Lady Gaga Paris'ten de geçti

Lady Gaga, dünya turnesi ‘Monster Ball Tour’ kapsamında Mayıs ayında Fransa’da, ikisi Paris’te biri Strasbourg’da olmak üzere üç tane konser verdi. Tabii normal olarak Fransa’da olduğu süre içerisinde gündemi de epey meşgul etti. Henüz 24 yaşında olan Lady Gaga hakkında en merak edilen konu cinsiyeti. Kadın mı, erkek mi yoksa hermafrodit (erkek ve kadın cinsiyet organlarını bir arada taşıyan kişi) mi olduğu konusunda tartışmalar var. Kendisi bu tartışmalar karşısında sessizliğini koruduğu için henüz kimse Lady Gaga’nın cinsiyetine karar veremiyor. Neyse, konserlere dönersek; 21 ve 22 Mayıs tarihlerinde Paris-Bercy’deki iki konser yüzünden Bercy sokakları bir sürü ‘Çakma Lady Gaga’larla doldu taştı! Meğer ne kadar çok kişi sarı peruğa ve garip giysilere meraklıymış...

Lady Gaga, sahnede 10’dan fazla farklı kostüm giydi. Bence bazıları güzel, bazıları da komikti! Ben dahil birçok kişi Lady Gaga’nın Madonna’ya benzediği konusunda hemfikir. Zaten Lady Gaga sahnede üzeri zımbalı iç çamaşırı giydiğinde 80’li ve 90’lı yıllardaki Madonna’yı hatırlamamak elde değildi. Lady Gaga bir ara sahnede aynadan yapılmış gibi görünen, boynuz gibi sivri omuzlu, metalik bir kostüm giydi. O sırada kendisine eşlik eden dansçılar zavallı gibi kafalarında metal kaplamalı motor kasklarıyla hoplayıp zıplamak zorunda kaldılar! Daha sonraki sahne kostümlerinde kabarık görünsün diye yeşil temizlik süngeri, göğüslerinden ve cinsel organından ateş çıkıyor gibi görünmesi için ucunda maytap olan bir kemer ve omuzları yüksek durması için ceketlerinden birisinin vatka kısmında karton kullandı. O zaman anladım ki gariplik budalası Lady Gaga bile kostümleri için ‘malzeme’ sıkıntısı çektiyor...

Ya bizim garibanlar ne yapsın? Bu arada sahnede memelerinden ateş saçan, ejderha kılıklı bir kadından daha komik bir şey olamazdı herhalde! Konserde 20 tane parça seslendiren şarkıcı piyano başında ‘Speechless’ şarkısını söylerken hayranlarından gördüğü ilgi karşısında timsah ‘gözyaşlarına’ hakim olamadı! Neyse ki sonradan ortaya çıktı; Paris konserlerinde akan bu gözyaşları Sidney, Toronto, Montreal konserlerinde de tam aynı parçanın, tam da aynı yerinde akmış...

Ölü bedenler sergisi ‘Body Worlds’ İstanbul’da

Eğer yara görünce fenalaşıyor, kan görünce bayılıyorsanız bu sergiye sakın gitmeyin... Mideniz kaldırmayabilir! 11 Haziran günü İstanbul’da İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında bir sergi başlıyor: BODY WORLDS. Sergide, ölmüş insanların bedenleri plastinasyon (ölü bedenlerin çürümeden muhafaza edilip şekil verilmesi) yöntemiyle bölümlere ayrılmış bir şekilde tanıtılacak. Kaslar, organlar, damarlar, iskeletler hiç bozulmadan, ayrı ayrı sergilenerek insan bedeninin ve anatomisinin daha yakından tanınması sağlanacak. Bu serginin ‘sanatçısı’ Alman anatomist Dr. Gunther von Hagens. Plastinasyon yöntemi de kendisinin icadı...

Body Worlds, 11 Haziran-17 Aralık 2010 tarihleri arasında Karaköy Antrepo 3’te sergilenecek. Merak edenlere ve görmek isteyenlere hiç oyalanmamalarını, mutlaka ilk haftalarda gitmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü sergi öngörüldüğü kadar uzun ömürlü olmayabilir. Ben, diğer bir deyişle ‘ölü bedenler’ sergisini geçen sene Mart ayında Paris’te gezdim... Paris’te Madeleine’de bulunan özel bir salonda 12 Şubat - 10 Mayıs 2009 tarihleri arasında açık kalması planlanan sergi ben gezdikten kısa bir süre sonra olaylı bir şekilde kapatıldı! Paris’teki sergide Çinliler’in sergilenmesi ve kullanılan bedenlerin idam cezasına çarptırılmış mahkumlara ait olması büyük tartışma yarattı.

Çinli Dayanışma ve idam cezası karşıtı derneklerin yaptığı şikayetler sonucunda dava açıldı. Mahkeme, ‘cesetler için yasaların belirlediği mekan mezarlıklardır’ diyerek serginin 21 Nisan 2009’da kapatılmasına karar kıldı. Sergi, Paris’te açık kaldığı süre zarfında ziyaretçi akınına uğradı. Her salonda ilk yardım eğitimi almış güvenlik görevlileri vardı. Çünkü sergiyi gezerken sık sık bayılan konuklar oluyor. Ben bile sergide bulunduğum iki saat süresinde üç kişinin bayıldığına şahit oldum! Aynısının İstanbul’da da olmaması işten değil, ne de olsa biz ölü bedenlerden fenalaşan, açık yaradan huylanan, kan görünce bayılan hassas bir milletiz.

Body Worlds sergisinde benim en çok ilgimi çeken ‘eserler’ şunlardı: Ekmek gibi, dörder santimlik dilimlere ayrılmış ve aralıklarla yerleştirilmiş şişman bir beden. Karnındaki bebeğiyle ortadan ikiye kesilmiş hamile bir kadın. Ayı postu gibi, tamamı yüzülmüş ve parlatılmış bir deri. Sadece damardan oluşan bir siluet ve iç organların yalın hali. Sigara içenlerin ise mutlaka bu sergiyi görmelerini tavsiye ediyorum, zira sigara kullanan birinin ciğerleriyle kullanmayan birinin ciğerleri arasındaki farkı görünce bırakacaklarına eminim! Lady Gaga Paris’ten de geçti