Giriş
Tutukluluk halinin devamına...
Şimdi pek yaygın olan bu klişenin gerekçesi, neye bakılarak saptanıyor?
- Tutukluluk süreleri dikkate alınarak.
Ne demektir?
- Biraz daha yatmanız lâzım.
- Ne kadar?
- Henüz hesabını yapmadım.
Durum budur.
Son aylardaki bütün tahliye istekleri, adeta matbu kağıda basılmış gibi bir ortak üslup sergiliyor.
Yoksa Deniz Seki bile o kadar yatar mıydı? Tuğba Özay o kadar yatar mıydı?
***
Fikir’den veya inançtan başı belâya giren çok insan gördüm ama sırf haber’den dolayı çile çeken gazeteci ilk defa görüyorum.
İşte, Aydınlıkçı Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanalcı Ufuk Akkaya.
Gerçi şiir okumaktan başı belâya girenler de oldu bu ülkede... Bestelediği şarkı yüzünden hayatı kayanlar da oldu. Ama bu hep böyle mi devam edecek?
***
Bizimkisi de ne biçim meslek? Vaktiyle Başbakana yumruk atan bir saldırgan 6 aycık ceza yemişti ama “yumruk atmamaya değmezmiş” diye yazan bir arkadaşımız 8 ay yedi.
Onun için, her an teyakkuz halinde olacaksınız arkadaşlar... Çünkü nereden neyin geleceği hiç bilinmez.
Bir haber yaparsınız imha olursunuz... Halbuki bir haber yapıp ihya olanlar var. Demek ki kafayı işleteceksiniz. Bizim meslek böyle şimdi.
NOT:
İçişleri Bakanlığı, yolladığı açıklamada Elazığ depremindeki ölü sayısının 51'den 41'e düşüş nedeninin mükerrer kayıtlardan kaynaklanmadığını belirtti ve şu bilgiyi verdi:
"Valilikten yapılan yazılı açıklamada, deprem sonrası, enkaz altında kalarak hayatını kaybeden vatandaşların isimlerinin muhtarlıklardan alındığı veya vefat edenlerin yakınlarıyla görüşülerek belirlendiği bildirildi."
