Yazgülü Aldoğan İstiklal’e modadan can suyu
HABERİ PAYLAŞ

İstiklal’e modadan can suyu

Haberin Devamı

Dünyanın en canlı, en işlek caddesiyken önce Batılı turistler yok oldu. Tramvay kalktı, iş makineleri caddenin ortasında takırdıyor, her yer kazılı.

Kalan yerlerde de korkunç TOMA’lar, polis otobüsleri bekliyor. Zavallı İstiklal Caddesi can çekişiyor!

Hâl böyleyken bir can suyu geldi: MercedesBenz İstanbul Moda Haftası, Grand Pera’da yapıldı. Günde 4 bin kişiden 16 bin ziyaretçi, gün boyu defile ve sunumları izlemiş, stantları gezmiş.

Genç modacılar aylarca hazırladıkları tasarımlarını 40 dakika süren defilelerde gösterivermiş!

Sonuncusunu izledim. Gülçin Çengel’in siyah beyaz kıyafetleri, donuk yüzlü, rap rap yürüyen anoreksik mankenlerin üzerinde sergilendi.

Kızı bırak, elbiseye bak demek! Ben de diyorum ki modayı boş ver, caddedeki harekete bak. İstiklal ve Grand Pera için bu farklı nefes, çok iyi oldu.

Keşke İKSV’nin heyecanla beklediğimiz film festivali de buradaki sinema salonlarından bir ikisini kullansaydı! Unutalım artık Emek kavgasını, orası da güzel oldu sonunda.

Musa Kart, kime tecavüz etmiş?

Tutuklu 154 gazetecinin (kendisi 149 dedi) listesini isteyip bakmış. “Bunların hepsi tecavüzcü, katil, hırsız, terörist” diyor. Bir tek şey söyleyeceğim.

Danışmanlarını uyarmalı, kendisine yanlış bilgi vermesinler. Cumhurbaşkanı dindar, inançları kuvvetli bir insan. İslam’da iftira atmak günahtır.

Haklarında iddianame bile olmayan, çoğunu tanıdığımız Musa Kart’tan Kadri Gürsel’e hatta günahım kadar sevmediğim ama ne olduklarını bildiğim Altan kardeşlere pek çok gazeteci, ne hırsız, ne katil, ne tecavüzcü, ne istismarcı.

Sadece fikirleri, yazdıkları rahatsız etti.

Aylardır tutuklu olan ve kendilerini savunma imkanı olmayan bu insanları bu kadar acımasızca suçlamak insanlığa da sığmaz, dine de, vicdana da!

‘Daha iyi bir sen’ için!

Okadar gergin, o kadar depresyonda, o kadar yorgunuz ki, güzel bir yerde bir mola verip derin nefes almak herkese iyi geliyor. Tabii imkanınız varsa. Antalya Akra’da, dağlara ve denize bakarak dingin, sağlıklı, sakin iki gün geçirdim.

The Lifeco Antalya işbirliğiyle düzenlenen programda önce bir damla kanla analiz yapılıyor.

Aman beslenmeye dikkat! Güne Yogi Adnan ile başlanıyor. Nefes egzersizleri çok önemli. İsteyenler sağlıklı vegan yiyeceklerle detoks yapabiliyor; tabii diğer üç restoranda lezzetin keyfine varmak dururken biraz zor! Lourdes ile “Yyüz yogası” ilk kez denediğim ve hızlı sonuçlarıyla şaşırtan bir estetik mucize.

Göbek kasınızı toparlamak için aylar gerekiyor ama göz kapağınızı kaldırmak için bir kaç sefer yetiyor. Çünkü gözünüzdeki kas minicik!

Yemek derslerinde badem sütü yapmanın bu kadar kolay olduğunu öğrenmek de şaşırtıcı. Spa, ozon tedavisi, masaj diğer arınma yöntemleri.

Otel, Antalya’nın en sevdiğim Lara semtinde olduğu için bir şehir oteli; Türk hamamında çoluk çocuk yıkanmaya gelmiş Antalyalılar da var. Akra’nın amacı “daha iyi bir sen”. Dalgaların sesi, kokusu, dağların ardında batan güneş ve huzur. Aksi mümkün mü?

Bu oyuncuya alkış!

Bu sezon izlediğim oyunlar içinde oyunculuğuyla beni uçuran “hedwig ve Angry ınch” oldu. Trans şarkıcı rolünde Yılmaz sütçü, bir buçuk saat boyunca hem bu kadar zor bir karakteri canlandırıyor, hem şarkı söylüyor, hem dans ediyor, hem inandırıcı oluyor! Şapka.

Ayşe Günyüz de yardımcı karakterde çok başarılı. Kostüm tasarımı ve makyaj da. Oyun zor, anlaşılması zor. Ama ilgiyle izliyor, düşünüyor, duygulanıyor ve empati yapıyorsunuz.

Trans olmak zor, dünyanın her yerinde! hele bir transı oynamak daha da zor. Bravo Yılmaz sütçü!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder