İyiliğe benzin döküp yakmak!

Binlerce köşk vardı Kadıköy’de. Osmanlı’dan yadigar...

Sahipleri büyük paralara sattılar o köşkleri; kimi apartman oldu kimi iş merkezi kimi AVM. Sonuçta Kadıköy’de bugün Osmanlı’dan miras kalan köşk sayısı bir elin parmağını geçmiyor.

Ben iki tanesinin hikayesini biliyorum. Biri Göztepe’de. Sahibi o köşkü satsa şimdi yedi sülalesine yetecek kadar parası vardı. Ama satmadı. Ne yaptı biliyor musunuz?

Müze...

Hem de oyuncak müzesi: Sunay Akın Oyuncak Müzesi.

Sunay Akın, Osmanlı mirası köşkten zengin olmak yerine köşkü bir kültür yuvasına çevirip toplumunu zengin etmeyi seçti.

★

İkinci Köşk Zühtüpaşa’da. Minibüs yolunun üzerinde... Yanındaki, arkasındaki dev apartmanlara tek başına kafa tutuyor.

Sahibi paragöz bir adam olsa, şimdi o köşkün yerinde kim bilir kaç katlı bir gökdelen vardı. Ama şimdi ne var biliyor musunuz?

Bir okul.

Sanatçı olmak isteyen ama maddi imkanı bulunmayan çocuklara ücretsiz eğitim veren bir konservatuar:

Müjdat Gezen Sanat Merkezi. Müjdat Gezen, Osmanlı mirası köşkten zengin olmak yerine köşkü bir eğitim yuvasına çevirip toplumunu zengin etmeyi seçti.

★

Önceki gece bir şehir eşkıyası eline bir bidon benzin alıp Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin önüne geldi.

Döktü benzini, verdi köşkü ateşe. Kendisine “Osmanlıcı” diyenler alkış tuttular bu alçaklığa.

Oysa bilmiyorlardı ki üstüne benzin döküp ateşe verdikleri aslında Osmanlı’nın mirasının ta kendisiydi.

★

O benzin sadece atalarımızın mirasına değil, sanatçı olma hayaliyle her gün o okula gidip gelen onlarca gencin umuduna, geleceğine döküldü.

Tarihi ranta çevirmek yerine koruyan anlayışa döküldü.

Daha da acı olan ne biliyor musunuz?

Önceki gece benzin dökülüp yakılmaya çalışılan; bu ülkede nesli tükenmeye yüz tutan iyiliğin ta kendisiydi.