Selin Çakar Keskin karakter hikayeye zarar
HABERİ PAYLAŞ

Keskin karakter hikayeye zarar

Haberin Devamı

Kanal D’de yayınlanan ‘Merhamet’ dizisi zamanlarından kalmadır Mustafa Üstündağ hayranlığım. Orada yarattığı ‘Sermet Karayel’ karakteri benim için unutulmayacak kötü karakterlerden biridir. Deniz’e duyduğu büyük aşk sayesinde ‘kötü’den ‘iyi’ye tam tadında evrilen, aşık olunası bir adamdı Sermet.

Kötü olmasına kötüydü ama kendiyle aynı kulvarda olanlara karşı kötüydü. Çünkü içinde kendi anne ve babasına karşı büyüttüğü bir öfke vardı. Buna karşın Narin onu defalarca kez reddetmesine rağmen Narin’e karşı sonsuz bir şefkat ve koruma duygusu vardı.



Sermet hayattan biriydi. Gerçekti. Öfkelendiğinde yıkıp döken, sakinleştiğinde pişman olan, sarhoş olduğunda dağıtan, dağılan, ayıldığında pişman olabilen, aşkla sarsaklaşan, eli ayağına dolaşan yani içimizden biriydi. O yüzden de çok sevildi.

İtiraf etmeliyim ki 'Merhamet' final yaptığında Sermet Karayel’i izlemeye doyamamıştım. Uzun bir aradan sonra Mustafa Üstündağ, Fox TV’de yayınlanan 'Bana Sevmeyi Anlat’ta ‘Haşmet’ olarak geri döndü. Daha önce de bahsettiğim gibi karakter, adı gibi haşmetliydi gerçekten.

Ama... Tam da burada işin ‘ama’sı var. Haşmet çok güçlü, çok zengin, mafyamatik bir karakter. Evet, Leyla en başta oğlu için Haşmet’le evlenmeyi kabul etti. Bir bölümde Haşmet, Leyla’ya aşık oldu, düğün günü geldi, Leyla düğünden kaçtı, Alper’le karşılaştı. Bu kadar hızlı bir akışta Leyla’nın Haşmet’e karşı bir şey hissetme ihtimali neredeyse sıfırdı.



Üstelik Haşmet karakterinin o kadar keskin köşeleri var ki Leyla’nın Haşmet’i Alper karşısında bir seçenek haline getirmesi neredeyse söz konusu bile değil. Haşmet çok acımasız mesela. ‘Aşk’ın bile değişteremeyeceği kadar katı. Hatta gerekirse bu acımasızlığını Leyla’dan dahi sakınmayacaktır. Sonuç olarak da Leyla hikayenin ilerleyen bölümlerinde ‘mecbur kaldığı’ için Haşmet’in yanında olacaktır.

Bu denli siyah ve keskin karakterler bir süre sonra hikayenin tıkanmasına sebep oluyor bence. Daha da önemlisi seyirciyi çekmiyor. ‘Haşmet’ daha farklı bir karakter olmalıydı. Leyla için kalben de seçenek olabilecek daha ‘gri’ bir karakter olmalıydı.

ANNE-KIZ MI? EMİN MİSİNİZ?

Dizideki bir diğer mesele ise Leyla’nın Canan’ın kızı olması. Hikayede anlatılana göre, annesi Leyla’yı 1,5 yaşındayken terk ediyor. Canan ise bu bölümde Almanya’ya 17 yaşında gidip 18’inde geri döndüğünü söyledi. Hani Leyla’nın şu anda 25 yaşında olduğunu düşünsek Canan Hanım da 45’lerinde oluyor. Yaş orantısında çok bir problem yok ama geriye dönüp Canan’ın doğum yaptığı ya da evlendiği yaşı düşünürsek neredeyse çocuk yaşta anne olmuş oluyor. Doğal olarak da Leyla’nın derin bir öfke duymasından ziyade peşine düşüp annesini araması daha doğal bir durum olabilirdi.

Dolunay Soysert’in Canan karakterine çok iyi hayat verdiği şüphesiz. Ama Leyla ile olan anne-kız durumları bana pek inandırıcı gelmiyor maalesef.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder