Kayıp görüntülere ulaşılacak mı?

Üzerinden neredeyse 10 yıl geçen Hrant Dink cinayeti konusunda son günlerde ortaya çıkan görüntüler yeni tartışmalara yol açıyor. Görüntülerin bazıları eski ama dün 24TV’de izlediğim görüntüler yıllarca oynanan tiyatronun perde arkasını gösteriyor. 19 Ocak 2007 günü işlenen cinayetten bir gün sonra İstanbul’dan Trabzon’a giderken saat 23.30’da Samsun otogarında yakalanan Ogün Samast, Emniyet Terörle Mücadele Şubesi’nde polisler ve jandarmalar tarafından “misafir” ediliyor.

‘Misafir’ Ogün Samast

“Misafir” kelimesini özellikle kullanıyorum. Çünkü kameralara bakarak yapılan şu konuşma bir katil ile devlet görevlisi arasında değil ancak misafirlikte geçer:
Görevli: Gel sen şöyle, ikimizi beraber çeksinler. Rahatsız olma, samimi söylüyorum.
Samast: Zaten olmuyorum. Olsun bitsin abi.
Görevli: Abine güzel bir poz ver lan, hem de gülerek hadi şöyle. Çıkar tut, şöyle güzelce aç görelim. (Cebindeki Türk bayrağını çıkartıp açıyor.)
Görevli: (Bayrağı kastediyor.) Çıkart tut şöyle. Tut tut güzelce aç. Şöyle güzelce indir, yüzünü görelim, bak bize abi. Görevli: Aslanım benim. Jandarma ve polisler Ogün Samast’a güvence vermekten de geri durmuyor. Aynen şunu söylüyorlar: “Sadece bizim kendi arşivimiz için anlatabildim mi, sadece kendi arşivimiz için. Söylüyorum sana. Yoksa bir tek gazetede bir tek yayın kuruluşunda geçerse ben o..... çocuğuyum”
Bu konuşmaların ardından polisler ve jandarmalar Ogün Samast ile yan yana fotoğraf çektiriyor. Ardından görüntüler polis istihbarata gönderiliyor.
Sonra görüntülerin jandarmalarla çekilen kısımları bir gazeteciye verilerek servis ediliyor. Şimdi o gazeteci de tutuklu. Ama 9.5 yıl sonra olsa da oynanan tiyatroda bir sahne daha aydınlanıyor. Özellikle görüntülerde bir bölüm var ki şok edici, bir polis elindeki telefondan bir görüntü izliyor. Görüntü Ogün Samast’ın dikkatini çekiyor. O da izliyor. Belli ki görüntüde kendisi var. Polisin Samast’ın sırtını sıvazlamasından bunu anlıyorsunuz. İkisinin yüzünde de bir tuhaf gülümseme. Bu görüntüden sonra Savcılık Ogün Samast’a yönelteceği, “O polisin telefonundan izlediğin görüntü neydi?” sorusunun cevabı bizi belki de, Hrant Dink’in vurulduğu ana dair kayıp olan görüntülere ulaştıracak.