Tel örgülerle etrafı çevrili bir ring düşünün. İki güçlü adam adeta ölümüne dövüşüyor. Binlerce seyirci kendinden geçmiş bir halde üzerine bahis oynadıkları dövüşçüyü çılgınca destekliyor. Ben ekrandan izlerken bile her vuruşta gözlerimi kapatıyorum. Bu dünyadaki son çılgınlığın adı MMA (Mixed Martial Arts-karma dövüş sanatı) diğer adıyla kafes dövüşü. 26 yaşındaki Murat Kazgan için ise bir aşk. O ‘işini’ şöyle tarif ediyor: Biz modern dünyanın gladyatörleriyiz. Murat’ın ki öyle bir aşk ki, Türkiye’de varlığı bilinmeyen MMA’yı önce internetten öğreniyor. Taekwondo ve kick boksta siyah kuşak sahibi olan, aynı zamanda boks ve güreş yapan Murat ders verip kazandığı parayla sürekli yurt dışına kampa gidip MMA eğitimi alıyor. Murat Kazgan aynı zamanda geçen yıl İngiltere’de uluslararası bir organizasyona Türkiye’den çağırılmış ilk kafes dövüşçüsü.

Maç videosunda izlediğim dövüşçü ile karşımdaki bebek suratlı kişinin aynı adam olduğuna inanmak biraz zor. Bu sözleri eskiden çok duyardım. Ama uzun süredir kimse söylemiyor.

Murat kaç yaşındasın?

1986 İstanbul doğumluyum.

Dövüş sporuna kaç yaşında başladın?

Amatör olarak 6, profesyonel olarak 9 yaşında. 9 yaşında kick boks yapıyordum.

DÖVÜŞ SPORUNA ANNEM SAYESİNDE BAŞLADIM

Bu yabancı dil, yüzme kursu falan değil. Ailen nasıl onay verdi?

Çok hırçındım. Birçok çocuk gibi ben de karate filmi meraklısıydım. 5 yaşında kahramanım karate filmlerinin Amerikalı yıldızı Chuck Norris’ti. Onu izleyip sözde antrenman yapıyordum. Aslında ilk hocam odur! Annem bakmış beni tek mutlu eden şey bu, ben 6 yaşındayken gidip karate eğitim DVD’si almış. DVD’yi disiplinle çalıştım. İlkokulda herkese ‘karateciyim’ diyor, önüme geleni dövüyordum.

JEAN CLAUDE VAN DAMME BENİM KAHRAMANIMDI

Veliler her gün şikayete gitmiştir herhalde?

Evet. Annem de benimle baş edebilmek için çareler arıyormuş. Sonra Jean Claude Van Damme dönemi başladı. O kick boksçuydu. Onun filmlerini seyrederek 9 yaşında kick boks yapmaya karar verdim.

9 yaşında öyle mi? Abarttın gibi geliyor bana?

Dayım amatör olarak kick boks yapıyordu. Anneme ‘Enerjisini boşaltır’ deyince o da beni 9 yaşında kick boksa yazdırdı. 6 ay sonra beni turnuvaya soktular. Minikler İstanbul Şampiyonu oldum.

Şampiyonluk moral vermiştir herhalde, ilk resmi galibiyetin değil mi?

Evet ilk. Beni çok motive etti. Ama o sıralar babam bir endişeye kapıldı. Bu kurslarda tarikatlar etkiliydi. Bu nedenle beni almak istedi. Kick boks hocam eve gelip benim çok yetenekli olduğumu anlatıp ailemi ikna etti. Böylece kick boks hayatım 2003’e kadar sürdü.

Bu süreçte kaç maça çıktın?

33 maça ve hiçbirini kaybetmedim!

Hangi sporları yapıyorsun?

Kick Boks ve Taekwondo da siyah kuşağım. Resmi boks antrenörüyüm. Güreş de yapıyorum. MMA’da da en üst derece olan A klas dövüşçüyüm.

Ciddi bir sakatlığın oldu mu?

Tabii ki oldu. Ama ne olduğunu söyleyemem.

Neden?

Rakipler öğrenirse maçta oraya çalışırlar. Her dövüşçü bu bilgileri saklar.

Devamı 2. sayfada...

Peki bu süreçte annen hiç ‘Oğlum bu sevdadan vazgeç’ gibi telkinlerde bulunmadı mı?

Hayır çünkü ne kadar kararlı olduğumu biliyordu. Annem ilk zamanlar her maçımdan sonra beni korku içinde beklerdi. Şimdi de korkuyor ama bana hissettirmemeye çalışıyor. O benim en büyük desteğim.

Annenle baban arasında senin yüzünden hiç sorun yaşandı mı?

Babam çevresinin ‘Oğlun serseri, psikopat olacak’ gibi cahilce sözlerinin çok etkisinde kalmıştı.

Evet kafes, dövüş, yumruk deyince yanına en kolay serseri sıfatı konuyor. Birçok ülkeden dövüşçü arkadaşım var. Hiçbiri de serseri değil. Siz hiç disiplinli serseri gördünüz mü?

Ben 15 yıllık spor hayatımda bir kez bile kavga etmedim. Öfkemi kontrol ediyorum, kimseye güç gösterisi yapma gereği duymuyorum. Kavgayı da hiç sevmem.

Kavgada dövülen birini gördüğün zaman ne hissedersin?

Hemen müdahale ederim.

Şiddet kullanarak mı?

Hayır. Zarar vereni o kişiden ayırırım.

Sokakta bir kişi sana saldırırsa peki?

Tabii ki maçtaki gibi davranmam. Etkisiz hale getiririm.

DAHA FAZLA HEYECAN İÇİN KAFES KURULUYOR

Bir ‘çiçek çocukla’ konuşuyorum sanki! Kafesin içi hiç öyle görünmüyor. Bu sporda kan dökülmüyor mu?

Heyecanı daha arttırmak için ring tel örgülerle çevriliyor. Bu bir yönüyle de şov. Maçlarda da kan akıyor tabi. Kafes dövüşü sokak dövüşü gibi gerçek hatta daha serttir.

Bu maçlarda hiç ölüm olmuş mu?

Hayır.

Kafana aldığın darbelerin ileride büyük rahatsızlıklara yol açmasından korkmuyor musun?

Her dövüş sporunda bu risk vardır. Boks müsabakasında ortalama 100 kez kafana darbe alabilirsin. Ama kafes dövüşünde o kadar yumruk yeme ihtimalin yok. Çünkü rakiple sadece yumrukla savaşmıyorsun.

Devamı 3. sayfada...

İNTERNETTEN DOĞAN BİR DÖVÜŞÇÜYÜM

Evet gelelim MMA’ya (Mixed Martial Arts), kafes dövüşüne. Türkiye’de böyle bir spor yok, eğitimi de verilmiyor. Peki sen nasıl öğrendin?

Türkiye’de olmadığı için 2003’e kadar MMA nedir bilmiyordum. Ben internetten sürekli maç takip ederim. Bir gün izlediğim bir dövüşteki teknik beni çok şaşırttı. İşte ben bunu yapmak istiyorum dedim.

Sen aslında internetin yarattığı bir sporcusun diyebilir miyiz?

Evet internet sayesinde MMA’yla tanıştım ve de öğrendim.

Neden kafes dövüşü peki?

Çünkü kick boks bana çok teknik geliyordu. Ben daha agresif sporu seviyorum. MMA’da ayakta, yerde, yakın mesafede dövüşüyorsun. Kick boks tek başına bana yetmediği için boks ve güreş de yapıyordum. MMA’da ayrıca bir yer dövüşü olan ‘Brezilya Jiu jitsusu’ da var. Bu spor Türkiye’de bilinmiyor. Bu açığımı ilk aşamada internetten kapattım. MMA videoları indirdim. İnternet yoluyla yurt dışından eğitim cdleri getirttim. Kendi antremanlarımın dışında her gün en az 4 saat de bunları izleyip hareket çalıştım.

MMA bir karma galiba?

Kafes Dövüşü’nde en az üç branşta uzman olmak gerekir. Ben kick boks, yakın mesafede güreş ve yerde Brezilya Jiu jitsusu tekniğini kullanıyorum.

İnternetten bilmediğin bir sporu çalışmak zor olsa gerek. Yaşadığın en büyük sorun neydi?

Hocayı zaten söylemiyorum, partner bulamamak daha büyük sorundu. Çünkü hareketleri birileriyle çalışmak lazım. Bu yüzden lise arkadaşlarım benden çok çekti. Her hareketi üzerlerinde deniyordum!

BU SPORU YAPMAK İÇİN ZEKİ OLMAK GEREKİYOR

Arkadaşların çok fedakar çocuklarmış! Murat bir de bu işlerin bir felsefesi olması gerekmiyor mu? Bruce Lee, ‘Karate Kid’ fimlerinde Uzakdoğulu, nur yüzlü bir usta olmaz mıydı? ‘Hayatın anlamını çözen’ bu adamlar ‘çekirge’ye sürekli doğru yolu göstermez miydi? Kafes dövüşünün felsefesi ne?

MMA Uzakdoğu sporu değil. MMA’da böyle bir şey yok. Anavatanı da Amerika. Ama MMA kesinlikle bir zeka işi. Çok kuvvetli, güçlü kaslı olursun, senden çok daha ufak biri seni üç hamlede yere serer.

Biraz daha açar mısın şu zeka işini. Ben o kadar zeki değilim galiba?

MMA’da vücudunun neredeyse her yerini kullanırsın. Kısa bir süre içinde rakibinin yapacağı hamleyi düşünüp en az kendi 3 hamleni de planlarsın.

Aslında siz kafes dövüşçüleri birer ‘Kasparov’sunuz’ da biz mi anlamıyoruz?

Bir stratejin var. Her biri 5 dakika olan 4 raund boyunca saniyenin onda biri kadar sürede hamle hesaplıyorsun. Üstelik sana yönelik gelen hamleyi de hesaba katıyorsun. Bu arada fazlaca beden gücü sarfediyorsun. MMA sporcusu vücuduna çok iyi bakmalı ama mutlaka zeki olmalıdır.

İri kıyım bir adamı daha çelimsiz biri zekasıyla nakavt edebilir mi?

Mesala 15 yaşındaki kardeşim Kaan, 30 yaşında, body yapmış, güçlü kuvvetli rakibini 15 saniyede kımıldamayacak hale getiriyor. Türkiye’nin en genç MMA sporcusu. 6 yaşından beri çalışıyor.

MODERN DÜNYANIN GLADYATÖRLERİYİZ

Tamam anladım, MMA zekanı, bedenini çok çalıştırıyor. Ama bu bir nevi kuralsız ve çok sert bir dövüş. Ya sen ya da rakibin zarar görüyor. Seni bu rahatsız etmiyor mu?

Bu iki kişilik bir savaş. Her ikisi de buna istekli. Savunmasız biriyle karşılaşmıyorsun. Antik Roma’nın kahramanları gladyatörleri düşünün. MMA sporcusu da maça bir gladyatör gibi hazırlanır. Gladyatör gibi dövüşür. Biz modern dünyanın gladyatörleri sayılırız.

Canın hiç acımıyor mu?

Ben bir yerime zarar gelecek diye hiç düşünmem.

Rakibinden nefret ediyor musun?

Hayır. Ama karşındaki kişiyi bir an önce egale etmek istiyorsun. En son maçta rakibim beni boğdu. Kalktıktan sonra tebrik ettim. Beni yenen adamı ben tebrik ederim. Demek ki daha fazla çalışmış.

Herkes böyle mi?

Hayır herkes öyle değil. Sporu bırakan bile var.

Bir uğurun var mı?

Yok. Sadece maça çıkmadan dua ederim. Bir de simgem var Pitbull.

Neden Pitbull?

Kafes dövüşçülerinin çoğunun simgesi pitbulldur. Çünkü pitbull agresif dövüşür. Ölene kadar saldırır. Canı dövüşte hiç acımaz. Benim lakabım Murat Lord Pitbull Kazgan, pitbulların efendisi.

Sen yurt dışında pek çok müsabakaya katılmışsın. Bu bağlantıları nasıl kurdun?

İlk bağlantıyı da internet üzerinden kurdum ve Tayland’da Tiger MMA Team’in kampına katıldım. Sonra İngiltere’de yaşayan Türk kafes dövüşçüsü Sami Berik ile tanıştım. Onun vasıtasıyla İngiltere’de A klas bir organizasyona çağrıldım. Bu maç ile ‘Türkiye’den Çağrılmış İlk ve Tek A klas Profesyonel Kafes Dövüşçüsü’ unvanını aldım. 2 bin kişilik bir night club’ta dövüştüm.

Başka Türk kafes dövüşçüleri yok mu?

Türk MMA’ciler var ama hepsi yurt dışında eğitim almış kişiler. Ben buradaki imkanlarla yetişmiş bir kafes dövüşçüsüyüm.

Devamı 4. sayfada...

TÜRKİYE’DE YASA DIŞI DÖVÜŞLERİ DUYDUM

Bu spor hangi ülkelerde popüler?

Başta Amerika, Japonya ve İngiltere var. Japonya’da bir maça 60-70 bin izleyici geliyor. Amerikalılar beyzbol kadar MMA’a meraklı. Bizde de 2 bine yakın kişi internetten takip ediyor.

Bilet fiyatları ne kadar?

En ucuz bilet 250 dolar. Bir maçımda arkadaşım 7’nci sıra için 3 bin dolar ödedi.

Kadınlar izliyor mu?

MMA’in kadın izleyici sayısı da fazla.

Bir de bahis işi var?

Evet büyük paralar dönüyor. Ama illegal değil legal.

Bu spor bana mafya çağrışımı da yapıyor. Aslı var mıdır?

Bu organizasyonlar uluslararası. Kirli oyunlar ufak çaplı organizasyonlarda olabilir.

Türkiye’de yasa dışı kafes dövüşleri yapıldığı söyleniyor senin bilgin var mı?

Ben de duydum ama bana hiçbir teklif gelmedi. Varsa da bunlar ufak çaplı işlerdir.

Hiç mi?

Kesinlikle.

Şimdiye dek dövüşmek için hangi ülkelere gittin?

Tayland, İngiltere, İsveç’te maçlara çıktım.

Maça giderken uçağını, kalacağın oteli de sen mi ayarlıyorsun?

Davet edildiğim organizasyon şirketi karşılıyor. Ama asıl olay kamp. Maça hazırlık için partnerle antrenman yapmalıyım. Türkiye’de bir partnere sahip değilim.

En son ne zaman kampa gittin?

2 ay önce İsveç’teydim. Şu anda Avrupa’nın en iyi takımlarından İsveç gbgMMA Team’in sporcusuyum.

Bu takım seni nasıl keşfetti?

İngiltere’de dövüşe gittiğimde birçok takımdan teklif geldi. Ben de tercih ettim.

Peki bu kadar zahmetin bir geliri yok mu?

Kaybetsen de para alıyorsun. Ama kazanırsan daha yüksek alıyorsun. Bu miktar da organizasyona göre değişir. Ben çok iyi bir organizasyonda yer alıyorum. Ama Amerika’daki UFS, dünyada birinci.

ADAM DÖVMEK İÇİN GELENLER OLDU

Bu işin geliri nedir?

Dövüşçülerden maç başı 700-800 bin dolar alan da var. Bunlar en usta dövüşçüler. Amerika’da düzenlenen UFS’e çok büyük dövüşçüler geliyor. Benim de amacım burada dövüşmek. Şu an Amerika’da bir menajerle temas halindeyiz. Mart’ta İngiltere’deki maçımdan sonra Amerika’ya gideceğim.

UFS’de dövüşmek için ne lazım?

Biraz daha zaman ve sponsor gerekiyor. Türkiye’de böyle bir spor bilinmediği için maalesef sponsorum da yok. Maç için her yurt dışına çıkışımı kendim finanse ediyordum. Bu da 6-7 bin TL tutuyor. Ders verip, kazandığımı yurt dışında eğitimime harcıyorum.

Türkiye için bu spor iyi bir turizm kapısı da olabilir mi?

Meraklısı çok, değerlendirilmesi gerekli bir alan bence. MMA birkaç sene içinde Türkiye’de kabul görecek, bunun için çok mücadele ediyorum. Türkiye’de bir MMA takımı kurmak için çok çalıştım. Sonunda 10 kişilik ‘Kazgan MMA Team’i kurdum.

Kaç yıldır antrenörlük yapıyorsun?

2003’ten beri İstanbul Koşuyolu’nda salonda haftada 3 gün ders veriyorum.

Kaç öğrencin var?

Meslek grupları ve yaşları konusunda bilgi verebilir misin? 30 öğrencim var. Aralarında veteriner, satış uzmanı da var ama çoğunluğu üniversite öğrencisi. En ‘yaşlı’ öğrencim 36 yaşında.

Devamı 5. sayfada...

Bu sporu neden tercih etmişler? Dövüşçü mü olmak istiyorlar?

Kendini iyi hissetmek, stres atmak için yapan da var. MMA’da çok kalori yakılır. Bu da özellikle kadınlar için tercih nedeni.

Hani ben daha çok teknik öğreneyim sokakta önüme geleni yıkayım diye gelenler var mı?

Bu niyetle gelenler oldu. Çoğu disiplini kaldıramayıp gitti. Kalanlar da yumuşamak zorunda kaldı. Çünkü kendilerini çok güçlü görüyorlardı. Ama gördüler ki sandıkları gibi değil.

Peki efendileşiyorlar mı?

Başka yolu yok. Bu işte saygı en az disiplin kadar önemli. Benim işime saygım çok büyük, öğrencime de. Aynı şeyi onlarda da görmek isterim. Antrenmanlarda biri birine lan diye hitap edemez. Uyarırım, tekrarlarsa bir daha asla derse almam.

Sen kaç yaşına kadar bu sporu yapmayı düşünüyorsun?

45’e kadar.

GÜNDE EN AZ 6 SAAT ANTRENMAN YAPIYORUM

Sevgilin var mı?

Evet, nişanlıyım.

Peki yaptığın spor hakkında o ne düşünüyor?

Yaptığım işe çok saygı duyar. Antrenmanlarım konusunda çok hassastır. O saatlerde kesinlikle aramaz, bir yere gitmeyi teklif etmez.

Kız arkadaşına ve ailene ne zaman vakit ayırıyorsun?

Antrenman aralarında.

İlaç kullanıyor musun?

Beslenme düzeninde özel uyguladığın bir diyet programı var mı? Legal olarak gıdasal ilaçlar kullanıyoruz. Protein, amino asit vücudun kas yakmasını önleyen ilaçlar. Beslenmeme çok özen gösteririm. Yağlı yiyeceklerden uzak dururum. Özel bir diyetim yok. Ne zaman ne yiyeceğini bilirsen sorun çıkmaz.

Bir gününü özetler misin?

Her gün sabah 8’de kalkıp güreş antrenmanına gidiyorum. Beslenme uyku sonrası öğlen 5 gibi ağırlık antrenmanına gidiyorum. Bu antrenmanı vücudu şişirmek için değil kuvvette devamlılık sağlamak için yapıyoruz. Akşam 9’da da derslerime giriyorum. Günde en az 6 saat antrenman yapıyorum.

Peki spor dışında neler yapıyorsun?

Motosiklet kullanmayı seviyorum. Bir hız motorum var. Film izlemeyi çok severim geniş bir DVD arşivim var. Sinemaya, tiyatroya sürekli giderim.

Gece hayatın hiç yok mu?

Hayır.

Peki tatile de mi çıkmıyorsun?

Tatilde spor salonu olan otellere gidiyorum.

Biraz sıkıcı değil mi?

En büyük keyfim akşam evde film seyretmek.

MMA, KARMA DÖVÜŞ

1990’larda dünyanın kendi branşlarındaki en usta dövüşçüleri bir araya gelir. Hepsi kendi dövüş branşının daha üstün olduğunu göstermek amacındadır.

Ancak bu organizasyonlar üç sene üst üste bir yer dövüşü olan Brazilian Jiu-jitsu ustalarının üstünlüğüyle biter. Böylece ustalar kendi branşlarına Brezilian Jiu-jitsu’yu da (BJJ) katar. Böylece MMA ortaya çıkar.

MMA’da dövüşçüler rakiplerine yumruk atmak için boks, diz ve dirsekteki etkinliği yüzünden kick boks ile thai boks, rakibi düşürmek için judo ve güreş, yerde yakın dövüş için de BJJ kullanmaktadır.

Elif Yılmaz / POSTA