Kireçlenme yalnızca yaşlı hastalığı değil!

Kıkırdağın incelerek kaybolması sonucunda kemikler birbiri üzerine biniyor. Bunun sonucunda aşınma oluşarak ağrı, hareket kısıtlılığı ve eklemlerde kıkırdak kaybına bağlı olarak iltihap oluşuyor. Bu olaya tıp dilinde osteoartrit yani "kireçlenme" adı veriliyor. Ne yazık ki modern hayat içerisinde hareketsizliğin artması sonucu yaşlılık hastalığı olarak bilinen kemik erimesi artık genç yaşlarda da sıkça görülür hâle geldi.

22-26 Kasım tarihlerinde gerçekleşen 13. Türk Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi (TUSYAD) Kongresi'nde kıkırdak sorunlarından protez tekniklerine, sakatlanmadan önce alınabilecek önlemlerden meniküse kadar pek çok konu tartışılıp konuşuldu.

Diz, kalça, el, ayak, boyun ve belde rahatsızlığa yol açan kireçlenme ile ilgili soruları da TUSYAD Başkanı Prof. Dr. Mehmet Aşık posta.com.tr için yanıtladı:

Kireçlenme kendini nasıl belli ediyor?

Kıkırdak bozulmasının ilk belirtisi, ağrılardır. Gündelik hayatta kolaylıkla yapılabilen oturma, kalkma, merdiven inme, düz yolda yürürken ağrılarla kendini belli eder. İleriki süreçlerde; şişlik, topallama ve gece ağrıları ile kendini hissettirir.

Kireçlenme sadece yaşlılık dönemi hastalığı mı?

Kireçlenme her yaş grubundaki hastalarda görülebilir. Belirtilerin görüldüğü genç kişilerde;

- Sakatlıkların tedavi edilmemesi,
- Menisküs alınması,
- Dizdeki çapraz bağ tedavi yetersizliği,
- Yaşama alanı, kilo ve vücut yapısı hastalığı belirliyor.

Kireçlenme tedavisinde hangi yöntemler kullanıyor?

Çok gelişmiş fizik tedavi modellerinden proteze kadar bu konu geniş bir perspektifte ele alınabilir. Destekleyici tedaviler dediğimiz birtakım tıbbi yöntemlerle ilgili başarılı çalışmalar yayınlanıyor. PRP, hyaluronik asit, kök hücre tedavileri bunlar arasında sayılabilir.

Bunun yanında protez öncesi eklem tuvaleti, osteotomiler gibi ara ameliyatlar da uygulanıyor. Hasar görmüş kıkırdağın yenilenmesi için de çok yoğun deneysel çalışmalar yapılıyor.

KİREÇLENMEYE KARŞI 4 ÖNERİ

1. Düzgün ve kurallara uygun bir şekilde spor yapın. Haftada 14 km’den fazla koşmayın. Koşu bandında 4- 4,5 seviyelerinde 20 ile 30 dakika arası haftada 3 gün spor yapmak oldukça yeterli.

2. Adalelerinizi kuvvetli tutun.

3. Spor yaparken kendinizi zorlamayın ve asla rakip psikolojisine girerek başkası ile yarışmayın.

4. Yaşınız ilerlemişse ağır taşımayın. Bacaklarınızı altınıza alarak oturmaktan kaçın ve en ufak şikayetinizde bir uzman hekime danışın.