Kolay değil

Çoban, ilk ne zaman girdi siyaset lügatımıza? Demirel’le birlikte. - Çoban Sülü. Yani, demokrasinin zaferi. O çoban, bir gün başbakan olmuş, altı kere gitmiş gelmiş. Yedincisinde de cumhurbaşkanı olmuş, falan filan... Bir tür şehir efsanesi...

★
Tamam da, başbakan olana kadar çoban’ın kaç yıl nerelerde ve nasıl dirsek çürüttüğü, kimsenin umurunda değil. Zannedersiniz ki çoban, bir günde koyunlarına veda edip başbakan oluvermiş. Nerede o bolluk?

★
Başbakan olmak kolay değil ama çoban olmak sanki kolay mı? Yönetme kabiliyeti lazım. Bunun mektebi var mı? Yok. Allah vergisi. Yani nereden bakarsanız bakın, dağdaki çoban deyip onu küçümseyemezsiniz. Kimdi o “Benim oyumla onun oyu bir mi?” diye soran?..

★
Çoban masalları vardır. Çoban şarkıları vardır. Çoban armağanları vardır. Ve şu günlerde “çoban” tekrar popülerdir. Erdoğan “ben de bir çobanım” demekle, konumunu çok iyi tarif etmiştir. Tevekkeli “vurun abalıya” sesleri 14 yıldır eksik değil, vurun abalıya. Ne de olsa çobandır.