Siyaset 'Komutanların darbe yapmak havası yayılıyor'
Paylaş
'Komutanların darbe yapmak havası yayılıyor'

CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, son tutuklamaların, Ergenekon davasının hukuki değil siyasi bir dava olduğunu gösterdiğini söyledi

Özyürek, "Bir konuyu enine boyuna inceleyip, netleştirip yargı kararına bağlayıp yeni aşamalara gelmiyorlar. Sürekli al Silivri’ye, Silivri adeta bir toplama kampına dönmüştür" dedi.

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komutanlarının başlıca görevi darbe yapmakmış" gibi bir hava yaratıldığını dile getiren Özyürek, "Abdullah’ı Öcalan’ı tutuklayan subaydan, çeşitli terör örgütüne karşı mücadelede yıllarını vermiş subaya kadar hepsi Türkiye’ye karşı komplo kuran, terör örgütüyle işbirliği yapan insanlar şeklinde tutuklanıyor, gözaltına alınıyor ve bu artık toplumda neredeyse görev yapacak subay bulamazsınız, asker bulamazsınız noktasına geliniyor, belki bu isteniyor" diye konuştu.

CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, son tutuklamaların, Ergenekon davasının hukuki değil siyasi bir dava olduğunu gösterdiğini söyledi. Özyürek, "Bir konuyu enine boyuna inceleyip, netleştirip yargı kararına bağlayıp yeni aşamalara gelmiyorlar. Sürekli al Silivri’ye, Silivri adeta bir toplama kampına dönmüştür" dedi. Özyürek, aralarında eski kuvvet komutanlarının da bulunduğu çok sayıda emekli ve muvazzaf askerin gözaltına alınmasını değerlendirdi. Gözaltıların darbe planlarıyla ilgili olduğunun söylendiğini, ancak gerekçeleriyle ilgili ayrıntılı bir bilgilerinin olmadığını belirten Özyürek, "Ergenekon davasının başladığı günden bugüne kadar sürecine baktığımızda sürekli bir iddia ve tutuklama görüyoruz. Şimdi bu iddialardan hiçbiriyle ilgili ne yazık ki bir hüküm bugüne kadar çıkmamıştır" dedi.

Gözaltıların çok "gösterişli" bir şekilde yapıldığını, bir anda 100’den fazla emekli, muvazzaf subayın gözaltına alındığını ve toplumda korku yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Özyürek, "Zaten Ergenekon davasının hukuki bir dava değil, siyasi bir dava olduğunu biz hep söyleyegeldik. Gerçekten bu son tutuklamalarda davanın siyasi niteliğini gösteriyor. Bir konuyu enine boyuna inceleyip, netleştirip yargı kararına bağlayıp yeni aşamalara gelmiyorlar. Sürekli al Silivri’ye, Silivri adeta bir toplama kampına dönmüştür" diye konuştu.

"KOMUTANLARIN GÖREVİ DARBE YAPMAKMIŞ GİBİ BİR HAVA YARATILIYOR"

Özyürek, olaya hem hukuk, hem de insan hakları açısından bakılması gerektiğini ifade ederek "Yargı mekanizmasında ne kadar hakim ve savcı varsa, nasıl takviye edilir bilmiyorum, hukuki çaresi bulunması lazım. Bu davada görevlendirilmeli ve insanlar çok hızlı bir şekilde yargılanarak bir noktaya varmalıdır" dedi. "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komutanlarının başlıca görevi darbe yapmakmış" gibi bir hava yaratıldığını dile getiren Özyürek, "Abdullah’ı Öcalan’ı tutuklayan subaydan, çeşitli terör örgütüne karşı mücadelede yıllarını vermiş subaya kadar hepsi Türkiye’ye karşı komplo kuran, terör örgütüyle işbirliği yapan insanlar şeklinde tutuklanıyor, gözaltına alınıyor ve bu artık toplumda neredeyse görev yapacak subay bulamazsınız, asker bulamazsınız noktasına geliniyor, belki bu isteniyor. Yani artık görev yapacak bir Türk Silahlı Kuvvetleri olmasın, onun yerine işte nizamı cedit filan gibi bazı öneriler olmuştu. Yeni bir ordu kurmaya çalışıyor belki AKP. Bunlar çok vahim olaylar. Toplum için vahim olaylar, Türk Silahlı Kuvvetleri için vahim olaylar. Herkesin bu olayları böyle sıradan, işte ifade almışlardı şimdi sırası geldi diye değerlendirmesi mümkün değil. Bunun bir büyük planın parçası olduğu, bir siyasi organizasyonun parçası olduğu inkâr edilemez bir gerçek. Olaylar bunu gösteriyor" dedi.

"YARGI REFORMUNUN AMACI YARGI BAĞIMSIZLIĞNI ORTADAN KALDIRMAK"

Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerin yayınlanmasının üstünden neredeyse 4 yıl geçtiğini anımsatan Özyürek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Niçin o günlerde şey yapılmadı da şimdi yapılıyor? Herhalde bir zamanlama yapılıyor. Bu zamanlama iktidarın kendini daha güçlü gördüğü bir ana denk getirmeye çalışıyor. Gündem değiştirilmeye çalışılıyor. Ve bütün bu gündem içinde AKP işte yargı reformu yapacağım diyor. Peki yargı reformu bu davalara bir çözüm getirecek mi? İnsanların iddianamesini bile görmeden 2 yıl, 3 yıl gözaltında tutulmasına son verecek mi? Hayır onlara zaten hiç dokunulmuyor, onlar hiç düşünülmüyor. Varsa yoksa Anayasa Mahkemesinin yapısını değiştirmek, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yapısını değiştirmek ve bu kurullara parlamentodan üye seçmek. Yani AKP’nin, Sayın Başbakanın istediği kimseleri Anayasa Mahkemesine, Hâkimler Savcılar Kuruluna yerleştirmek ve ondan sonra yargı bağımsızlığını bütünüyle ortadan kaldırmak. Olay bu."

" BAZI ÇEVRELERDE RÖVANŞ ALMA ARZUSU GÖRÜLÜYOR"

Özyürek, olayı siyasi zeminden çok hızlı bir şekilde hukuki zemine kaydırma ihtiyacı olduğunu kaydederek "Bu gözaltılar bilek bükme yarışının göstergesidir. Bir rövanş alma arzusu görülüyor bazı çevrelerde. Zaten bunu açık seçik yazıyorlar, söylüyorlar. Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın ‘40 yıldır siz bizi fişlemiştiniz, şimdi biz sizi fişliyoruz’ itirafında da görüldüğü gibi bu bir rövanş, bu bir hesaplaşma. Bu bir anlamda cumhuriyetle hesaplaşma. Hesaplaştıkları zaman ne elde edecekler, acaba kendilerinin de bağlılık yemini ettikleri anayasal düzen ortada kalacak mı, kalmayacak mı? Bunlarda tartışılmaya değer şeyler" diye konuştu

2

Haberin Devamı