KESER DÖNER SAP DÖNER GÜN GELİR HESAP DÖNER

Yıl 1998, aylardan Kasım…
“Abdullah Öcalan uçağa bindi İtalya’ya gidiyor” dediler.
Ecevit hemen D’alema’yı aradı.
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı koskoca İtalya Başbakanı’na:
“Ne işi var o katilin ülkenizde?”
“Ya bize verin ya da kovun” dedi.
Vermediler.
Öcalan güle oynaya İtalya’ya girdi.
Çok kızdık.
Nişantaşı’ndaki İtalyan mağazaları taşlandı.
Bana mısın demediler.
Öcalan haftalarca İtalya’da kaldı.
Sonunda devreye Amerika girdi.
Mecburen Kenya’ya sepetlediler.
*
Yıl 2000, aylardan Kasım
“Özdemir Sabancı’nın katillerinden Fehriye Erdal Yunanistan’da…” dediler.
Yunanlıları aradık.
“Ne işi var o katilin ülkenizde ya kovun ya da bize verin” dedik.
“Tüh keşke önceden haberimiz olsaydı. İki gün önce çıkış yapmış” dediler.
Birkaç gün sonra “Fehriye Belçika’da…” dediler.
Belçikalıları aradık.
“Ne işi var o katilin ülkenizde ya kovun ya da bize verin?” dedik.
Vermediler.
Tutukladılar, bıraktılar, tutukladılar, bıraktılar…
Sonunda Fehriye sırra kadem bastı!
*
Bi düşünüyorum da…
Kimleri istemedik ki Avrupa’dan?
Zübeyir Aydar’ı Belçika’dan… Dursun Karataş’ı Hollanda’dan… En son Cem Uzan’ı Fransa’dan!
Biz hep istedik onlar hep vermedi.
*
Ve yıl 2009..
Yine aylardan Kasım!
Sudanlı El Beşir Türkiye’ye geliyor.
Avrupalı kardeşlerimiz diyor ki;
“Ne işi var o katilin ülkenizde ya kovun ya da bize verin”
*
Burada mı yersiniz paket mi yapalım?