Kurultay’dan öte

Kurultaylar, bir salonda toplanıp birbirlerini alkışlayan taraftarların deşarj platformu olmaktan hâlâ kurtulamadı.

Yüksek yetkisine rağmen, yeni bir ufuk arayışı’na geçemiyor. Orada ilkelerden ziyade hep listeler yarışıyor. Kim kazanmış kim kaybetmiş. Bütün mesele bu.

CHP Kurultayı hayırlı olsun.

Ama inşallah bir hamleye de girişsin.

Sadece son 8 yılın, sadece son 15 yılın değil, 70 yılın muhasebesini yapsın. Kurucu Parti’ye bu yakışır.

★

Genel Başkan adaylarından Muharrem İnce, eğer seçilirse, önce kendini, seçilmezse de mevcut lideri bir emr-i vaki’ye bağlamak niyetinde.

Özetle diyor ki:

- Parti Lideri, mutlaka Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koymalı.

Ya koymazsa?

Koymazsa, ülkeyi yönetmeye talip olmadığını ilan etmiş sayılır.

Ağır bir itham.

Ve de ince bir siyaset.

★

Lakin Kılıçdaroğlu’nu bağlayıcı bir yanı yok. İstisnadır.

O, Parlamenter Sistem’e dönmeyi vaaddettiği için Partili Cumhurbaşkanı koltuğuna uzak durmak isteyebilir. Bunu bir hak, bir mazeret, ya da bunu bir kutsal ilke gibi de sunabilir.

Bir ihtimal daha var:

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı’nı, dünyadaki bütün koltuklara tercih etmiş de olabilir. Kim ne karışır?

★

Kaldı ki Kılıçdaroğlu, dürüst bir insan. Mühürsüz bir seçim’in getirdiği yok hükmündeki bir illegal ortamda niye çıkıp yarışsın? Nereye doğru koşsun?

Orhan Miroğlu

“Yeni Yüzyıl, Kürtler ve Bağımsızlık”

Dopdolu bir kitap bu.

Miroğlu’nun bilgi dağarcığı, koskoca coğrafyayı evimize taşıyor. Okuyunuz (Doğan Kitap)