Yazgülü Aldoğan Kadınların son akşam yemeği!
HABERİ PAYLAŞ

Kadınların son akşam yemeği!

Haberin Devamı

Yıllardır sürdürülen bir ritüel oldu; Sibel Asna, bir grup kadını yılın son günlerinde bir yemekte bir araya getiriyor, umutlar, heyecanlar paylaşılıyor. Önce evinde başlamıştı, sayımız arttıkça sığamaz olduk, sonuncusunu Hacer Sayman’ın Midpoint’e sattığı KV’sinde yaptık. Orasını bir Viyana pasajı haline getirmişti, sıkılmış ve yorulmuştu, kendi satmak istemiş. Rakel Dink’den Binnaz Toprak’a, gazetecilere, sanatçılara, pek çok tanıdık yüz buluştu ama konu neredeyse tekti: yolsuzluklar ve istifalar. Herkesin adaletten başka talebi yoktu!

* [[HAFTAYA]]

Sosyal medyaya emir

Ülkenin tozunun attığı günlerde Amasya Valiliği’nin bir küçük duyurusu herkesi gülümsetiyor. Söz konusu olan 2013’e damgasını vuran sosyal medya! Gezi olaylarıyla tavana vuran twitter ve facebook kullanımı, Türkiye’yi bu alanda Avrupa ve hatta dünya şampiyonluklarına taşırken propagandanın da mecrası oldu. Başbakan twitter’dan “bela” diye bahsederken 2010’dan beri hesabının olduğu ortaya çıktı! Ne ki muhtemelen görevlilerin yazdığı soğuk mesajları, yüzde 50’nin üzerinde oy almış bir lidere yakışmayacak kadar az kişi tarafından izleniyor.

Cem Yılmaz yazmadan

Tam da bu noktada Amasya Valisi Halil Çomaktekin’in kaymakamlık ve kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği yazıda, “twitter ve facebook hesapları açtık ama kimse takip etmiyor”, edilmesi...” uyarısı naif kaçıyor! Twitter starları arasında Cem Yılmaz başı çekiyor, ilginç olan komedyenin neredeyse hiç tweet atmaması, attığı bir kaç tweeti de silmesi! Bir başka fenomen ise Cüneyt Özdemir, başbakandan daha fazla takipçisi var. Bir zamanlar Ahmet Hakan da bu dünyanın yıldızlarındandı ama sıkıldı herhalde ki eskisi kadar aktif değil. Cumhurbaşkanı Gül, tweetlerini kendi yazdığı ve fotoğraf da eklediği için izleniyor. Melih Gökçek’in ise çok çakması var! Bence twitter’ın en iyi özelliği çok hızlı haber alınabilmesi, Zaytung gibi hesapların mesajlarının yaratıcılığı!

*

Taksim'e izin verin!

Cuma gecesi İstiklal Caddesi’nde gösteri yapanlara gaz ve su sıkan, döverek gözaltına alan polis, Atatürk Havaalanı’nda Başbakanı karşılayan ve trafiği kilitleyenlere hiç karışmadı. “İkisi de gösteri değil mi?” diye söylenenler: Yoksa siz hâlâ demokratik bir ülkede yaşadığınızı mı sanıyorsunuz? Üstelik neredeyse her gece İstiklal’de gösteri yapılması yanlış. Protesto yüz binlik kalabalıklarla bir defa olursa anlamlı. İstiklal’de barikat kurup cam kırmak marjinal kalıyor ve hem kendilerine hem davaya zarar veriyor. Aslında polis Taksim'e izin verse ve karışmasa o koca meydanda sağa sola zarar da veremeyecekler, ama ortak akıl nerede!

*

Adalet ve huzur dileğiyle

Geçen yılın son günleriydi, ünlü astrologlardan biri 2013’ın son aylarının çok karışık geçeceğini, savaşlar, sıkıntılar, olumsuzluklarla boğuşacağımızı söylemişti. Zaten kendisi de biraz masallardaki cadıya benziyordu, vallahi söylediği her şey çıktıkça kulaklarını çınlatıyorum! Yılın son günlerinde yaşadığımız stres, belirsizlik ve önümüzü görememek beni bunalttı. Bir yere gitmeyeceğim ama biraz izin istiyorum. Yeni yılın ülkemize demokrasi ve adalet, bunlarla birlikte kaçınılmaz olarak barış ve huzur getirmesini diliyorum. Gerisi herkes için sağlık! Yeni yılda görüşmek üzere.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder