Ekonomi İDO ve İGDAŞ'ın özelleştirilmesi kabul edildi

İDO ve İGDAŞ'ın özelleştirilmesi kabul edildi

Paylaş
İDO ve İGDAŞ'ın özelleştirilmesi kabul edildi

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş (İDO) ve İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş (İGDAŞ) hisselerinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesini oy çokluğuyla kabul etti

Saraçhane'deki Belediye Sarayında düzenlenen meclis toplantısında, İDO A.Ş ve İGDAŞ A.Ş hisselerinin özelleştirilmesi hakkında Hukuk ile Plan ve Bütçe komisyonlarının ortak raporları ele alındı.

Öğle saatlerinde İGDAŞ'ın özelleştirilmesini protesto eden Tes-İş üyesi İGDAŞ işçilerinden bazılarının da izlediği meclis toplantısında, özelleştirme yöntemine ve iki şirketin satışına CHP Grubu itirazda bulundu. Gruplar adına yapılan konuşmaların ardından, iki şirketin hisselerinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi, oy çokluğuyla kabul edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Ak Parti Grup Başkanvekili Ergün Turan, İDO ve İGDAŞ'ın ihalesi için “blok satış” yönteminin seçilmesine ilişkin, “Halkın malı olan bu şirketlerin 1 kuruş daha fazlaya satılması imkanı varsa, buna uğraşıyoruz” dedi. Turan, ihalenin gerçekleştirildikten sonra yine meclise geleceğini, yapılan satışın rakamının meclis tarafından onaylanması halinde ihalenin gerçekleşmiş olacağını anlattı.

İDO'nun iki ayrı şirkete bölünmesine ilişkin, “İstanbul Şehir Hatları AŞ” adını alan şirketin bir aydır faal olduğunu, deniz ulaşımında tek otorite konumunda bulunduğunu belirten Turan, bu şirket aracılığıyla İstanbulluların deniz ulaşımı hizmetinden eskiden olduğu gibi aynı kaliteyle yararlanmaya devam edeceğini, şirketlerin bölünmesinden önce tüm filonun onarım ve bakımdan geçirildiğini, hurdaya ayrılması gereken gemilerin de hukuki çerçeveye bağlı kalınarak Anadolu'ya gönderildiğini kaydetti.

Meclisin aldığı kararlar konusunda daha önce olduğu gibi yargı yolunun açık olduğunun altını çizen Turan, “İDO ve İGDAŞ'ın blok satış yöntemiyle özelleştirilmesinin nedeni şudur; halkın malı olan bu şirketlerin 1 kuruş daha fazlaya satılması imkanı varsa, buna uğraşıyoruz” diye konuştu. Halkın malı olan şirketlerin halka sorulmadan satıldığı eleştirilerine ilişkin de Turan, “(Kadir Topbaş'ı yüzde 44 seçti, yüzde 56 ise seçmedi) deniyor. Yüzde 56 da tek bir partili değil, farklı görüşlerde insanlardır. Demokraside meclisten daha yüksek temsil yok. İnsanlık birikiminin, demokrasinin bizi getirdiği nokta, kazanımlarımız budur. Temsili demokrasilerde böyle yapılır” ifadesini kullandı.

“KADİR TOPBAŞ'IN SÖZÜNDEN DÖNDÜĞÜ YOK”

Turan, İGDAŞ ile alakalı özelleştirmenin kanuni bir gerekliliği bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“4646 sayılı Doğalgaz Kanununa göre özelleştirilmesi zorunluluktur. Milletimizin, orada çalışanlarımızın gayretleriyle İGDAŞ, Türkiye'nin, belki de dünyanın sayılı şirketlerinden biri haline gelmiştir. Dolayısıyla bunun, çalışan işçilerin gayretiyle olduğunun bilincindeyiz. Gelinen noktada, işçilerin haklarının korunmasıyla alakalı olarak, onların haklarına duyarsız kalmayacağız.

Kadir Topbaş'ın yerel seçimden önce bir TV programında söylediği, bu iki şirketin satışının halka arz yoluyla yapılacağıdır. Bunlar milletin malıdır ve önemli olan, değeri olan şirketi en üst rakama satmaktır. Uluslararası konjonktür, bunların blok satışının daha karlı olacağını göstermektedir. Dolayısıyla Kadir Topbaş'ın sözünden döndüğü yok, milletin malını en iyi şekilde değerlendirmekle görevlidir.”

CHP'li Meclis Üyesi Bülent Soylan ise İDO'nun kamu hizmeti yapması nedeniyle özelleştirilmesinin aynı zamanda ticarileşmesi anlamına geldiği için buna karşı çıktıklarını söyledi.

İDO'nun iki ayrı şirkete bölünerek özelleştirilmesinin ve İDO adının devam edeceği, bünyesinde yeni vapurlar bulunan şirketin satışa sunulmasının yanlış bir yöntem olduğunu savunan Soylan, “Eski vapurlar İstanbul Şehir Hatları Sanayi ve Ticaret AŞ adlı şirkette kaldı. Satışı düşünülen İDO adlı şirket, bu durumda gittikçe piyasaya daha hızlı yayılacaktır. Çünkü rakibi olan olan diğer şirket zaman içinde mutlaka yok olmaya mahkumdur. Çünkü gemileri eskidir. Zaman içinde tüm deniz ulaşımını İDO'ya geçirmek zorunda kalacağız” diye konuştu.

CHP'Lİ SAĞLAM

CHP'li Meclis Üyesi Hakkı Sağlam da İGDAŞ'ın aylık nakit gelirinin 252 milyon lira olduğunu ve nakit akışı en yüksek şirketler arasında yer aldığını belirtti.

Şirket çalışanlarının bugün özelleştirmeye karşı bir eylem gerçekleştirdiğini hatırlatan Sağlam, şunları söyledi: “Ama işçilerin hak araması sayın Topbaş'ı ilgilendirmiyor, maddi durumu iyi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesini bugünkü borç batağına getiren kişi de kendisi. Topbaş, bu satışlardan 10 milyar dolar beklediğini ifade etmiştir. 3'te 2'sini İGDAŞ, 3'te 1'ini İDO'dan elde edecek. Neden blok satış öngörüldü, neden halka arz değil? Neden halkın malını halktan alıp birilerine veriyorsunuz? Bu iki şirketin özelleştirilmesi konusunda halk acaba ne düşünüyor, bunu sordunuz mu?

'Halk bizi seçti, gönderdi' anlayışını esas alıyorsanız, Kadir Topbaş yüzde 44 oyla seçildi, halkın yüzde 56'sı Topbaş'ın politikalarını desteklemiyor. Yani siz halkın malını halka rağmen satıyorsunuz, Kurban Bayramı öncesinde halkı kurban ediyorsunuz. (Bu malları satalım, çünkü paraya ihtiyacımız var, yatırımlar yapacağız) diyorsunuz. Size zaten uzun vadeli kredi kullandırıyoruz, krediyle ilgili önergeleri hiç reddettik mi? İstanbul Büyükşehir Belediyesi borç batağında değil de iyi gidiyorsa neden bu şirketleri satıyorsunuz?”

Meclis toplantısında daha sonra geçilen oylamada, İDO ve İGDAŞ'ın blok satış yöntemiyle satışları oy çokluğuyla kabul edildi.Toplantı sonrasında grupların salondan ayrılışları sırasında dinleyiciler bölümünde bulunan Tes-İş üyesi bazı İGDAŞ işçileri, Ak Parti Grup Başkanvekili Turan'a, “İşçilerin haklarına hassasiyet gösterileceğine dair ifadenizi bir söz olarak kabul edebilir miyiz?” sorusunu yöneltti.Turan da “Sizi anlıyor, hassasiyetlerinize katılıyorum. 1800 çalışanımız da bizim, 12 milyon İstanbullu da bizim” diye konuştu.

3

Haberin Devamı