Oral Çalışlar Kutuplaşma değil militanlaşma
HABERİ PAYLAŞ

Kutuplaşma değil militanlaşma

Haberin Devamı

Anketler, önemli bir kitlenin "kararsız" olduğuna işaret ediyor. Partilere oy verirken kolay karar veren bazı seçmenler, konu "sistem değişikliği"ne gelince, aynı kararlılığı göstermiyor. Ciddi tereddütlerden söz edilebilir.

Bu ruh halinin iki temel nedeni olarak şunları söyleyebiliriz: 1.Yeni sistemin demokratikleşme değil, otoriterleştirme getirmesi endişesi. 2. İktidar dilinin, ötekileştirici, farklı düşüneni dışlayıcı, suçlayıcı bir algı yaratması.

Kararsızlar

MHP'de oylar, Orta Anadolu'dan, Akdeniz'e ve Ege'ye kaydı. Bu nedenle “dindar-milliyetçilik” karşısında, “laik-milliyetçilik” güç kazandı. Laik-milliyetçi kesimin büyük oranda “hayır”a yöneldiği görülüyor.

AK Parti'ye oy veren yüzde 9 civarındaki seçmen de, "acaba tek adam yönetimine mi gidiyoruz?" sorusunu soruyor. Ciddi şüpheler var.

AK Parti

Bu endişeyi, AK Parti yönetiminin de gördüğü ve değerlendirdiği, basına yansıyor. "Hayır diyen vatandaşa terörist demiyoruz" gibi cümlelerle durumu düzeltmek istiyorlar. Ancak, yeniden konuşmaya başlayınca, "hayır diyenlerin, teröristlerle aynı cephede yer aldığı" yönünde mesajlar verebiliyorlar.

Belki "kararsızlar"ın, toplumun en duyarlı noktası olan “terörizm” üzerinden yönlendirilmesi hedefleniyor olabilir... Ancak, kantarın topuzu kaçınca, kırılgan kitle, bu dili sevmediğini hissettiriyor.

AK Parti, seçim başarılarını, iki özelliğiyle elde etti: 1. Askeri/ bürokratik vesayete, müdahalelere karşı; “demokratikleşme” yönünde adımlar attı. 2. Ekonomiyi, uluslararası ölçüleri dikkate alarak ve düşük gelir gruplarını da gözeterek, başarıyla yönetti.

15 Temmuz sonrası

15 Temmuz'dan sonra, ordu ve bürokrasi içindeki direniş, büyük ölçüde kırıldı. “Gerçek iktidar” olmanın zaafları da, bu süreçte belirginleşti. Eşzamanlı olarak, ekonomideki başarı da yıpranmaya başladı.

"FETÖ'yle ve terörle mücadele" konsepti, iktidarın, muhalefet karşısında elini güçlendirirken; “anormal” uygulamalar da yaygınlaştı. KHK'lar; terörü, fikir ve ifade özgürlüğüyle aynı kefeye koyan yaptırımlara yol açtı...

Bu yönelim, iktidar partisi çevresinde, partizan bir militanlaşmayı yaygınlaştırdı...

Referandum kampanyası süresince, geniş kitlelerin, kutuplaştırıcı dile iltifat edeceğini sanmıyorum.Temel sorun; partizanların militanlaşması, güvenlik güçlerinin de bu militanlaşmadan olumsuz yönde etkilenmesi. Geçmişe göre çok farklı bir seçim atmosferi yaşayacağız gibi görünüyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder