Magazin Korkunun adı: AMMAR

Korkunun adı: AMMAR

Paylaş
Korkunun adı: AMMAR

Türk sineması 100. yılında, korku filmleri başlığında önemli bir yapıma imza attı. Korku filmi meraklılarının yanısıra Türk sinemasında farklılık ve gerçeklik arayanları da salonlara çekecek olan Ammar, vizyona girmeye hazırlanıyor

Adı; Ammar… Gerçekten korkacak, gerçekten irkileceksiniz…

Çok korksanız da, filmin sonu gelmeden salonu terkedemeyeceksiniz. Çünkü Ammar sizi şaşırtacak…

Türk sineması 100. yılında, korku filmleri başlığında önemli bir yapıma imza attı. Korku filmi meraklılarının yanısıra Türk sinemasında farklılık ve gerçeklik arayanları da salonlara çekecek olan Ammar, vizyona girmeye hazırlanıyor.

Yönetmen Özgür Bakar'ın senaryosunu Alper Kıvılcım'la birlikte yazdığı filmde kullanılan yaratık efektleri fragmanın çıkmasıyla türün meraklılarının dikkatini çekmeyi başardı.

Ammar bugüne kadar korku sinemamızda yapılmış bütün filmlerin dışında bir yerde duruyor. Hem senaryosu hem de çekim teknikleri ve efektleri ile izleyiciyi şok etmeye hazırlanıyor.

Asıl iddiası; Anadolu korku öğelerini Hitchcock filmlerinin özlenen gerilim atmosferi ile dünyaya sunmayı denemek.



Filmin 21 Mart’ta Türkiye’de, 27 Mart’ta Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika ve Azerbaycan’da vizyona gireceğinin duyurulmasıyla birlikte özellikle Amerika (L.A.) başta olmak üzere İspanya, Meksika, Kanada gibi bir çok ülkeden gösterime girme talebi ve festival davetleri geldi.

Filmde; Duygu Paracıkoğlu, Ozan Akbaba, Dilşah Demir, Burak Sarımola, Ufuk Şen, Eylül Su Sapan'ın yanısıra, Turan Özdemir gibi ustalar, Halil Sezai, Berke Hürcan, Selim Erdoğan gibi popüler sürpriz isimler de yer alıyor.

Filmin müziklerinde Ercümen Vural'ın imzası bulunuyor.

Hayko Cepkin ise Ammar'a "Bertaraf Et"i hediye etti.

FILMIN KÜNYESI
Yapımcı: Sami Dündar
Yönetmen: Özgür Bakar
Senaryo: Alper Kıvılcım & Özgür Bakar
Görsel Efektler: Tuncay Paksoy
Müzik: Ercüment Vural
Kurgu:Mustafa Preşeva
Makyaj & Plastik Makyaj: Derya Ergün & Sema Dağ
Sanat Yönetimi: Canan Özkan
Ses Tasarımı: Meriç Erseçgen
Görüntü Yönetmeni: Uğur Kaplan
Renk Düzenleme: Serdar Erçer
Kostüm: Nilay Koçak

OYUNCULAR
Duygu Paracıkoğlu, Eylül Su Sapan, Ozan Akbaba, Burak Sarımola, Dilşah Demir, Ufuk Şen, Nezahat Oynar

KONUK OYUNCULAR
Turan Özdemir, Halil Sezai, Selim Erdoğan, Berke Hürcan

Filmin konusu;
Feride, sevgilisi, ev arkadaşı ve arasını yapmayı düşündüğü Barkın ile haftasonu bir dağ evine gitmeye karar verirler. Fakat istenmeyen sürpriz misafir Canan'ın gelmesiyle yolculuk gergin başlar. Bu klasik başlangıç daha önce şahit olmadığımız türden bir bulmacaya Feride’nin gözünden bizi davet eder. Birbiri ardına gelişen korkunç olaylar başta Feride olmak üzere herkesi içinden çıkması imkansız olan, adeta bir labirentin içine hapseder. Ruhsal bir işkenceye dönüşen iki günlük gezinin sonunda kim hayatta kalabilecek? “Bu yaşananların sebebi ne?” Gibi soruları sorarken, korku dolu bir serüven sizi film boyunca sürükleyecek.

Yönetmen yorumu:

"Türk sinemasının temel problemi 100.yılımızı geride bırakırken hala evrensel bir dil yakalayamamış olmasıdır. “

İlk filmimi gerçekleştirme fırsatı yakaladığımda kendimi şöyle bir ayırımın içinde buldum. Kafamda dönen soru şuydu; ‘Acaba ben de sinemamıza birbirlerine benzeyen ve günü kurtaran eserlerden birini mi ekleyecektim? Yoksa elime geçen bu fırsatı yeni bir anlayışı göstermek için mi kullanacaktım? ‘

Sinemanın insanları etkileme, heyecanlandırma ve her türlü duyguyu harekete geçirme gücüne küçüklüğümden beri hayran olmuş, sırf bu yüzden alaylı olmama rağmen sinemacı olmak için yıllarca çalışmışımdır.

Benim düşünceme göre; sinemamızın en çok ihtiyacı olan şey “Tür Filmleri”nin çoğalmasıdır. Tür sinemasına ne kadar çok eser kazandırırsak, filmlerimizin uluslararası çapta izlenebilirliğinin o ölçüde artacağına inanıyorum. Bu nedenle Korku Sineması, Kara Film, Polisiye, Bilim Kurgu, Mistik, Müzikal, Biyografik vs. bir çok tarzda film üretilmesinin yolları aranmalıdır. Kendi adıma Ammar’ı çekme motivasyonum böyle başladı…

Korku sinemamız, korkutmaya odaklandığında hikaye anlatmayı es geçiyor. Hem takip edilebilir ve bolca merak unsurunu barındıran bir senaryo yazılıp, hem de türün gerekleri yerine getirilebilir diye düşünüp 4 ay gibi bir süreyi senaryoya ayırdık. Anadolunun bilinen mistik öğelerini alalade bir metropol aşk hikayesinin ortasına yerleştirdik. Filmin takibi açısından izleyicinin kendi hayatında olabilecek bir çatışma yakalamasının şart olduğunu düşünüp iki kadının çekişmesi üzerinden bir bulmaca yarattık. Bunu görsele dökerken dekorun, filmin renginin, makyajının sitilize edilip bir konsept haline gelmesi gerekiyordu. Ön çalışmamızı tamamen buna ayırdık. Lenslerin pskolojik etkilerine kadar ince ince çalışıp sahnelerimizi dizayn ettik. Filmin kağıt üzerinde ve sette işi bittiğinde farkımızı koyacağımız asıl şeyin efektlerimiz olacağını biliyordum.

Türkiye’de “Gerilla Sinemacılar” diye tabir ettiğimiz yetenekli, genç bir nesil dijital çağın nimetlerinden faydalanarak yetişmektedir. Ben de ‘onların bir tık, abisi’ olacak kıdeme gelene kadar aralarındaydım.

Ülkemizde sessiz sedasız vizyona giren bir çok filmin arkasında bu gençler var. Yavaş yavaş seslerini duyurmaya da başladılar. “Ben de yeni bir film çekiyorum” dediğimde, yine herkes elini taşın altına koydu. Hepsinin inandığı, farklı bir şey üretmeye çalışmamızdı. Bunun içinde olmak istediler. Dünya çapında kabul görecek ve stüdyo filmlerinden görmeye alışkın olduğumuz kalitede efektleri küçük ama özverili bir ekibin emeğiyle hayata geçirdik.

Fragmanı ortaya çıkarmamızla birlikte, ülkemizden ziyade, yurtdışından arka arkaya gelen tepkiler bizi, bir şeyleri doğru yaptığımıza inandırdı.

Ammar’ın sevilmesini, hatta ticari bir başarı yakalamasını, en çok da Tür Sinemamıza bir katkısı olmasını çok istiyorum. Bu olursa yatırımcılar gençleri, inandıkları projeleri gerçekleştirmesi için teşvik eder ve riske girer."


Haberin Devamı