Av. Hakan TOKBAŞ Kentsel Dönüşüm Hukuku - III
HABERİ PAYLAŞ

Kentsel Dönüşüm Hukuku - III

Haberin Devamı


Şu ana kadarki yazılarımızda riskli yapı tespiti işlemlerinin başlayacağı ana kadarki bazı hususları ele aldık. Peki diyelim ki, o meşhur Brutus’un girişimleri ile riskli yapı tespiti işlemlerine başlanmışsa ne olacak?

Riskli Yapı Tespitine Dair Karar ve Hukuki Süreçleri

Öncelikle riskli yapı tespiti için binadan karot (duvardan alınan örnek) alınması gerekecektir. Bu karot alma işlemi de hukuka uygun olmayan bir talep sonucunda yapıldığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve Türk Medeni Kanunu ile güvence altında olan mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olduğundan dava açılmak suretiyle karot alınmasının ve tespit yapılmasının önüne geçilebilir. Bundan başka riskli yapı tespiti yapan kuruluş Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılmamış kuruluş ise tespit raporu hukuken sonuç doğurmayacaktır ve bunun mahkemeden tespiti istenebilir.

Bir kere riskli yapı tespiti yapılması ve raporun kentsel dönüşüm mevzuatı uyarınca Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü veya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderilmesi ve tapu kütüğüne ilgili kayıt (beyanlar hanesine beyan) yapılması üzerine kat maliklerine yapılan tebliğe tebliğ tarihinden itibaren on beş (15) gün içinde itiraz edilebilir.
İtiraz için yedi (7) kişilik bir heyet oluşturulur ve itirazın haklı olup olmadığı bu heyet tarafından karar bağlanır. Yalnız, mülkiyet hakkına ilişkin çeşitli sorunların oluştuğu bu itirazı inceleyecek teknik heyette hukukçu sıfatına sahip bir kişi dahi yoktur. Zira olursa (Allah muhafaza) bir sürü hukuki sorun tespit ederek milletin canını durduk yere sıkabilir ve bizi hızlı bir şekilde medeniyete götürecek bu kentleşmenin sürecini uzatabilir!..

İtiraz reddedilecek olur ise teknik heyet senin canını senden çok seviyor ve tehlikeli bir binada oturmana gönlü razı olmuyor demektir.

Bu durumda da, itirazın reddedildiğinin tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde idari yargıda riskli yapı tespit işleminin iptali davası açılabilir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda idari işlemlere karşı iptal davası açma süresi altmış (60) gün iken, yukarıda bahsettiğimiz hızlıca kentleşebilmek hedefi doğrultusunda bu kanuna özel olarak otuz (30) günlük bir süre öngörülmüştür. Canım Türkiye’m, benim gibi ilkel, kaba ve düşüncesiz bir insanın gelişimini hızlandırmak için elinden geleni ardına koymuyor!

Diyelim ki, 30 gün içerisinde de iptal davanızı açtınız. Sıra İdare Mahkemelerinde… Sanıyorsunuz ki İdare Mahkemeleri hemen yürütmeyi durdurma kararı verecek ve gönül rahatlığıyla işlemin hukuka uygun olup olmadığı tartışılacak. Elbette bu garip dönüşüm sürecinde işlerin hiç de öyle olmadığına üzülerek defalarca şahit oluyorsunuz!...

*** Bir sonraki yazı: Kentsel Dönüşüm Hukuku – 4 (Cumhuriyet Devrine Geçiş, Yıkım Kararı, Arsa Ortaklığı Halinde Dikkat Edilmesi Gerekenler)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder