Mehmet Coşkundeniz İnsan seveni değil sevdiğini seçer
HABERİ PAYLAŞ

İnsan seveni değil sevdiğini seçer

Beni anlatıyordu gözleri, suskundu, dokunsam ağlayacaktı. Aşıktı biliyordum ama ben aynı duyguları taşımıyordum. Birçok kez buluşmuştuk ve konu dönüp dolaşıp hep aynı yere gelmişti. “Neden beni sevmiyorsun? Neden bana aşık değilsin?” diye soruyor ama ben sadece “Bunun nedeni olmaz” diyebiliyordum. Aşık olmanın ya da olmamanın nedeni olmazdı çünkü. Aşıksan aşıksındır birine, nedensiz. Ve aynı şekilde aşık olamıyorsan bu onun kötü olduğu anlamına gelmez. Aşk anlıktır ve o anı yakalarsan doğar aşk. Anlatıyordum, o anın bende hiç yaşanmadığını anlatıyordum ama o hep aynı soruyu soruyordu,

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

“Neden?”... Yıllar önce ben de aynı şeyi yaşamıştım. Okuldaki o mavi gözlü kıza sırılsıklam aşıktım. Birlikte çıkar dolaşırdık hatta zaman zaman el ele bile tutuşurduk. O benim ona aşık olduğumu bilirdi ama bana açıkça “Seninle çok iyi dostuz ama ben sana aşık olamıyorum” derdi. Bense hep aynı umutla bir gün bana aşık olmasını beklerdim. Meğer olunmazmış, meğer aşk öyle zamana falan bağlı değilmiş. Derken gitti bir gün ve neden sonra döndüğünde bir başkası vardı artık hayatında. Ben bir dost olarak bile birlikte olamayacaktım onunla. Gerçeği algılamam çok zaman aldı. Gerçek şuydu: Hiç kimseyi kendine aşık edemezsin. O aşık olursa olur. Olmuyorsa, sen ağzınla kuş tutsan faydası olmaz. İşte bunları anlatıyordum ama pek de dinlemiyordu beni. O başka şeyler duymak istiyordu. “Hiç mi ümit yok?” diyordu yine. Yoktu, ümit yoktu.

Bir yandan karşımda bir insanı ağlarken görmenin vicdan azabını duyuyordum, bir yandan da eğer yumuşak davranırsam ona daha fazla kötülük yapacağımı düşünüyordum. “Kalkalım artık” dedim, daha fazla dayanamayacaktım buna. Hem olayı bu kadar dramatik bir hale getirmenin anlamı yoktu. Kapıdan çıkarken “Bari son kez elimi tut” dedi. Tuttum, “Neden son kez olsun ki? Dost dostunun elini tutar” deyip gülümsedim. Hızla çekti elini elimden. İşte o an gözünde nefreti gördüm. Onu kandırdığımı düşünüyordu. Haklıydı da... Biz dost bile olamazdık artık.

Böyle bir rol üstlenmenin alemi yoktu. Gerçek şuydu: O bana aşıktı, ben ona değildim. Sustum. Daha fazla konuşmanın alemi yoktu. “Evine bırakayım” seni dedim, aynı nefret ifadesiyle “Gerek yok, kendim giderim” yanıtını verdi. Kızgın bir kadının dünyadaki en tehlikeli silahtan daha tehlikeli olduğunu biliyordum. Üstelemedim. “Görüşürüz” deyip ayrıldım yanından... Beş dakika sonra telefonumda şöyle bir mesaj vardı: Seni benim kadar seveni bulamazsın, yeniden düşün... Onun bilmediği bir şey vardı. İnsan kendisini seveni değil, kendi sevdiğini seçerdi.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder