Kadınların hayatını kabusa çeviren 5 sorun

Kadınlar genel sağlıklarının yanı sıra özel durumlarına da ciddi özen göstermeli. Enfeksiyonlar, adet düzensizliği ve gebelik gibi konular için düzenli muayene şart. İşte kadınlarda en sık rastlanan jinekolojik sorunlar ve bu sorunların çözümleri. Kadınların çoğu adet dönemlerini çok fazla sancılı geçirmekte. Yaşam kalitesini inanılmaz derecede düşüren bu ağrılara zaman zaman acil müdahale de gerekebilir. Ağrıların altında yatan neden tam olarak bilinmese de en sık rastlanan neden kronik enfeksiyonlar ve endometriozis sorunudur. Bu nedenle şiddetli adet sancısı yaşayanların mutlaka doktora görünmesi, altta yatan nedenin bulunması şarttır. Ağrı kesici, ödem çözücü, gerekirse psikolojik destek sağlanması gibi kişiye özel uygulamalar yapılması gerekebilir. Bebek sahibi olmak isteyen çiftler çoğu zaman sabırsız olabilir. İlk denemelerinden sonra hamile kalamayan kadınlar hemen acaba kısır mıyım?” gibi bir endişeye kapılabilir. Ancak infertelite (gebe kalamama) tanısının konulabilmesi için 1 yıl süreyle düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik olmaması gerekir. Polikistik over sendromu, endometriozis (çikolata kisti) ve ileri yaş kadınlarda kısırlığa neden olan en önemli nedenler arasında yer alır. Ancak kadınların yaklaşık üçte birinde kısırlığın nedeni bulunamayabilir. Kısırlık, kadınlar kadar erkekleri de ilgilendiren bir sorundur. Kısırlık şüphesi olan çiftlerin değerlendirilmesine öncelikle erkekten başlanır. İlk olarak sperm testi yapılır, ardından ise kadınlarda yumurtlama sorunu ve tüplerde tıkanıklık olup olmadığı değerlendirilir. Çıkan sonuçlar doğrultusunda uygun tedavi uygulanır. Gerekli durumlarda ise çiftler yardımcı üreme tekniklerine yönlendirilir. Her kadın adet döneminde kendine has sorunlar yaşayabilir. Kimileri bu dönemi çok şiddetli ağrı ve kanamalarla geçirir. Kimileri içinse durum tam tersi. Kanama ister az, ister çok isterse de aralıklı olsun bu durum çoğu zaman hormonal düzensizliğin etkisiyle olur ve birçok önemli hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastaları öncelikle muayene ve ultrasonla değerlendirip altta yatan bir hastalığının olup olmadığının ortaya çıkartılması ve varsa sebebe yönelik tedavi uygulanması gerekir. İlaç ya da ameliyat gerektiren bir durum yoksa bazen tedaviye bile ihtiyaç duyulmayabilir. Kısa dönemli basit hormonal düzenleyiciler uygulanabilir. Adet kanaması normalleri ve anormallikleri konusunda bilinçlendirme ve kişiye özel durumları değerlendirmek çok önemlidir. Sıklıkla adet düzensizliği ve ağrı şikayeti ile başvuran hastalarda yapılan muayenede yumurtalık kist, kitleleri veya rahimde miyom adı verilen kitleler görünür. Kist veya kitleler değerlendirilirken hastanın şikayet derecesi, yaşı, gebelik beklentisi de mutlaka göz önünde bulundurulur. Bu hastalara bazen ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir. Bazen ise takip dışında herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Hastaların tedavisinde en önemli kriter kist veya kitlenin iyi yada kötü huylu olup olmadığının tespitinden geçer. Bu sorunlarda artış yaşanmasının en önemli nedeni ise teşhis olanaklarının eskiye oranla çok daha etkili olmasıdır. Vajinal enfeksiyonlar genellikle akıntı şikayetiyle kendini gösterir. Ancak zaman zaman mevcut doğal akıntıdan farklı olarak renk değişikliği, koku, yanma, kaşıntı, ilişki sırasında ağrı ve hatta kanama ile seyredebilir. Tedavinin ilk basamağını genital hijyenin doğru bir şekilde yapılması oluşturur. Pamuklu iç çamaşırı giymek, genital asitliği ayarlanmış hijyen ürünleriyle temizlik yapmak, gereksiz günlük ped kullanmamak çoğu zaman tedavi edici ve önleyici olabilir. Hijyen kurallarına uyarak enfeksiyonun önüne geçmek mümkün olamıyorsa tedavi antibiyotiklerle sağlanır.kadinvekadin.net