James Joyce'un aşk mektupları sansürsüz ve eksiksiz haliyle ilk kez Türkçede

James Joyce, Finnegans Wake’i yayımlayalı 78; Ulysses’i yayımlayalı 95; Dublinliler ve Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresini yayımlayalı 103; modern edebiyatı kendisinden önce kimsenin cüret edemediği sınırlara ulaştırmak için dünyaya geleli 136 yıl oldu.

DUBLIN'İN İLK SİNEMASINI AÇTI

2 Şubat 1882’de Dublin’de dünyaya gelen James Joyce, sanatla en başından itibaren yakından ilgiliydi. Entelektüel, duygusal, maddi tüm gelgitleri arasında Dublin’in ilk sineması Cinematograph Volta’yı Aralık 1909’da açan da Joyce’dur. Bunu yakın zamanda Alakarga Yayınları etiketiyle yayınlanan Nora’ya Mektuplar’ından öğreniyoruz.

"Merak ediyorum, bende bir delilik var mı diye.

Yoksa aşk delilik mi? Bir an seni bir bakire ya da Madonna gibi görüyorum, sonra utanmaz, küstah, yarı çıplak ve açık saçık görüyorum! Ya sen beni nasıl düşünüyorsun? Benden iğreniyor musun?"

MÜZAYEDEDE REKOR FİYATA SATILDI

James Joyce, önce sevgilisi sonra karısı olan Nora Barnacle ile 1904 yılından 1924 yılına kadar aralıklarla mektuplaşır. İlk kez 1950’de ortaya çıkan mektuplar, 1957’den beri Cornell Üniversitesi’nin koleksiyonunda yer alıyor.

Kayıp olduğu bilinen ve bir kitabın yaprakları arasında bulunmasının ardından 2004 yılında bir müzayedede geçen yüzyılın bir mektup için en yüksek fiyatı olan 240 bin 800 sterline alıcı bulan mektubunu da okuyabileceğiniz Nora’ya Mektuplar, Joyce’un aşk evlilik, toplumun değer yargıları, kilise, yazdıkları ve yazacakları, bir yazar olarak hayalleri, kızgınlıkları hakkında pek çok düşüncesini ve duygusunu açığa vuruyor.

Sansürsüz satırları dehanın muzip, muzır, tutkulu, arzulu kişiliğini görmek, yüz binlerce öpücük gönderdiği “yalın düşünceli, çabuk heyecanlanan, derin sesli, uykulu, sabırsız Nora’ya” aşkına tanık olmak için de iyi bir fırsat.