Pazar Postası Juan Pablo Escobar: Babam yaşasaydı kesin ölmüş olurdum
Paylaş
Juan Pablo Escobar: Babam yaşasaydı kesin ölmüş olurdum

Babasının adını taşıyan ama yaşıtlarının yaşadığı çok şeyi bilmeyen bir çocuk... Gittiği her yerde farklı bir isimle çağırılan bir çocuk: Bazen Juan, bazen Gabriel bazen de Sebastian...

RÖPORTAJ: GÖZDE S. KADIOĞLU

‘El Patron’un, yani dünyanın en büyük uyuşturucu patronu Pablo Escobar’ın oğlu o. 28 yaşında babasını kaybettiğinde Pablo Escobar olan adını değiştirmiş: Juan Sebastian Marroquin Santos olmuş. İsmini değiştirmesinin ardında yatan sebebin mafya hesaplaşmaları olduğunu öğrenince şaşırdım. Bir sokakta Juan olarak bilinirken, diğerinde Sebastian olarak tanınıyor olmak, ona hayatta kalma şansı vermiş. Şimdi 40 yaşında. Aile babası bir mimar. Babasının fırtınalı hayatının tam zıttına düşen bir yaşam sürüyor. Babasının hayatını anlattığı ‘Pablo Escobar Benim Babam’ kitabı, Türkiye’de 2016’da yayımlandı. Şimdi ikinci kitabını hazırlıyor. Babalar Günü sebebiyle oğul Escobar’a baba Escobar’ı sordum.

■ Babanızın size verdiği en önemli tavsiye neydi?

Cesur ve gerçek bir adam asla uyuşturucu denemeyen adamdır.” Bu tavsiyesini asla göz ardı etmedim. Şu da var: “Ne okumak istiyorsan onu oku, çok çalış, ne gerekiyorsa yaparım. Ben okuyamadım, senin bundan mahrum kalmanı istemiyorum.” Bana verdiği o kadar çok tavsiye var ki... Beni insan haklarına saygılı olarak yetiştirmeye çalıştı.

■ Babanız yaşarken hayatını yazmanızı istememiş. Hatta, “Bir tarihi yazmak için önce onu yaşaman gerekir” demiş. Babanız yaşamış olsaydı kitap daha farklı olur muydu?

Eh, babam yaşıyor olsaydı kitap sanırım epey tehlikeli olurdu. Kolombiya, Panama, Nikaragua, Küba, Peru, Meksika, Amerika... Hepsinin en karanlık sırlarını bilen biriydi babam.



■ O yaşasaydı siz daha mı zengin olurdunuz yoksa ölmüş mü olurdunuz?

Kesinlikle ölmüş olurdum... Onun izinden giden kişi kim olursa olsun bir geleceği olamazdı.



Baba ve oğul Escobar

■ Ona dair en duygusal anınız neydi?

Öldüğü gün... O gün bizim yaşamamız için ölümü seçti. Hükümet bizi, ailesini rehin almıştı... O ise serbest bırakılmamızı istiyordu, ama bunun tek bir yolu vardı. Ya o ya da ailesi... O bizim yaşamamızı istedi... Ve kendini bile bile ölüme attı.

■ Babanızın çizdiği yoldan şaşmayan biri. Şanslı olduğu için mi yoksa güçlü olduğu için mi seçimlerini hayata geçirebildi?

Asla tadını çıkaramayacağı bir servete sahip birine ‘şanslı’ demek ne kadar doğru bilmiyorum. Ayrıca, 44 yaşında ölen bir baba... Uğruna mücadele verdiği, hayatına mal olan o servet şimdi düşmanlarının elinde. Onun için şanslı sıfatı fazla iyimser.

Ailesine sevgisini verdi

■ Pablo Escobar, insanlık tarihinin en büyük mafya babalarından. Onun oğlu olmasaydınız, nasıl bir babanız olsun isterdiniz?

Bin kere de doğsam yine babamı seçerdim. Olduğu gibi... Bize, ailesine en çok sevgisini verdi o...

■ Kurbanlarından, onların ailelerinden özür diliyorsunuz. Mümkün olsaydı, babanızı da özür dilemeye ikna eder miydiniz?

O onurlu bir insandı. Sanılanın aksine şiddetten nefret ederdi ve bence af dileyecek kadar büyük bir kalbi vardı. Yaşadığı süre boyunca yoksullara yardım etmeye çalıştı. Kolombiya’da kimsenin yapmadığı kadar çok yuva kurdu insanlara.

■ Pablo Escobar’ın hayatını konu alan ‘Narcos’ dizisi büyük ses getirdi. Dizi babanızı doğru anlatıyor mu?

Pek sayılmaz. Hatta bana kalırsa hiç doğru değil. Şimdi üzerinde çalıştığım ikinci kitapta bu dizi için özel bir bölüm bile hazırlıyorum. Yapılan işe karşı değilim. Karşı olduğum, işlenen suçların ve babamın yaptığı yanlışların iyi bir şey gibi sunulması.



Dünyaca ünlü ‘Narcos’ dizisi, Escobar’ın hayatını anlatıyor.

Neyse ki servet problemim yok

■ Babanızın servetine sahip olabilseydiniz, ne yapardınız?

Neyse ki öyle problemlerim yok!

■ Her kim olursa olsun, bir babanın çocuğuna verebileceği en önemli şey nedir?

Sevgi, saygı, arkadaşlık ve babacan bir sarılma..

■ Kendinizi baba olarak nasıl görüyorsunuz? Oğlunuzla aranız nasıl?

Önce insan, sonra baba olarak elimden gelenin en iyisini vermeye çalışıyorum. Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bir adamın oğlu için neler yapabileceğini deneyimleyerek daha iyi anlıyorum. Bence baba olmak bir erkeğin yaşayabileceği en saf, en yüce duygu. Oğlumu iyi bir insan olarak yetiştirmeye özen gösteriyorum. Gün gelir de büyükbabası gibi bir adam olmak durumunda kalırsa doğru tarafı seçmesi için dua ediyorum...

PABLO ESCOBAR: DÜNYANIN EN ZENGİN SUÇLUSU



‘El Patron’ lakaplı Pablo Emilio Escobar Gaviria, dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçısı olarak tanındı. 1949’da Kolombiyalı fakir bir çiftçinin oğlu olarak doğdu. Kariyerine araba hırsızlığıyla başladı. 1980’lerde dünya kokain trafiğinin yüzde 80’ini yönetiyordu. 1989’da ünlü Forbes dergisinin ‘dünyanın en zenginleri’ listesinde 7’inci sıradaydı. Tarihin en zengin suçlusu olmuştu. Para destelerini tutan paket lastiklerine ayda 2500 dolar harcadığı bile söylendi. 1993’te 44 yaşında öldürüldüğünde, hükümetin el koyduğu serveti yaklaşık 30 milyar dolardı. Cenaze törenine 25 bin kişi katıldı.

Haberin Devamı