına bozuluyor musun?

Bunu bana değil, bizimkilere sorman gerekir. Ne kızarım ne de kızmam. Öyle bir soru işareti yok içimde. Tabii ki sorgulama hakkına sahibim ama kendi hayatı... Kararlarına karışamam. Niye boşandın diye de sormadım.

■ Baban Damla (Buket) Hanım ile yeniden evlilik hazırlığı yapıyor. Düğüne gidecek misin?

Tabii giderim.

■ “Sahne al” deseler, şarkı da söyler misin?

Söylerim tabii! Babam mutlu olacaksa yaparım. Annem mutlu olacaksa onu da yaparım. Sonuçta mutlu olacakları insanı tanımaya gerek yok. Ortada babam var.

■ Olgunlaştıkça babanı daha iyi anlıyor musun?

Yaşım ilerledikçe babamla daha iyi iletişim kurduğumuzu anladım. Daha çok vakit geçirmeye başladım. Onun kararlarına saygı duymayı öğrendim.

■ Neyi kaybetmekten korkarsın?

Telefonumu ve benliğimi! Allah şaşırtmasın!

İlk kazandığım parayla anneme mücevher aldım


■ Bütün kararlarını kendin mi verirsin?

Bizde “Oğlum şunu şöyle yap” diyen olmaz. Kararlarımı kendim veririm. Yoksa birey olamam. Prensiplerim var, duyarsız biri olamam.



İdo Tatlıses’in annesi Derya Tuna

■ “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyorum” mesajın ‘yalakalık’ diye eleştirildi...

Doğru bildiğimi paylaşıyorum. Bu milletin cumhuru, o anlamda sevdiğimi söylüyorum. İş kapmak için yapanlar varsa bilemem, ama ben daha o partinin belediyelerinden tek iş teklifi almadım. Bu yüzden yapmıyorum.

■ İyi para kazanıyor musun?

Allah’a şükür çalışıyoruz, kazanıyoruz. Bu sektöre para kazanayım diye girmedim. Çalışsam da çalışmasam da yiyecek lokmam var. Ama çalışırsam benimle beraber çalışanlar da ekmek yiyor, mutlu oluyorum.

■ Paranı neye yatırıyorsun?

En çok işime yatırım yapıyorum. Alışveriş yapan biri değilim. Bir şey alınacaksa hâlâ annem alır.

■ İlk kazandığın parayla anne ve babana ne aldın?

Anneme mücevher almıştım. Babama bir şey alınmıyor, ne alsam “Bu var” diyor. Bir de babam beğenmezse “Beğenmedim” der. İbrahim Tatlıses’e ne alabilirsin ki? İstediği her şeyi alıyor. Sen 100 liralık bir şey alıyorsun, o 1 liralık olanı aldım, bu daha güzel diyor!

■ Annenle mi yaşıyorsun, tek mi? Evin reisi kim?

(Gülüyoruz) Ayrı yaşıyoruz. Evimin reisi benim. Benden büyük reis yok.

■ Annene ekonomik anlamda yardım ediyor musun?

Annemle ortak İdo Prodüksiyon şirketimiz var. Gıda, tekstil, inşaat şirketlerimiz de var. Manevi olarak birçok konuda o bana yardım ediyor.



İbrahim Tatlıses’in asistanı Damla Buket Çakıcı ile bu yaz evleneceği konuşuluyor.

Annemle çok zıtlaşırız


■ Zıtlaştığınız oluyor mu?

Annemle çok zıt taraflarımız var. Ben daha dik kafalıyım. Bir şeye “Yapma” dese de yapıp kendim görmek istiyorum. Ama sonunda onun dediği çıkıyor, o ayrı. Onun dediği çıkmasın diye elimden geleni yapıyorum ama olmuyor. Bu bana çok koyuyor!

■ Çıktığın bir yerde annen şampanya açtırmak istediğinde, “Ben kazanıyorum, sen harcıyorsun” diye çıkışmışsın, doğru mu?

Doğrusunu anlatayım. Makara yaptım, “Ben burada terliyorum, bu cepten alıp ötekinde harcıyoruz” diye espri yaptım. Ama öyle bir gösterdiler ki! Yoksa, tabii ki harcayabilir.

DÖVME YAPTIRDIKÇA YAPTIRASIM GELİYOR


■ Dövmeden görünmeyeceksin! Kaç dövmen oldu?

60 kadar vardır. Çekirdek yemek gibi... Yaptırdıkça yaptırasım geliyor.



■ Acımıyor mu?

Bunu yaparlarken kullandıkları iğneyi hissetmiyorum. Ama kalçadan yapılan iğneden korkuyorum. Hemen kolumu gösteriyorum, oraya yapın diye.

BABANDAN HARÇLIK ALIYOR MUSUN?

Hâlâ harçlık veriyor, dalga geçmiyorum! “Var babacım param” diyorum, “Al, yoksa sana söz geçiremem” diyor. Kendini daha bir ‘baba’ hissetmek için sanırım. Aldığım parayı hemen derneğimize götürüyorum.

Haberin Devamı