Giriş
Ankara’yı kana bulayan terör saldırısı bütün ülkeyi sarstı, derin üzüntüye boğdu… Hemen ardından da Diyarbakır’dan bir bombalama haberi geldi... Herkes olan biteni anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor ama olmuyor maalesef. Çünkü doğru cevap da yok, cevap verebilecek olan da. Bilmece çözmeye çalışıyoruz. Eskisi gibi net değil bazı şeyler; her şey muallak. En yetkili kişiler bile sorumlu değil, ihmalleri yok. Sadece kınamakla yetiniyorlar. Bizim gibi! Biz de kınıyoruz, lanetliyoruz, onlar da. En çok da bu korkutuyor bizi. Bu ülkede daha ne kadar böyle yaşayacağımızı düşünüp korkuyoruz. Herkesin kafasında cevapsız sorular:
-Bu saldırıların bu kadar kolayca, bu kadar sık yapılabiliyor olmasında hangi kurumların zaafiyeti var?
-Bomba yüklü bir aracın onca gün boyunca Ankara’da durabilmesi hatta gizlenemesi nasıl mümkün olabiliyor?
-Gereksiz her şeyin, insanların Twitter’a yazdıklarının istihbaratını bile toplayan devlet, bombacının izini nasıl oldu da süremedi?
-Olaydan iki saat sonra net şekilde “Bombacı YPG’li” açıklaması yapıldı. Dün belli oldu ki bombacı da, örgüt de farklı. Bu yanlışlığın sorumlusu kim?
-Yüzlerce can gitti, hiçbir sorumlu yok, hiçbir istifa yok. Bu anormal değil mi?
-Ölmek ve öldürmek bu kadar sıradanlaştıysa, geriye ne kalıyor?
Ankara’daki saldırıda 28 kişi hayatını kaybetti.
Koç’un yemek isyanı haklı!
-Amerika’da başkanlık seçimleri iyice hız kazanırken, ‘Scandal’ izlemenin tam zamanı. Amerikan seçimleri nasıl yapılıyor, seçimlerde neler dönüyor, adaylar arasındaki rekabeti anlamak için birebir. 5’inci sezonu ama başa sarın, izleyin. Pişman olmazsınız.
Kerry Washington ve Tony Goldwyn ‘Scandal’ın başrolünde.
***
-Rahmi Koç’a bir röportajda mutfakla arasının nasıl olduğu sorulmuş. O da “Orijinal diye ne olduğu belirsiz, kuş yemi gibi yemekler yapıyorlar. Dünyanın ücretini ödüyoruz. Bunu hiç sevmiyorum” demiş. Michelin yıldızlı restoranlara çakmış anlayacağınız. Al benden de o kadar! Hele bazı restoranlarda ‘yeni tatlar’ yaratmak için o kadar çok saçmalıyorlar ki, resmen aç kalıyorsun. Gerek yok.
Rahmi Koç
***
-Benden size tavsiye… Çocuğunuzun ileride çok para kazanmasını istiyorsanız, verin bir elektrikçi ya da tesisatçının yanına, mesleği iyice öğrensin! Yeni taşındım, biliyorum: Bir musluk vanası sıkmak, bir ampul takmak için kapıyı 40-50 liradan açıyorlar, 300-500 liraya kapıdan çıkıyorlar. Hem bu işi iyi yapan çok az, hem de şahane para kazanıyorlar. Küçümsemeyin, düşünün.
***
-Arjantin’de tatilciler, kıyıya yanaşan bir yunusla selfie çekmek için sıraya girmiş. Tabii hayvan sıcak ve susuzluktan ölmüş. Demek ki severken öldürmek bir tek bizim memlekette olmuyormuş!
Kazık tatil biter mi?
Başbakan, turizme destek paketini pazartesi açıklayacakmış. Merakla bekliyoruz… Allah’tan hükümet, turizmcilerin “6 milyon yerli turistin yurt dışına çıkışı zorlaştırılsın; Antalya’ya, Bodrum’a gelsinler” şeklindeki saçma ötesi önerisini beğenmemiş. Ne yani, Bodrum’da 50 liraya lahmacun yemek zorunda mıyız? Alaçatı ya da Bodum’da bir odanın geceliğine en az bin TL ödemek zorunda mıyız? Yıllarca Yunan adalarında ucuz ve şahane tatiller yapan biri olarak, bu kazığı yemeye niyetim yok. Zaten bu tabloyu yaratan da bizzat turizmcilerin kendisi. Şimdi de şapkayı önlerine koyup düşünsünler biraz.
Bu ne görgüsüzlüktür ya!
Asena Atalay, boşandıktan sonra bir rezidansa taşınmış... Ayakkabıları bir odaya sığmayınca, yarısını İstanbul manzaralı terasına dizmiş, fotoğrafını çekip Instagram’a koymuş.
Asena Atalay Asena Atalay'ın ayakkabı koleksiyonunun bir kısmı.
İnsanlar bir çift ayakkabı almak için gece gündüz çalışıp çırpınırken, bu fotoğraf büyük bir görgüsüzlük ve büyük bir şımarıklık bence. Fotoğrafı görünce, Filipinler’in eski diktatörü Ferdinand Marcos’un eşi Imelda Marcos geldi aklıma...
Devrik Imelda Marcos, hatırı sayılır ayakkabı koleksiyonunu bir müzede topladı. (Üstte)
Ülkesindeki ağır yoksulluğa rağmen 2700 çift ayakkabısıyla konuşulan Marcos, tarihe geçmişti. Çiftin aşırı lüks yaşamına isyan eden yoksul halk, Marcos hükümetini devirmişti. Asena Atalay da tarihe geçmek istiyor herhalde!
Şaşırır Tabii!
İlhan Şeşen bir süredir televizyon ekranında... Önce “Yapma yaa”, ‘Hadi yaa” sözleriyle hayret ediyordu. Millet de “İlhan Şeşen neye bu kadar şaşırıyor acaba?” diye merak ediyordu haliyle. Çıka çıka ayçiçek yağı reklamı çıktı! Kaç yaşında adam “Ben hep bu yağı tercih ediyorum” dedikçe, beni gülme alıyor. Gerçekten insan merak ediyor niye İlhan Şeşen? Kadın oyuncu mu bulamadılar? Bu ürünle, oynayan kişi arasında nasıl bir bağ kuruldu? İlhan Şeşen gibi şaşırıp kalıyor insan gerçekten.
