Esra Karayel Kocamda istek azalınca ben de kendimi bıraktım
HABERİ PAYLAŞ

Kocamda istek azalınca ben de kendimi bıraktım

Haberin Devamı

SORU: Altı yıldır evliyiz. Kocam cinsel olarak eskisi gibi istekli değil. O böyle olunca eve geldiğinde rahat kıyafetler giyip ayrı odalara geçmeye başladık.

Kocam eskisi gibi beni istemeyince ben iyice kendimi bıraktım. Bazen ‘Pijama giyince uykumu getiriyorsun’ diye takılıyor. O duruma geldik. Ne yapacağımı bilemiyorum. RUMUZ: GÜL

CEVAP: Evliliklerde bu durum her zaman yaşanabilir. Kaldı ki yaşadığımız şu zor günlerde cinselliğin yerini şefkat ya da farklı paylaşımlar da alabilir.

Bu seni sevmiyor, soğudu anlamına gelmez ki. Neden en kötüsüne odaklanıyorsun? Düşün bakalım. Belki işiyle ya da hayatla ilgili bir sıkıntısı var. Kendinden vazgeçmen, yangına körükle gitmen demektir. Pijamayla gezmen bırak eşini her şeyden önce seni olumsuz etkiler.

Eve gelince güzel kıyafetlerini giy. Makyajını yap. Abartılı olma doğal ol. Ayrı odalarda zaman geçirmek bazen iyi olabilir.Sürekli olmasın. Haftada bir sinema günü yapın. Evde mümkün olduğunca ona dokun, sarıl. Şefkatini eksik etme. Tabii boynundan koklayıp öpmeyi de unutma.

Kıskançlıkları ayrılmaya zorluyor

SORU: Erkek arkadaşımla inişli çıkışlı bir ilişkimiz var. Sert kavgalarımız oluyor. Ama birbirimizden kopamıyoruz.

O çok kıskanç. Ben 35, o 45 yaşında. İkimiz de daha önce evlenip ayrıldık. Sahiplenmesi bir yere kadar hoşuma gidiyor. Ama artık dozu artırmaya başladı.

70 yaşında baba gibi gördüğüm adamı bile kıskandı. Onunla sosyal medyadan mesajlaştığım için kavga ettik. Ağır konuştu. Evlenmeyi düşünürken bu konu yüzünden küstük. Ne yapacağım bilemiyorum. RUMUZ: BUZ MAVİSİ

CEVAP: Sahiplenme kelimesinden anladığınız şey farklı demek ki. O, bu kelimeden, başka erkeklerle iletişime karışmayı anlıyor olabilir.

Sen de koruyucu olmasını. Ama çocukların korunmaya ihtiyacı vardır, büyüklerin değil. Bunu da aklının bir köşesine yaz.

Bir hafta sonra konuşmak üzere süre iste. O süreçte görüşmeyin. Anlaşamadığınızı düşündüğün konuları kendisine söyle. “Bu konuda neler yapabiliriz?” diye sor. Sen de şunu düşün. Geçinmeye niyetin var mı?

Annesi çileden çıkarıyor kendimi alışverişe veriyorum

SORU: İki yıllık evliyim. Kayınvalide bile demek istemiyorum. O kadar nefret ediyorum kadından. Evimin her işine karışıyor. Mobilya alırken bile ona sormayınca küsüyor.

Huzursuzluk çıkarıyor. Uzakta da olsa bir telefonu yetiyor. Kocam, ailem, ‘İdare et’ diyor. Öfkem içimde kalıyor. Ben de alışveriş yapıyorum. Çocuğumuz yok. RUMUZ: DERT ÇOK

CEVAP: Ben de ailenin, kocanın dediğini diyorum: İdare et! Evlilik bir kurum. Flört döneminde değilsin. İleride anne olacaksın. Yazık değil mi öfke ile geçen zamanına.

Annesi dediğin, nefretini dile getirdiğin kadın kim? Yüksek sesle yazdıklarımı 21 gün boyunca oku. ‘Her gün aynı yatağa girdiğim adamı doğuran kişi.

Sevdiğim adamın annesi’ de. Değişimi göreceksin. Seni de anlıyorum müdahale hoşuna gitmiyor. Bunu nefret kusarak değiştiremezsin. Görüşmeyerek hiç olmaz. Boş zamanlarında ne yapıyorsun listesini yap.

O zamanları nasıl doldurabilirsin? Bunun da listesini yap. Muhakkak hoşuna gidecek bir aktivite bul. Kredi kartının limitini azalt. Ne zaman kayınvaliden hoşuna gitmeyen bir şey yaparsa eşinin en beğendiğin fotoğrafına bak.

Evlenme teklifimi kabul etmedi ben de ayrıldım

SORU: Üç yıldır iyi bir ilişkim var. Kız arkadaşım çok güzel, dikkat çeken biri. Ben de fena sayılmam. İyi anlaşıyoruz. Kavgamız pek olmadı. Birlikte yaşıyoruz.

Evlenme teklif ettim. Ama gelecek planları başkaymış. Yurtdışına gitmeyi istiyormuş. Ben de yeni öğrendim. Çok şaşırdım. Üç sene her türlü imkanı sağladım. Beni kullandığını düşünüyorum. Ya da başka biri mi var?

Evi terk etmesini istedim. ‘Param için benle oldun’ dedim. O da gitti. Ama şimdi pişmanım. Geri döner mi? RUMUZ: PİŞMAN

CEVAP: ‘Yaktınsa gemileri dümdüz yürü. Bir daha arkana bakma’ der, çok sevdiğim bir hocam. Çok da doğru söyler. Aynı yastığa baş koyduğun kadına sırf evlenmedi diye o cümleleri nasıl söyledin? Önce kendinden af dile. Sonra da ondan.

Özür konuşmasından sonra tekrar arama. Bekle. Geri dönmesi için değil, güzel anların hatırı için. Belki hazır hissetmedi, belki de başka bir nedeni var. Kafanda gereksiz kurgular yapma.

Gerçek; şu an senle evlenmek istemiyor! Yapman gereken kabul etmek. Severken ayrılmak zor. Bunu da anlıyorum.

Kalbinin kırgın tarafını onarmalısın. Belki de hayat daha mutlu olacağın birini karşına çıkaracaktır. Her sabah ‘Olan hayırlıdır, elimden geleni yaptım’ diyerek ve şükrederek güne başla.

Yeni ayrıldım mesaj atmadan duramıyorum

SORU: Dört aylık ilişkim bitti. Denedik. Ama olmadı. İkimiz de hala birbirimizi seviyoruz. Yani mesajlarda öyle yazıyoruz. Erkek arkadaşımı özlüyorum. Kırgınlıklarımız var. Ama her gün birileri ölüyor.

O zaman da bu ayrılık saçma geliyor. Mesaj atıyorum. ‘Görüşelim’ deyince yine aynı kavgalar olacak diye bu sefer geri adım atıyorum. Bitirmek istiyorum, ama kendime hakim olamıyorum. Lütfen bir yol gösterin. RUMUZ: SÖZ GEÇMİYOR KALBE

CEVAP: Belirsizlik en kötü ihtimalden daha çok zarar verir. Ayrılık sonrası ilk on beş gün en zor dönemlerdir. Önce ne istediğini kesinleştirmelisin. Dört ay nasıl geçti? Nasıl bir tat bıraktı? Hayatını nasıl etkiledi? İyi yönde neler oldu? Kötü neler oldu? İlişki öncesi fotoğraflarınla ilişki zamanı fotoğraflarını karşılaştır. Gözlerin hangisinde daha çok gülüyor? Yaşama sevinci verdi mi? Ya da yüzünü gülümsetiyor mu hatırlayınca? Muhasebesini yap.

Eğer olumsuzluklar ağır basıyorsa mesaj atmamak için kendine söz ver. Bu süreçte hiç boş zaman bırakma.

Bir yerde çalışıyorsan mesai süreni artır. Kendini daha çok işe ver. Ya da arkadaşlarınla ve ailenle geçirdiğin zamana ağırlık ver. Yakınlarına bu konuyu konuşmak istemediğini de söylemeyi unutma.

Evli çocukluk aşkıma zaafın var

SORU: 15 yıldır tanıdığım eski bir erkek arkadaşım var. Aslında çocukluk aşkı diyebiliriz. Bunu çok sonra fark ettim. Şimdi evli ve benimle görüşmeye devam ediyor. Zaafım var, hem onu kaybetmek istemiyorum hem de onunla yaşayamıyorum. Aklında farklı düşünceler var.

O da beni seviyor mu bilmiyorum. Ama ben onu kendimden vazgeçecek kadar çok seviyorum. Doktora gidip ilaç kullanmak istemiyorum. Onun yuvasını da yıkmak istemiyorum.

Aslında onun ne yapmaya çalıştığını bilmek istiyorum. Niye bunu bırakamıyorum? RUMUZ: YALNIZ KALPLER

CEVAP: Ümitsizlik yok. Önce dediklerimi yap. Bir süre ver kendine. Eğer zaafın hala devam ederse konunun uzmanı bir psikiyatra gidersin. Küçük bir not defteri al. Üstüne ‘Zaaflarım’ yaz. İçinden geldiğin gibi onunla ilgili zaaflarını yaz. Fiziği mi? Sana davranışı mı? Konuşması mı? Neler etkiliyor? Sana kimi hatırlatıyor? Bir haftanı buna ayır. Bunlar ortaya çıkınca neden bırakamadığını da göreceksin.

Yazdığın her cümleyi yüksek sesle oku. Hayalinde yarattığın bir durum mu? Yoksa gerçekten o özelliklere sahip mi? Bu süreçte önce baban ve sonra annenle ilişkilerini değerlendir. Onlarla daha çok zaman geçir.

Şunu da sakın unutma yuva yıkanın yuvası olmaz. Kendinden vazgeçecek kadar seviyorsan onun tanıdığı, sevdiği çocukluk aşkı da olmayacaksın demektir. Bunun farkında mısın?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder