Koltuk değnekleriyle 50 ülke gezdi

Akça, 1963’te Ankara’da dünya geldi. Çocuk felci geçirdiği için yürüme yeteneğini kaybetti ve küçük yaşlarda ailesi tarafından çocuk yuvasına verildi. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı, üniversite eğitimini Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde gördü.

Engelliler okulundayken arkadaşlarıyla yaptığı yarışmada haritadan söylenen ilçelerin hangi ile bağlı olduğunu bilmesi, kendisinin de bu illeri ve ilçeleri görme isteği uyandırdı.

Önce Ankara’nın ilçelerini gezen Akça, daha sonra tüm Türkiye’yi adım adım dolaştı. Türkiye’de görülmedik yer bırakmadı. Bulgaristan’a milli takımın maçını izlemek için 1993 yılında yaptığı ilk yurt dışı seyahatinden dünyayı gezmeye karar verdi.

Mezun olduktan sonra bir kamu kurumunda memur olarak göreve başlayan Akça’nın, gelirinin artmasıyla birlikte kendi tabiriyle "seyahat hastalığı" başladı. Seyahat masraflarını karşılamak için, memuriyetin yanı sıra ek iş yapmaya başladı ve emekli olduktan sonra daha sık yurt dışı gezilerine çıktı.



Emekli ikramiyesini dövizin yanı sıra altın, gümüş ve platin gibi madenlere yatırarak gelir elde eden engelli gezgin, buradan elde ettiği gelir ve emekli maaşıyla dünyayı geziyor ve seyahatlerine turlarla gitmeyi tercih etmeyerek tek başına gezmenin farklı bir deneyim olduğu inancında.

"5 AY SÜRECEK BİR SEYEHATE ÇIKIYORUM"

Akça, Hongkong’ta başlayacağı ve 5 ay sürmesini planladığı yeni seyahati için Atatürk Havalimanı’na geldi. Uçuş kartını alan Akça, burada yaptığı açıklamada, ilk gördüğü ülke olan Bulgaristan’ın ardından zamanla yakın yerlerin kendisine yetmediğini belirtti ve şunları kaydetti: "Avrupa ülkelerini gezdikten sonra baktım bana yetmiyor. Artık uzak ülkeleri gezmem gerektiğine inandım. Emekli olduktan strateji değiştirerek, önce uzak ülkeleri gezmeye başladım. Uzak ve pahalı oldukları için gelirim varken önce uzak ülkeleri geziyorum. Sonra yakın ülkeleri gezeceğim. 10 yıldır geziyorum. 50 ülkeyi şu ana kadar gezdim. Amerika, Meksika, Şili, Paraguay, Urugay, Asya’dan Japonya, Kore, Tayland, Vietnam, Endonezya... Avustralya, Yeni Zelanda, Fiji... Afrika’ya henüz gitmedim oraya da gideceğim. Şimdi Hong Kong’dan başlayacağım. 5 ay sürecek bir seyahate çıkıyorum. Vietnam, Kamboçya, Laos, Malezya, Tayland, Singapor, Endonezya ve Myanmar’ı gezeceğim. Dönüp 2-3 gün Türkiye’de kaldıktan sonra bu kez Amerika’ya gideceğim. Amerika, Venezuella, Dominik, Karayipler ve Küba’yı gezeceğim."

"DİL MESELESİNİ 'TARZANCA' KONUŞARAK AŞIYORUM"

Bekar olan Akça, engelinin kendisine engel olmadığını, hatta kendisini gezmeye teşvik ettiğini vurguladı. Engelinin bazen avantaj olduğunu da dile getirdi, "Seyahat aşkı bütün her şeyi aşıyor. Engel benim için engel değil. Zaman zaman engelim avantaj oluyor. Çantamı taşıyorlar. Otobüse binmede, otobüste yer vermede yardımcı oluyorlar. Dil meselesini ’Tarzanca’ konuşarak aşıyorum. Yüzde 10 İngilizcem var. Gideceğim yerlerin fotoğrafını internetten bularak otobüse binince bunu şoföre gösteriyorum. Buraya gider mi diye soruyorum, başıyla evet, gitmiyorsa başıyla hayır işareti yapıyor. Böylece gitmek istediğim yere gidiyorum." şeklinde konuştu.

"TAKSİ YERİNE TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINI KULLANIYORUM"

Bazı ülkelerde ekonomik nedenlerden dolayı zorlandığını anlatan Akça, "Uçak biletlerimi iki ay önceden alıyorum. Otelimi durama göre bazen gitmeden, bazen de gittikten sonra seçiyorum. Taksi yerine toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Pahalı ülkelerde otel yerine hostelde kalıyorum. Böylece ekonomik bir seyahat yapıyorum." şeklinde konuştu.

Seyahatlerinde notlar tutan Akça, bu gezilerini kitaplaştıracağını, büyüyen fotoğraf arşiviyle sergi açacağını ve bir blog sayfası kuracağını aktardı.

AA