Giriş
Birbirimizi kandırmaya bayılıyoruz: Yılbaşı gecesi, yeni yıla herkes eğlenerek girdi! Aksini söyleyene, çok küçük bir azınlık dışında, inanmıyorum! Boğaz Köprüsü sabaha karşı 03.00’te tıkalıydı. Genelde eğlenmeye Asya’dan Avrupa’ya gidilmiş ki, o yönde bir tıkanıklık vardı. Parası olan bir yere gidip yiyip içti, parası olmayan gençler sokakta içti! Oh, afiyet olsun, ama içip de haddinizi bilseniz? Trafikte olduğum süre içinde hiç bu kadar çok kaza görmedim! Araçlar birbirine girmişti, insanlar da girmek üzereydi!
[[HAFTAYA]]
Bütün bu üfletmeler, püfletmeler, demek ki çok fazla işe yaramadı! Sabaha karşı 04.00’te Taksim civarından araçla bile geçemedim. Öylesine kalabalıktı. AKP’li belediyeler, yılbaşını çaktırmadan kutladı. Diğerleri eğlence düzenledi ve herkes sokaklarda dansetti. Bir iki taciz dışında olay çıkmadı. Ötekiler de düzenlese demek ki daha iyi olacaktı! CHP Genel Başkanı’nın maden ocağında yılbaşı kutlayacağını duyan hükümet hemen iki bakanını madene yolladı, bu işe en çok madenciler şaştı. Böylece bu yılın yılbaşı kutlama trendi mekanı madenler oldu. Gürsel Tekin ani bir kararla gecekondu dolaştı, ona eş program yaratılamadı. Aileler her zaman olduğu gibi, sofralarını kurup televizyonların karşısına geçti, aman bir şey de yok, diye söylenerek izledi. Bir başka yenilik ise eğlenirken bile tweett atma merakıydı, sosyal paylaşım her şeyin önüne geçti. 2011’den umutluyum. Nedense? CHP’nin seçimlere asılacağını, samimi muhalefet yapacağını düşünüyorum. Bu bile hiç yoktan iyidir. AKP’nin en büyük kozu, rakipsizliğini elinden alır. Seçimleri kaptırmaz ama zorlanır. Bu bile hukuk, yasa, kural tanımaz tavrını yumuşatır, diye umuyorum! Çok mu safım, iyimser mi olmak istiyorum, hadi bugün öyle olalım.
Bana ne izlediğini söyle!
Derste öğrencilerin anlattıklarından işkillenip sorgulayınca televizyonda evlilik programlarını seyrettiklerini dehşetle farkettim. Üniversite öğrencisi gençler, eve gidip de niye evlilik programı seyreder?
Eğleniyorlarmış. Derhal hangi programları izlediklerini, nedenlerini yazmalarını istedim. Hepsi yazmamış, yazmayanların kulakları çekilecek. Yazanlar ise kutlamalık: haberleri izliyorlar, haber kanallarını izliyorlar, tartışmaları izliyorlar. Gece eğlenmek için Okan Bayülgen’i, Disco Kralı’nı, Ezel dizisini de izliyorlar. Hatta Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi de da izlediklerini itiraf ediyorlar. Ama ne evlilik programı, ne Müge Anlı, ne diğer ıvır zıvırlar. Not vereceğim filan da demedim, korkudan değil kıvırmaları. Sokakta da sorunca herkes pek bir entellektüel kesilmiyor mu? Reytingler hiç öyle demiyor ama! Yaprak Dökümü, 4.5 yıl sürdü. Son programı tıpkı bir zamanların ‘Kaçak’ dizisi gibi yılın son gününün gündemiydi. En azından benim kitaptan yapılacak dizinin de çok izleneceğini müjdeliyor bu! Durumdan vazife çıkarıp sevinmeliyim!
Tahliye? Şaka mı bu?
Uzun tutukluluk sürelerinin yargısız infaza dönüşmesini protesto ederken yılın son günü yürürlüğe giren yasa maddesiyle bu haksızlığın düzeleceğini umuyorduk ya. İlk tahliyeye bakar mısınız? Aşiret kavgasında 5 kişiyi öldürmek, 13 kişiyi yaralamaktan 90 yıl hapis istemiyle 5 yıldır tutuklu yargılanan, ancak cezası henüz kesinleşmeyen Mahmut Karadağ, avukatı aracılığıyla tutukluluğun sona erdirilmesini istemiş ve savcının karşı çıkmasına rağmen salıverilmiş! Kutluyorum, alnınızdan öpüyorum, başarılarınızın devamını diliyorum. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Prof. Haberal, ve nice Silivri tutsağı, bir sivrisineği bile öldürmedi. Silahları da yok. Sadece ve sadece “Bu hükümet de çok oluyor” nitelikli konuşmalar yaptılar diye iki yılı aşkın süredir tutuklu yargılanıyor ve Mahkeme Heyeti Başkanı’nın talebine rağmen iki üye karşı çıktığı için HÂLÂ tahliye edilmiyorlar! Onların suçu adam öldürmemiş olmak mı? Biz bu ülkede hak ve hukuk hayata geçsin diye daha çooook bekleriz!
