Hüseyin Avuç İstanbul'un trafiği insanı çıldırtıyor!
HABERİ PAYLAŞ

İstanbul'un trafiği insanı çıldırtıyor!

Haberin Devamı

Allah yardımcıları olsun.
Kimlerin?
Ambulansların içindeki hastaların.
Başka?
Yangına yetişmeye çalışan itfaiyecilerin.
Başka?
Olay yerine ulaşma gayretindeki polislerin.
Niye?
Bırakın otobüs, minibüs ve otomobillerin hiç susmayan kornasını, ambulansların, itfaiye araçlarının, ekip otolarının canavar düdüğü de fayda etmiyor diye…
Nerede?
Çoğu bölgede kaplumbağa hızıyla ilerleyen İstanbul trafiğinde!
Defalarca yazdım, İstanbullu okurlardan gelen şikayetler üzerine yine yazıyorum… Ve de soruyorum:
Trafik rezaletinin böylesi, dünyanın hangi modern kentinde görülmüştür?
Bazıları diyecektir ki;
Beteri de vardır.
Ben de diyeceğim ki;
Hiç sanmıyorum.
İşte, bir süre önce gazetelerde yer alan, dış kaynaklı bir haberin özeti:
“Dünya çapında büyük metropolleri içeren araştırmanın sonuçlarına göre, İstanbul’daki sürücülerin, listenin en sonunda yer alan Rotterdam şehrindeki sürücülere göre yılda 24 bin kez daha fazla dur-kalk yaptığı ortaya çıktı.”
Araçların ‘dur-kalk’ yapması ne demek?
Sürücülerin bir gaza, bir frene basması demek.
Bu nerede olur?
Güçlükle ilerleyebilen yoğun trafikte!
İşte olay budur.
Uzun sözün kısası, İstanbul’u yönetenler ‘Metrobüs’ gibi, metro gibi, ‘Marmaray’gibi, tüp geçit gibi mükemmel hizmetlerin ardından, artık insanları çileden çıkartan-stres küpüne çeviren kent trafiğini rahatlatmak için kolları sıvamalıdır.
Kadir Topbaş’ın istifasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirilen Mevlüt Uysal’ın yerinde olsam, öncelikli işlerimden biri, halefimin çözümleyemeden gittiği trafik çilesine son verecek adımları atmak olur.
Belki farkında değiller ama, günlük seyir halindeki araç sayısı 3 milyon 800 bine yükselen (kent dışından gelenler hariç) İstanbul trafiğinde, 20-25 dakikalık mesafelere 2-25 saatte ulaşabilmenin stresini yaşayan insanlar, hep bir ağızdan aynı şarkıyı söylemeye başladı:
“Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede?”
Uzun lafın kısası, ister yer altı yollar, ister asma caddeler yapılsın, ister tek-çift plaka uygulaması (ticari araçların dışında) getirilsin, yeter ki İstanbul’da yaşayan insanlar, trafik işkencesinden kurtarılsın.
Az daha unutuyorduk.
Neyi?
Yapacağı hayırlı işin trafiğe el atmak olacağına inandığım İstanbul’un yeni Başkanı Mevlüt Uysal'a, ‘Hayırlı olsun’ dileğinde bulunmayı.

XXX

‘İŞSİZLER GÜNÜ’

İşsiz Ahmet, kendisi gibi işsiz arkadaşı Mehmet’e şöyle demiş:
“Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, öğretmenler günü gibi keşke işsizler günü de olsa!”
Ardından eklemiş:
“Hiç değilse senede bir gün hatırımı soran, hediye alan olur!”
Mehmet merakla sormuş:
“Boş ver hediyeyi, işe alan olur mu?”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder