Oral Çalışlar Komik bir yargılanma öyküsü
HABERİ PAYLAŞ

Komik bir yargılanma öyküsü

Yargıtay Başkanı İsmail R. Cirit, “Geçmişte yargıya güven yüzde 70 idi, şimdi yüzde 30'lara düştü” dedi. Deneyimli bir “düşünce suçlusu” olarak, yargıyla “derin” ilişkim hep sürdü. Başkanın bu değerlendirmesini duyunca, geçmişi hatırladım. 12 Mart 1971 darbesinde, askeri mahkemede, Behice Boranlarla birlikte TİP davasından yargılanıyordum. Mahkeme başkanı, hukukla ilgisi olmayan bir albaydı. Diğer iki üye askeri hakimdi. Benimle ilgili suçlama, TİP Kongresi’nde Kürt meselesiyle ilgili yaptığım bir konuşmaydı. O günün yasalarına göre, TCK'nın 142/3. maddesinden yargılanıyordum. Hakkımdaki iddia, “bölücülük propagandası”ydı. Ceza, 1-3 yıl arasındaydı. Mahkeme beni parti yöneticisi gibi 141/1. maddeden 8 yıla mahkum etti. Delege olarak konuşma yapmam dışında, TİP ile ilişkim yoktu. Başsavcılık; kararın onanmasını isterken, benim gibi yönetici olmayan konuşmacıların bu maddeden suçlanamayacağını belirtti, bizimle ilgili bölümün bozulmasını istedi. Askeri Yargıtay, kararı toptan onayladı. Böylece, yönetici olmadığım halde, yöneticilikten 8 yıl hapse mahkum oldum.

Haberin Devamı

‘Geri dönecek sanmıştım’

Buraya kadarki kısım şaşırtıcı olmayabilir. Türkiye'de birçok kişinin başına benzer şeyler gelmiştir. Hiç alakası olmadığı, halde cinayetten idama mahkum olmuş insanlar bile vardı kaldığımız cezaevinde. Cezaevinden bir ifade için mahkemeye götürülmüştüm. Bizi yargılayan askeri hakimle karşılaştım. Beni görünce durdu ve şunları söyledi: “Oral senin dosyanın onaylanmasına şaşırdım. Biz seni yöneticilikten suçlayıp karar verirken nasılsa Askeri Yargıtay’dan döner diye bekliyorduk. Bizim için sürpriz oldu.” Öykü aynen böyle. Hakim, “nasıl olsa döner” diyerek, inanmadığı bir karar veriyor. Yargıtay ise kararı onuyor. TCK, askeri darbelerle, iyice “otoriter”leştirildi. Bundan da önemlisi, yargıçlar ve savcılar, “otoriter devlet” zihniyetinin ürünü haline getirildi. Halkı ve özgürlükleri değil, devlet otoritesini sağlamlaştırmayı görev bildiler. Yargıtay Başkanı’nın “eskiden güven yüzde 70’ti, şimdi yüzde 30’a düştü” değerlendirmesini gerçekçi bulmuyorum. Dünyanın çok az ülkesinde, “yargıya güven” oranı, yüzde 70’in üstüne çıkabiliyor. Bizim ülkedeyse; yargı halka, halk yargıya, belki de hiçbir dönemde güvenmedi…Bir zihniyet değişimi gerçekleşmediği sürece, yargıya güven oluşması, pek de mümkün görünmüyor.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder