Kısa vadeye takılı kalmayın

Ekonomilerde kısa vadeye odaklandığınızda, ileriye yönelik kararlarda yanılma olasılığı yüksektir. Oysa ekonomi ve piyasaların grafikleri çok uzun dönemlerdeki dinamiklerden oluşur. Grafiğin küçük dilimine odaklanırsanız, bazen aşırı iyimserlik bazen de aşırı kötümserliğe kapılabilirsiniz... İçinden geçtiğimiz dönemi ben böyle değerlendiriyorum...

Birkaç güne baktığınızda 1.92’ye ulaşan TL/dolar kurunu ve yükselen faizleri görüp canınızı sıkabiliyorsunuz... Ya da 2012’ye yönelik beklentileri dinledikçe, “Bu kriz hiç mi bitmeyecek?” diye umutsuzluğa kapılabiliyorsunuz... Ancak, bence orta ve uzun vadeye bakmak lazım... Bu hem Türkiye hem de dünya piyasaları için geçerli... Sonuçta ABD’de ve Avrupa’da yaşanan sıkıntılarda iyileşme olacak... Geçmiş yıllarda olduğu gibi ekonomiler yeniden yükselişe geçecek...
[[HAFTAYA]]

Kriz eninde sonunda bitecek

Ekonomilerin istikrar kazandığı dönemde ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin yıldızı yeniden parlayacak... Çünkü, dünya ekonomisinde yaşanan ‘yakınsama’ daha da hızlanıyor. Türkiye’nin de içinde olduğu gelişmekteki ülkeler, kriz öncesi gelişmiş ülkelerle aralarındaki kişi başına düşen milli gelir farkını aşağı yukarı 20 yılda bir yarıya indiriyorlardı. Şimdi bu süre daha da kısaldı.

İkincisi, bütün ülkeler için eskiye göre kişi başına düşen milli gelirlerini katlama süreleri geriliyor. McKinsey’in bu konuda bir araştırması var... 1700’lerden bu yana ekonomileri inceleyen şirketin uzmanları, günümüze gelirken kişi başına milli geliri 2’ye katlama süresinin ciddi şekilde azaldığını ortaya koyuyor. Örneğin 1700-1800 arasında İngiltere’nin kişi başına milli gelirini katlama süresi 150 yıl sürmüş. Buna karşılık Çin, 1986-1998 arasındaki 12 yılda ikiye katlama başarısını göstermiş... Diğer ülkeleri de tabloda görüyorsunuz...

Türkiye’nin 2023 hedefi

Aynı şekilde Türkiye’de de benzer bir performans var... Kişi başına milli geliri katlama süresi giderek kısalıyor. Bu performans, 2023’de Türkiye’yi ilk 10 ülke içine sokmasa bile, devam edecek. O nedenle ben 2012’ye, Ocak ayına yönelik endişelere değil, uzun vadeye, Türkiye’ye, Türk girişimcilerine olan inancı korumamız gerekiyor diye düşünüyorum. Yeni yıl, yeni umutlar demek... Biraz da ülkemizin geleceğine bu açıdan bakmakta yarar var. Herkese şimdiden sağlık, başarı ve mutluluk dolu bir yıl diliyorum.