'Kızım yanarak bana doğru geldi'

İstanbul Küçükçekmece'de geçen kasım ayında İETT otobüsüne motolof kokteyli atarak lise öğrencisi Serap Eser'in ölümüne neden olduğu iddia edilen 7 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 6'sı tutuklu 7 sanık, "kasten adam öldürmek" suçlamasıyla yargılanıyor.

Duruşmaya tutuklu sanıklar R. S., M. D., Ö. K., Ö. B., Salman Akpınar, ve Hamit Aksan katıldı.Sanıklar nezarethaneye girişinde basın mensuplarına tepki gösterdi.Tutuksuz sanık Merdan Berk ise duruşmaya gelmedi. Duruşma sanıklar R. S., M. D., Ö. K. ve Ö. B.’nin 18 yaşından küçük olması nedeniyle kapalı olarak yapıldı.

ACILI BABANIN SÖZLERİ

Duruşmaya müşteki olarak katılan Serap Eser’in babası Zübeyir Eser ise olay anını anlattı. Kızını dershane dönüşünde karşılamak için durakta beklediğini belirten Baba Eser “7 kişi ateş yakmış oturuyorlardı. Otobüs geldiğinde o 6-7 kişi otobüse molotof attı. Benim kızm da arka kapıdan inmek için hazırlanıp bekliyormuş. Kapı açıktı. Kızım yanarak otobüsten indi ve bana doğru geldi. Ben ilk önce ‘bu çocuk kim?’ dedim, tanıyamadım. ‘Baba’ deyince tanıdım. Söndürmek için uğraştım. Her tarafını ateş kaplamıştı. Çok karanlık olduğu için molotof atanların yüzlerini görmedim" dedi. Baba Zübeyir Eser, sanıklardan şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.

Duruşmada savunma yapan R. S., örgüt üyesi olmadığını belirtti. Olay günü arkadaşı Ö. K. ile gezdiğini anlatan R. S., “Yanımıza küçük bir çocuk geldi. Ö. B.’yi 3 kişinin okulun arkasına götürdüğünü söyledi. Biz yanlarına gittiğimizde bize ‘Kavgayı çözmeye geldik’ dediler. Biz Ö. K. ile daha önce üst mahalleden şahıslarla kavga etmiştik. O olaydan bahsediyorlardı.

'ELİMİZE MOLOTOF SIKIŞTIRDILAR'

Kavga ettiğimiz şahıslarla bizi barıştıracaklarını söylediler. Bize ‘Kürt kürdü vurmasın’ dediler. Gittiğimizde 5 kişi vardı. Bize ‘Su içiyor musunuz?’ diye sordular. Su almaya giden 2 kişi elinde siyah poşetlerle döndü. 10 dakika sonra iki kişi poşetteki molotofları alıp otobüsün önüne çıktılar. Diğer 3 kişi de bizim elimize molotof sıkıştırıp otobüse atmamızı söyledi. Biz ne yapacağımızı bilmiyorduk. Molotofları yere atıp oradan kaçtık" diye konuştu. İlk molotofu otobüsün ön kısmına attığı iddiasının doğru olmadığını sözlerine ekleyen R.S., 5 kişiden 2’sinin önce molotof attığını, diğer 3 kişinin de sonradan attığını kaydetti.

Sanıklardan M. D., Serap Eser’in hayatını kaybettiği molotof atma eylemine katılmadığını ve olay anında kız arkadaşı ile birlikte olduğunu belirtti. M.D. olay yerine sonradan gittiğini otobüse molotof atmadığını iddia etti.

SANIK Ö. K : “POLİSLER BASKI İLE İFADE ALDI"

Sanık Ö.K. da belediye otobüsünün Serap Eser’in oturduğu orta bölümüne molotof kokteyli atmadığını belirterek "Savcılık beyanımı kabul etmiyorum. Ben emniyette baskı altında kalmıştım. Bana polisler silah çekip istedikleri şekilde ifade vermemi, vermezsem kötü olacağını söylemişlerdi. O nedenle eski ifadelerimi kabul etmiyorum" dedi.

İKİ SANIK DA MOLOTOF ATMADIKLARINI İDDİA ETTİ

Sanık Selman Akpınar, olaya katılmadığını ve o saatte Taksim’de olduğunu, sanık Ö.B. de otobüse kesinlikle molotof atmadığını belirtti.

Sanık Hamit Aksan da savcılık ifadesi için gelen avukatı Hülya Üçgül’ün kendisine "R.S., Ö.B. ve Ö.K. molotof attı" demesi için telkinde bulunduğunu belirterek "Böyle dersem serbest bırakılacağımı söyledi. Ben o yüzden öyle bir ifade verdim" diye konuştu.

ADLİ TIP: “ÖLÜM NEDENİ YANIK"

Dosyaya giren evrakları okuyan Mahkeme Başkanı 31 Mart 2010 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda “kişinin ölümünün yanık ve yanığa bağlı komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu" ifadelerinin yer aldığını belirtti.

Tutuksuz sanık Merdan Berk’in adresinin belli olmaması ve duruşmalardan kaçtığını belirten Mahkeme, sanık hakkında yakalama kararı çıkardı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren Mahkeme duruşmayı erteledi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENİYOR

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu tarafından hazırlanan iddianamede, saldırı olayına katıldıkları iddia edilen 6'sı tutuklu 7 şüphelinin, "kasten adam öldürmek" iddiasıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Selahattin GÜNDAY / İSTANBUL - DHA