Beden Sağlığı İleri evre akciğer kanserine multidisipliner umut ışığı

İleri evre akciğer kanserine multidisipliner umut ışığı

Paylaş
İleri evre akciğer kanserine multidisipliner umut ışığı

En sinsi kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri Türkiye’de her yıl yaklaşık 160 bin kişiyi pençesine düşürüyor. Kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alan bu kanser türüne multidisipliner tedavi umut ışığı oluyor

Türkiye'de her yıl yaklaşık 160 bin yeni kanser tanısı konulduğuna dikkat çeken veriler, bu gidişle bu sayının 2023 yılında 400 binlere kadar çıkabileceği bildiriyor. Yine araştırmalar akciğer kanserinin ülkemizde hem erkeklerde hem de kadınlarda damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm nedeni olduğuna dikkat çekiyor. Başta sigara olmak üzere genetik faktörler, yanlış beslenme, yaş faktörü ve bazı riskli meslek grupları akciğer kanserine davetiye çıkarıyor. Erken evrede cerrahi ile tedavisi mümkün olan akciğer kanseri sinsi ilerlediğinden ve genellikle ileri evrede belirti verdiğinden tanı aşamasında gecikmeler yaşanabiliyor. Bu da kanserin tedavi aşamasını sekteye uğratıyor. Ancak geliştirilen multidisipliner tedavi yaklaşımları uygun ileri evre akciğer kanseri hastalarına umut oluyor.

Konu ile ilgili Şişli Kolan Hastanesi’nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. Özkan Demirhan önemli bilgiler paylaştı.

SİGARA KULLANANLAR 30 KAT RİSK ALTINDA

Akciğer kanserine neden olan etkenlere değinen Özkan Demirhan, "Akciğer kanserinin ülkemizde ve dünyada sıklığı giderek artıyor. Bu artışa etki eden en önemli faktörler ise sigara tüketiminin artması, sigaraya başlama yaşının düşmesi. Sigara akciğer kanseri gelişiminden yüzde 85-90 oranında sorumludur. Dolayısı ile sigara içenler içmeyenlere oranla 30 kat daha fazla risk altında. Sigara kullanma süresi, başlama yaşı, içilen sigara tipi, günlük sayısı da bunları etkiliyor. Sigara bırakıldıktan sonra 15-20 yıl içinde akciğer kanseri gelişme riski sigara içmeyen kişilere yakın düzeye iniyor. Ülkemizde ortalama görülme yaşı 60 yaş civarıdır, 40 yaş altında nadir de olsa görülmektedir” şeklinde konuştu.

MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM BAŞARILI SONUÇLAR VERİYOR

İleri evre akciğer kanserinde uygulanan güncel tedavi yöntemlerine değinen Doç.Dr. Özkan Demirhan” İleri evre akciğer kanseri 3’üncü ve 4’üncü evre değimiz evreler. Evre 3 hastalık lokal ileri dediğimiz, kanserin olduğu yerden biraz daha komşu dokulara girmiş ve lenf nodlarını tutmuş halidir. Evre 4 ise uzak organ metastazı yapmış kemik, karşı akciğer, böbrek üstü bezleri, beyin ve karaciğere metastaz yapmış halidir. Bu belirtilen bölgeler akciğer kanserinin en sık yayılım yaptığı yerlerdir. Hastaya böyle bir tanı konduğunda izlenecek tedavi yolu şöyledir. Eğer 3’üncü ve 4’üncü evre tespit edilmişse burada hücre tipi çok önemlidir. Hücre tipinde adenokersinom dediğimiz hücre tipi çıkmışsa bunlarda bazı genetik testler yapılarak hedefe yönelik tedaviler yapılabilir. Adenokarsinom’da genetik testler yapıldıktan sonra yapılan tedaviler nokta atışlı tedavilerdir. Kemoterapi alınabiliyor ve yerine göre örneğin beyinde metastaz varsa radyoterapi uygulanabiliyor veya göğüs kafesi içinde radyoterapi uygulanarak akciğer kanseri evresi otomatik olarak gerileyebiliyor. Yine lenf bezinden dolayı evre 3’e girmiş bir kanserde tedaviden sonra özellikle bir lenf bezi tutulumu varsa orada onun yeniden evrelenerek evvelden tümörün olduğu yerin kemoterapi ya da radyoterapiden sonra yok olduğunu görebiliyoruz. O zaman ameliyat şansımız doğuyor. Ama bir istasyon olduğu zaman cerrahi şansımız yüksek. Eğer bir istasyondan fazla tutulum varsa başarı şansı düşüktür, cerrahi gündeme gelmez. Tüm bu tetkikler dikkatle ve titizlikle incelendikten sonra hastanın durumu uygunsa multidisipliner bir yaklaşımla tedavi planlanır” ifadelerini kullandı.

'MORAL VE MOTİVASYON ÇOK ÖNEMLİ'

Hastalığın ve tedavinin seyrinde moral ve motivasyonun büyük önem taşıdığına dikkat çeken Doç.Dr Özkan Demirhan
"İleri evre akciğer kanseri vakalarında gerileme olduğunu gözlemliyoruz ancak hastalık yok hasta var mantığını unutmamak gerekir. Tümör de insanlar gibidir. Aynı kanser türü farklı insanlarda farklı seyir gösterebilir. Kimisi çok saldırgan ve agresif seyrederken kimisi de çok yavaş ve stabil seyreder. O yüzden tedaviden hiçbir zaman vazgeçmemek lazım, şansım yok diye düşünüp moral bozmamak lazım. İnsanların direnmesi gerekir bu hastalığa. şeklinde bilgi verdi.

Haberin Devamı