Renan Kaleli 'Konuşmamız lazım' diyen bir kadın
HABERİ PAYLAŞ

'Konuşmamız lazım' diyen bir kadın

Haberin Devamı

Çağımızın vebası; hızlı ve gereksiz samimiyet.



Bilmek istemediğim şeyi sorarım.



Çorabını diğer ayağıyla çıkaranları samimi buluyorum.



Bir vakit kaybı şekli, ‘umut’.



Henüz söylenmemiş yalanlar daha fena.



“Marmara’da deprem denizden gelecek” diye TV’de konuşmak isteyen profesörü yemek programına çıkarttılar. O da zaten depremden bahsetmedi.



“Zenciden 2006 Model Araba” diye bir ilan gördüm.



Enine çizgili tişört giyen amcalardan tırsarım.



Döner yerken auram yırtıldı.



Şişelenmiş kişilik: Alkol.



“Evde denemeyin” denen her şeyi komşumun evinde deniyorum. Kendisi özünde iyi biri.



“Akşam ne yapıyorsun?” kötülüklerin anasıdır.



Kalabalıkta anlattığım hikayeyi kimsenin dinlemediğini anladığım an konuşmamı yavaşça bitiririm.



Arabadayken yayalara, yayayken arabalara kızarım.



“Seninle konuşmamız lazım” diyen bir kadından kaçın. Vapurla, trenle, koşarak...



Suya düşünce ıslanmayan umut icat edilmeli.



İçsel yolculukta pencere kenarında oturmayın.



Benim bilgim yok, fikrim var. Buralarda yeterli.



Vezüv Yanardağı’ndan dumanlar çıkmaya başlamış, ufak ufak uzayın Napoli’den.



Uzaktan kumanda hâlâ sıcak, fazla uzağa gitmiş olamam.



Hiç fakir vejetaryen görmedim.



Dikkat: Sevgi, övgü, mesafe, içtenlik, sanat, anımsama, sempati ve son olarak adalet kavramı, paranın miktarına göre
değişkenlik gösterebilir.

KEBAP İLE FUTBOL BERABER GEZEMEZ

Porto-Beşiktaş maçını Etiler’de bir kebapçıda izlemek zorunda kaldım ve kebap ile futbolun beraber gezemeyeceklerini Beşiktaş gol atınca anladım. Yan masanın üstüne düşen adam özür bile dilemedi. Zaten yan masa da üstlerine bir adamın düştüğünü anlamadı.

'ŞEY' YETMEDİ GÜLEMEDİK

TV’de İlber Ortaylı diyalektik mantıkla ilgili bir şaka yaptı, Celal Şengör de buna çok güldü. Fatih Altaylı ve ben gülemedik, yetmedi bizim şey!

Contemporary İstanbul nedir?

Topuklu ayakkabıyla, ‘Ay Vayvay’ ile selfi çektirmek için 2 bin adet Veri Important Person’un birbirini ezmesi ve her yıl aynı duvarda aynı sanatçının aynı işi olması durumlarına, ‘Contemporary İstanbul’ denir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder