Sokaklara dökülen binlerce insan kendilerine ‘çapulcu’ denince “Başbakan bize çapulcu dedi hadi eve dönelim” mi der? Yoksa “Bana nasıl çapulcu dersin?” diyerek çok daha büyük bir öfkeyle sokağa mı çıkar?
*[[HAFTAYA]]
Sahiden Türkiye’nin normalleşmesini, o insanların mutlu bir şekilde evlerine geri dönmelerini istiyorsanız bunu bi düşünün...
*
Orada militanların arasında kalan bir grup samimi insan yok. Samimi insanların arasına sızmış bir grup militan var.
*
Orada siyaset kimsenin umurunda değil!
*
O insanlar henüz keşfedilmemişken nesli tükenen canlılar kadar yalnız hissediyorlar kendilerini... Nefes alamıyorlar! “Beni ben yapan yaşam biçimim... Tercihlerim... Bunlar yoksa ben de yokum” diyorlar. “Ve madem sonunda ‘yok olmak’ var o halde direnerek yok olayım” diyorlar.
*
Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birinde yöneticilik yapan, 2 çocuk annesi bir arkadaşım var... 1 haftadır sokakta... Mesaj atmış bana: “Aşık olmuş gibiyiz. İşe gitmek, sınava girmek, seyahate çıkmak istemiyoruz. Hep meydanda olmak istiyoruz. Sonunda hiçbir şey değişmeyecek olsa bile...”
*
Üniversite öğrencisi sıkı Beşiktaşlı bir başka arkadaşım aradı dün...“Akşam Taksim’e geliyor musun?” diye sordu. “Taksim’e mi gidiyorsun Beşiktaş’a mı?” dedim. “Beşiktaş’a gitmem. Araya tuhaf tipler giriyor orada... İşin içine siyaset-şiddet karıştıranla alakam olmaz... Ben haklıyım, gece eve döndüğümde de haklı kalmak istiyorum” dedi.
*
Başbakan, Reuters muhabiri Birsen Altaylı’ya “Kim bunlar?” diye sorunca yazmak istedim... Anlamaya çalışmıyorsunuz, hiç değilse tanımaya çalışın onları! Onlar CHP’li değil, ‘CHP zihniyetli’ hiç değil! 5 gün eylem yapıp altıncı gün omuz omuza çöp toplayacak kadar zarif, polise taş atan, kaldırım taşı söken, arabaları ateşe veren vandallarla karıştırılmayacak kadar ülkesini seven insanlar onlar... Ve haberiniz olsun: Karışan ve karıştıran görünce tüyleri diken diken oluyor!
04 Haziran 2013, Salı 05:00
Haberin Devamı