Beden Sağlığı İşte kan almada dikkat edilmesi gereken noktalar

İşte kan almada dikkat edilmesi gereken noktalar

Paylaş
İşte kan almada dikkat edilmesi gereken noktalar

Doktorun doğru karar vermesinde en az yüzde 70 katkısı bulunan laboratuvar testleri (genellikle kan testleri), tanıdan tedaviye ve hastalığın gidişatına kadar pek çok alanda gösterge olarak kullanılıyor. Ancak kan alma işlemi, standartlara aykırı bir şekilde doğru ve uygun malzemelerle yapılmadığı takdirde hastalar için hayati riskleri de beraberinde getiriyor

POSTA.COM.TR ÖZEL

Doğru kan almak için neler yapılmasını ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini Doç.Dr. Doğan Yücel ve Türk Biyokimya Derneği Preanalitik Çalışma Grubu Üyesi Dr. Nedim Albayrak anlattı:

Biyokimya denince önem verdiğiniz konuların başında ne geliyor?

Doç.Dr. Doğan Yücel: Biyokimyasal tetkikler için kan alımı çok önemli bir konu. Sonuçların doğruluğu, dolayısıyla hastalıkların da doğru tedavisi için üzerinde titizlikle durulması gerekiyor. Çünkü laboratuvarla ilgili hatalara bakıldığında yüzde 70’e yakınının, kan alımı sırasında analiz öncesi dediğimiz preanalitik dönemde yapıldığını görüyoruz. Yani daha ilk adımı hatalı atıyoruz. Dolayısıyla oraya yoğunlaşmamız gerekli. Şimdiye kadar hep analiz aşamasına ehemmiyet gösterdik. Orada sorun neredeyse halloldu, hata oranı yüzde 10’lara kadar düştü. Biz bu alanda Venöz Kan Alma (Flebotomi) Kılavuzu çıkardık. Türkiye’de bir ilkti, çok da ses getirdi. Bunu Avrupa’da da tanıttık; Avrupa federasyonumuz var orada, önerdik yayınladılar. Kılavuzu esas alarak ilgili sağlık personeline eğitimler verdik.

'ZOR DAMAR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ'

Preanalitik evrede yani kan alınırken en çok yapılan hatalar neler?

Doç.Dr. Doğan Yücel: Preanalitik evre, hastadan tahlil istenmesiyle başlıyor. Daha sonra numunenin alınacağı aşama geliyor. Diyelim kan alınacak; önce damar tespit edilecek, alkolle silinecek, kuruması beklenecek, sonra iğneyle belli bir açı tutturup damara girilecek (eskiden enjektörle yapılırdı,kan enjektöre çekilirdi), sonra da vakumlu tüplere numune alınacak. Hangi test için hangi tüpe örnek alınacağı, tüp kapaklarının renginden belli. Vakumlu tüpler birçok hatayı minimize etti. Ayrıca jelli tüpler diye adlandırdığımız daha hızlı pıhtılaşmayı sağlayan kullanıma hazır tüpler var artık. Hem iş hızlanıyor hem de risk azalıyor. Eskiden enjektöre çekilen kan tüpe boşaltılırken yoğunluktan işlem hızlı yapıldığı için “hemoliz” dediğimiz istenmeyen durumlar oluşuyordu ve numune standartlara uygun olmayan bir şekilde analize gönderilmiş oluyordu. Bir de onkoloji, geriatri gibi zor hasta grupları var. “Zor damar” diyoruz biz bu gruba. Kılavuzlarda bu yer almıyordu. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz. Sadece bu tür hastalardan kan almaya yönelik yeni bir kılavuz hazırlayabiliriz. Diyelim meme kanserli hastada mastektomi yapıldı. Mastektomi yapılan tarafta kan almamak lazım. Yani memenin alındığı taraftaki koldan kan almamak gerekli. Çünkü hastanın lenf dolaşımı iyi olmadığından bu hastalarda enfeksiyon riski yüksek ve sağlıklı kan alınmayabilir, damara zor girilebilir, ödem olur.

Pediatri, onkoloji, geriatri gibi hasta gruplarında kan alım prosedürleri çok kolay değil. Hem hasta hem de sağlık çalışanı tarafından sıkıntılı geçiyor. Bu hasta grupları için mevcut kılavuzda öneriler var mı?

Dr. Nedim Albayrak: Kan alma işlemi hastanelerde en sık yapılan küçük girişimler arasında yer alıyor, çok yaygın bir işlem ve çocuklarda da yapılıyor. Çocuklardan kan alımı herkes için bazı durumlarda çok yıpratıcı olabiliyor. Bu durum hem aile için hem de kanı alan kişi için çok zor olabiliyor. Aile kendi çocuklarından kanın bir an önce, acısız bir şekilde ve az miktarda alınmasını istiyor. Peki bu durumlarda nelere dikkat etmemiz gerekiyora bakacak olursak şununla başlayabiliriz; çocukları, yetişkinlerin küçük modelleri gibi düşünmememiz gerekiyor. Birçok yerde yetişkinler için yapılan işlemler çocuklar içinde tekrarlanabiliyor veya aynı kan alma malzemeleri kullanılıyor. Bunlara örnek verecek olursak yetişkinlerde dirsek içinden kan alma ilk tercih edilirken çocuklarda el sırtından veya daha küçük bebeklerde topuktan kan alınabiliyor. Kan alma işlemi sırasında acının azaltılması amacıyla iğnenin uç kısmının farklılaştırılması gerekirken kan alımı sırasında çocukların dikkatlerini başka yerlere odaklamak da bu işlemlerde ağrının azaltılmasına yardımcı oluyor. Çocukların vücudundaki kan miktarı yetişkinlerdekinden çok daha az olduğundan yetişkinlerden aldığımız kadar kan almamamız gerekiyor. Bunun içinde daha küçük tüplere kan alınabiliyor.

Kanser tedavisi gören ve/veya ileri yaşlardaki hastalardan kan alma işlemi de diğer kan alınan hasta gruplarından ayırmak gerekiyor. Çünkü kanser tedavisi alan hastalarımızda damar yapıları çok ince ve kırılgan bir hal aldığı için damar içine girmek çok daha zor olmakla birlikte, damar içinden kanı toplamakta zor olabiliyor.. Burada da farklı materyal ve metotlar kullanarak bunların üstesinden gelinebiliyor.

'REHBERLERİN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK'

Kan almadaki hataları azaltmak, daha güvenli ve etkin kan almak için zor damardan kan alım ile ilgili ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?

Dr. Nedim Albayrak: Kan almadaki hataları azaltmak ve kan almadaki zorluklara çözüm önerilerini azaltmak için ulusal seviyede yapılacak olan rehberlerin büyük yardımı oluyor. Bunun güzel bir örneği de üyesi olduğum Türk Biyokimya Derneği Preanalitik Çalışma Grubu’nun hazırlamış olduğu “Venöz Kan Alma Kılavuzu”dur. Bu rehber ile venöz kan almanın en önemli püf noktalarına değinilmiştir. Bu rehberi bir başlangıç olarak görüyorum ve çocuklardan, kanser tedavisi görenlerden ve ileri yaşlı kişilerden kan alımının püf noktalarını anlatan, venöz kan alma kılavuzunun da hazırlanacağını düşünüyorum. Böylece bu rehberler birçok kişiye ulaşarak ülke genelinde çözüm getireceğini düşünüyorum.

Haberin Devamı