Giriş
Kimse zorlanmadı. Gelmezseniiiz denilmedi. Para pul verilmedi. Sadece ulaşımları sağlandı, su, bayrak ve şapka verildi. Bir de sağlık hizmeti. Ve millet iradesini Yenikapı’da gösterdi. Çoğunluğu AK Partili olsa da.
Kumpaslardan, gerginlikten, ‘biz - siz’den, şehitlerden, son olarak da darbe teşebbüsünden yorgun düşen bir halkın, güle oynaya isyanıydı Yenikapı. ‘Biz’ diyebilmenin miladı.
Artık milletçe bu beraberliğin kıymetini bilmemiz lazım. Yeni Türkiye sadece Yenikapı’da değil, Türkiye’de kök salsın. Ve yeni kapı, yeni bir siyaset tarzına hep açık kalsın. Yeniden doğuşun simgesi olsun.
Tarih kitapları, Türkiye’deki devrimin merkezini bu kez de Yenikapı diye yazsın. Hani, 715 bin metrekarelik alana, 5 milyon kişinin, yani metrekareye 7 kişinin sığdığı Yenikapı diye. Neyse.
TARİHİ MİTİNG BÖYLE BİTTİ
Tek bayrak dedi, salladılar. Bayraklar havaya dendi, salladılar. Saatlerce yorulmadan. Ve miting “aile resmi” oluşamadan bitti.
Artık gerek yoktu bayrağa filan. Attı kenara çıktı. Bir otobüse kapağı atmak için. Sanki otobüs bayrağı almazmış gibi.
İşte sana söylüyorum arkadaş. Bayrağına saygın yoksa, o meydanda ne için vardın sen? Keşke olmasaydın.
Elinize ne geçti
Sosyal medya denen gayya kuyusunda, herkes istediği gibi at koşturuyor.
Erdoğan-Putin buluşması, bizim için çok önemliydi. Neticelerini inşallah yakında alırız.
Ama sosyal medyadaki Türkiye düşmanları, yine yaptılar yapacaklarını. İşte aslı ve astarı yan yana. Aslı başı dik, astarı boynu bükük Erdoğan.
Bu iğrenç photoshop inanın Rusların bile aklına gelmemiştir. Şimdi soruyorum bu alçaklara: Yaptınız da elinize ne geçti?
HADi SEN DE...
Evet Atatürk’ün komutanına yakışmadı. Amacımız, birlik, beraberlik olsa dahi.
Bu adam, zamanında “Gölcük donanma askerleri zina yaparken deprem oldu, üst üste geberdiler” diyen adamdı.
O askerlerin Genelkurmay Başkanı, bu mültefit ifadeyle, işte o adamın elini sıktı. Üzüldüm.
Bizim kız da...
Uzun süredir görüşememiş iki hanım misafirlikte karşılaşınca sohbete başlamışlar. “Eee, sizin kızdan ne haber?”
“Valla ne olsun, biliyorsun işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. Geceleri fazla mesai yapıyordu, sonra hafta sonları da çalışmaya başladı.
Patronu onu çok sevmiş, her işi ona veriyormuş. Derken Ankara, İzmir seyahatleri başladı. Patron nereye, bizim kız da yanında oraya. Yurt dışı seyahatleri filan derken, baktılar bu iş böyle olmayacak, patronu bir ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım.
Sizin kız ne alemde peki.” “Valla ben sizin gibi güzel anlatamayacağım ama, bizim kız da aynı işi yapıyor, patronun kapatması oldu.”
HELAL OLSUN TOPAL’LARA
Fenerbahçeli milli futbolcu Mehmet Topal ve eşi Selda Topal’a hayranım. Beş yıldır düzenledikleri ve ‘Huzurevi Buluşmaları’ adını verdikleri organizasyonla gönül alıp, eğlendiriyorlar.
Bu yıl da Semiha Şakir ve Beylikdüzü huzurevlerinin sakinlerini eski Büyükdere İskelesi’nin terasında ağırladılar. Yanlarına Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Kliniği’ndeki torunlarını da ekleyerek.
Gönüllü arkadaşları Linet’in şarkılarıyla. Onlarla birlikte oynayarak terapi yaptılar. Ve geceyi de hep birlikte “Ah yalan dünya” şarkısıyla bitirdiler. Allah tuttuğunuzu altın etsin sevgili Topal’lar. Allah Mehmetimize daha uzun yıllar futbol oynamayı nasip etsin ki, o da yaşlılara mutluluk versin.
