İngiliz yetkili: Türkiye taahhütlerini yerine getirmeli

İngilter'nin Avrupa işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Chris Bryant, Türkiye’nin Ankara Protokolü’nü kendi isteğiyle imzalayarak bazı taahhütlerde bulunduğunu ve bunları yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Bryant, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda iyimser olduğunu belirtti.

KKTC ve Güney Kıbrıs’ta temas ve incelemelerde bulunan Byrant, Lefkoşa ara bölgedeki Ledra Palace Otel’de düzenlediği basın toplantısında temasları hakkında bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

Adaya gelmek üzere Pazar günü ülkesinden ayrılırken Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak "kaygılı" olduğunu belirten Byrant, temaslarda bulunduktan ve iki liderle görüştükten sonra daha iyimser düşünceler içerisine girdiğini, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik "gerçek bir olasılık" bulunduğunu kaydetti.

Byrant, Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum taraflarıyla gerçekleştirdiği temaslardan sonra çözüme ulaşılabileceği konusunda iyimser olduğunu belirtti.
"Ada Lefkoşa’yı ikiye ayıran ara bölgeyi gördükten sonra ’İnsanlık bu durumun devamına izin verecek kadar nasıl bitebilir’ diye bir düşünce içerisine girdiğini" kaydeden Byrant, tüm Avrupa ülkelerinin, "Avrupa’da bölünmüş bir şehrin varlığını sürdürmesine izin vermenin sorumluluğunu hissetmesi" gerektiği görüşünü dile getirdi.

Liderlerin gelecek haftalarda "derin" görüşmeler yapacağını ifade eden Byrant, her iki liderin de çözüme ulaşılması için son derece istekli olduğunu ve bu yönde büyük çaba gösterdiğini gördüğü için de iyimser olduğunu söyledi.

"ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ"

Byrant, garantiler konusuyla ilgili bir soru üzerine, bu sürecin ilerleyerek en hızlı şekilde amacına ulaşmasını istediklerini ifade etti.
Adada kalıcı bir çözüme ulaşılması konusunda "ellerinden gelen her şeyi" yapacaklarını ve herhangi bir konuda engel çıkarmayacaklarını kaydeden Byrant, adada çözüme ulaşılmasının Kıbrıslılar, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık dahil tüm AB ülkelerinin yararına olduğunu söyledi.

Bir Rum gazetecinin, "Türkiye’nin müzakereler başladığından bu yana çözüm parametrelerini desteklediğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığını" söylemesi üzerine Bryant, "maratonun en zor kısmının kişinin elinden geldiğince hızlı koşmak ve bitişe varmak istediği son yüz metre olduğunu" söyleyen Bryant, Kıbrıs’taki müzakere sürecinin de bir maraton olduğunu ve son kısmıyla ilgili olarak ortaya konulan enerjinin ve görüşmelerin yoğunlaştırılmasının çok önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin Batıya ya da Doğuya bakmak şeklinde iki seçeneği olduğunu, kendilerinin Türkiye’nin Batıya bakmasını istediğini kaydeden Byrant, bunun hem bölgenin, hem de dünyanın güvenliği için böyle olması gerektiğini söyledi.

Bryant, Türkiye’nin Ankara Protokolü’nü niye imzaladığının da son derece açık olduğunu, aksi halde AB ile görüşmelere başlayamayacağını kaydetti. Byrant, Türkiye’nin kendi isteğiyle protokolü imzalayarak bazı taahhütlerde bulunduğunu ve bunları yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Ankara Protokolü ile ilgili bir başka soruyu üzerine de Byrant, Aralık ayında AB’nin Türkiye’nin AB süreciyle ilgili olumsuz bir yaklaşım sergilemesi halinde, bunun, AB’nin Ankara’nın sorumluluklarını yerine getirmesini istemediği anlamına geleceğini ifade etti.