Siyaset Kılıçdaroğlu korumalarıyla geldi
Paylaş
Kılıçdaroğlu korumalarıyla geldi

Geçen hafta yumruklu saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu hafta TBMM'ye korumalarıyla geldi. CHP lideri için alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na geçen hafta grup toplantısı öncesi yapılan yumruklu saldırıdan sonra bu haftaki grup toplantılarında güvenlik önlemlerinin artırıldığı görüldü.

Haberin Devamı

Geçen hafta Meclis'te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan yumruklu saldırının olduğu yerde saldırıyı kınayıp basın açıklaması yapmak isteyen CHP İl Başkanları ile Meclis’te görevli polisler arasında tartışma çıktı. CHP İl Başkanları ile polis arasında tartışma devam ederken CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, yumruklu saldırıyı kınayarak bir basın açıklaması yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısına gidiş güzergahında polis güvenlik önlemi alırken, geçtiğimiz hafta yumruklu saldırıda bulunulduğu koridorda bu kez sadece gazetecilerin beklemesine izin verildi.

Koridordaki bütün koltuk ve masalar kaldırılırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu koridordan geçişine gazeteciler yoğun ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu'nu görüntülemek isteyen kameraman, foto muhabirleri ile anons çekmek isteyen muhabirler nedeniyle yaşanan yoğunluk sonrası kısa süreli bir izdiham yaşandı.

Kılıçdaroğlu, korumaları eşliğinde gazetecilerin arasından geçti ve grup toplantı salonuna gelerek partililere seslendi.

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında şunları söyledi:

Mutluluğun adresi sağlıklı hukuk düzenidir.
İktidarlar hukuk içinde devleti yönetmek zorundalar. Aynı zamanda geliştirmek zorundadır.
Başbakanlık koltuğunda oturan zat, İpsala kaymakamlağının internet sitesine girsin, hukuku okusun. Anayasa'nın ikinci maddesi.
Türkiye Cumhuriyeti laik ve hukuk devletidir. Değiştirilemez. Hukuk devletini içselleştirmek durumundayız. Hukuk devletinde güçlüler haklı değildir, haklılar güçlüdür.
Hukuk devletinde herkes hesap verir. Yurttaştan vergi alıyorsan vereceksin hesabını.
Aynı zamanda hukuk devleti, dayatmacı değildir.
Baskı kuran, onun haber kanallarını tıkayan değildir.
Siyasal partiler vazgeçilmezdir.
Siyasal partiler sandığa gider, kazanır, devleti yönetmek için gelir. Devlet olmak için gelmez.
Devleti yönetmek için gelip, devlet olan parti, hukuku yıkar.
Anayasa devletin nasıl yöneteceğini yazmış. Anayasa madde 8.

"HİTLER DE SEÇİMLE GELDİ"

Haberin Devamı

Sandık önemlidir. Ama sandık tek başınma demokrasi için yeterli değildir.
Hitler seçimle geldi, Musolini seçimle geldi.
Seçimle geldiler ne oldu, bir süre sonra ben devletim demeye başladılar.
Bizim demokrasimizde de darbeler oldu. Başbakanları gencecik insanları idam sehpasına gönderdik.
Baskını arttığını görüyoruz.
Farklı bir rejimin içine Türkiye ağır ağır sürükleniyor.

"YARGI ÇÖKMÜŞTÜR"

TBMM'nin başkanı bile bu ülkede yargı çökmüştür dedi. Anayasa çökmüşse hukuk devleti konusunda çok ciddi sorunlarımız var demektir.
Totaliter demokrasinin tanımını yapayım:
Demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu devlete totaliter devlet deniyor.
Totaliter devlet ağır ağır inşa ediliyor.
Totatiler devletlerde hukuk olmaz. Kadın erkek eşitliği olmaz. Bingöl örneği. Kadınlar çalışamaz diyor. Kimsin sen?
TBMM'ye neden sayıştay raporları gelmiyor?
Çünkü totatiler devletlerde olur bu. Göndermeyeceksiniz diyor, göndermiyorlar.
Sayıştay raporları için bilboardlara ilan vermek istedik. Başbakanın talimatıyla yayınlanmadı.
Dün bir grup STK ziyaretime geldi. Gerilim siyaseti bitsin dediler. İşveenlere ait STK, dedi ki, hukukun olmadığı yere sermaye gelmez.
Doğru mu doğru?
Başbakanlık koltuğunda oturan zat dedi ki, bunlar vatan haini. Sesiniz çıktı mı? Çıkmadı. Korkunun egemen olduğu düzenlerde, hiç bir yurttaşımın korkmasını istemem.
Bir Cihan Kırmızı Gül'e uygulanan hukuk vardır. Poşi taktığı için tutuklandı. Bir de Rıza Sarraf örneği var. Serbest kalır.
Totaliter devlette iki ayrı hukuk işler.
Medyaya da aynı baskıyı yapıyor. Sizin boynunuzdaki tasmayı ben çıkardım diyor.
100'ün üstünde üniversite var. Oturuyorlar el pençe divan bekliyorlar.
Şimdi AYM'ye düşman. Niye iki karar verdi diye.
Varlık nedeni anayasanın.
2010 yılındaki değişiklik. AYM, kanunların, anayasaya şekil ve üslüp olarak denetler.
Bireysel başvuru hakkı geldi.
Niye getirdiler biliyor musunuz?
AİHM'e gitmesinler diye. Öyle düşünüyorlardı. Orada da insanlar vicdan sahibi. Haber alma hakkını sınırlamak istiyor.
Çıktı, Twitter'ı falan hepsini kökünü kazıyacağız dedi.
Mahkemeler talimat verdi. Twitter'ı yasaklayın dedi. Emrindeki mahkemelerden biri kapattı. AYM'ye bireysel başvuru yapıldı. AYM açtı.
Youtube için konuştu, mahkeme kararı olmadan TİB kapattı.
Hani hukuk devletiydik. Avrupa ayağa kalkmış. Türkiye'de ne oluyor diye? Genişlemeden sorumlu üye AB'den endişeliyiz diyor. Bunların umrunda mı? Değil.

''BUNLARIN ARASINDA BİR KUZU VAR'

Haberin Devamı

Twitter vergi kaçakçısıymış. Gönderirsin vergi müfettişini arar. Sen vergi kaçakçısı arıyorsan, koluna 700 bin dolarlık saat takan adamı yakalayacaksın.
Twitter'ı yasaklıyor ama kendisinin Twitter hesabı var.
Bunların bir Kuzu'su var. Nasıl anayasa profesörü olmuş bilmiyorum. Twitter'ın yasaklanmasını Twitter aracılığıyla savunuyor. Zekaya bak.
AYM bu kararı nasıl vermiş. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti.
Anayasa bize bu hakkı vermiş. Düşüncemi açıklayacağım, yayacağım. Bu anayasanın verdiği bir hak. Sen nasıl Twitter'ı kapatırsın. Anayasa mahkemesini örgüt ilan ediyor.
Devlet basın ve yayma hürriyetini sağlayacak tedbirler alır.
Hiç kimse hakimlere talimat veremez.
Hiç bir organ, makam, merci ya da kişi, yargıya emir ve talimat veremez, tavsiyede bulunamaz.
Bu hakimin güvencesidir. Vicdanına, anayasaya bakar, ona göre karar verir.
AYM, HSYK'da yapılan değişiklikleri iptal etti.
Bu atamaların yanlış olduğunu herkes biliyordu. AYM iptal etti. Teftiş kurulu bana bağlı olacak diyor. AYM diyor ki bu senin yetkinde değil.
Kanun çıkardıları HSYK'daki bütün memurların işine son verdiler.
Biz AYM'nin kararına saygı duyaruz. Eksik olduğunu söyleriz ama.
AYM'nin aldığı kararlar milli kararlar değilmiş. Milliyetçi de değil. Adalet evrensel bir kavramdır. Bunlar milliyetçi olmaz.
Parlamentoda MİT yasası görüşülüyor. Türkiye istihbarat devletine dönüşüyor. Devlet istihbarat ile yönetilmez. Liyakatla yönetilir.
Otoriret devletle istihbarat partiye gider.
Almanya'daki Gestapo gibi. Devlete değil, partiye istihbarat veriyordu.


Haberin Devamı