Giriş
Baharla birlikte İstanbul’da lale mevsimi de başladı.
Adeta lale cümbüşü yaşanıyor. Kadir Topbaş’ın eseri Lale Festivali bu yıl 11’inci kez yapılıyor. Lalelerin yanı sıra çeşitli etkinliklerle...
Alkışlamak lazım. Evime çok yakın olduğu için Perşembe günü Göztepe 60. Yıl Parkı’na gittim.
Daha kapıdan girer girmez lalelerin yarattığı bir renk denizi içinde hissettim kendimi. Hayal dahi edilemeyecek renklerdeki laleler arasında. Resimler çektim. Çıkarken nikah salonundan gelen bir çiftle karşılaştım.
Parka belediye 110 farklı türde 1.350.000 lale dikmiş. 11’inci türü de ben keşfettim. Mutluluk lalesi gibiydi ellerinde nikah cüzdanlarıyla gelin ve damat.
Şimdi ben de bir büyüğümüz gibi sesleneyim. Ey İstanbullular, Lale Festivali’ni kaçırmayın.
Bir yolunu bulun, başta Emirgan Korusu ve Göztepe Parkı olmak üzere diğer 9 korudan birisine mutlaka gidin. Güzelliği doyasıya içinize çekin...
KIZLARIM SiZE SÖYLÜYORUM...
Grupdaşım ve öğrendim ki, mahalle komşum Ahter Kutadgu, bir kitap yazmış.
Esenlik dilekleriyle bana da yolladığı ilk kitabı. Ben de ilk defa bir kitap için yazıyorum.
3 kız babası Kutadgu’nun, kitabına ‘Sunuş’ seçimi de harika. 4 kız babası Aydın Doğan. Onu bile ‘Ben yazsam ne yazardım’ düşüncesi sarmış.
‘Kızlarıma Notlar’ yazarının tabiriyle, “Sevgisiz, saygısız, hatta birbirine düşman insanlar” olduğumuz bir dönemde, sosyal, kültürel yozlaşmanın panzehiri olabilecek, yol gösterici bir elaltı kitabı niteliğinde.
Sadece kız çocuklarına, çocuklarımıza değil, tüm topluma olması gerekenleri kısa kısa bölümlerle ve herkesin anlayabileceği bir dille anlatıyor.
“En az iki yabancı dille çözümleme yeteneğine” ihtiyaç hissettirmeden. “Emek en yüce değerdir” vurgusu ve “Değerleriniz sağlamsa korkmayın” saptamasıyla bu iki kavramın önemine değiniyor.
“Sürekli gözleyen, koruyup kollayan, çocuğunun bir anlık rahatı için dünyaları veren ve son nefesine kadar bundan vazgeçmeyen adama ‘baba’ denir” diyen yazar, nedense anneliği ‘eş’e indirgeyerek, bu konuda cimri davranmış.
“Yanınızdaki, gün kararırken çıkıp parlayıveren Çoban Yıldızı gibiyse ‘eş’tir. Değilse değildir” diyerek.
Ve kitap.
Hızlı düşünüp, hızlı hareket etmek zorundasınız. Şaşmaz teraziniz ise vicdanınız olmalı.
Ayarınızı iyi ayarlayın. Ne ayar verin, ne de kimse size ayar vermeye kalksın.
Özgürlükleriniz için savaşmayı ıskalamayın.
Kimsenin yaşamınıza yön vermesine izin vermeyin.
Kimseyi pozisyonu nedeniyle gözünüzde büyütmeyin.
Mütevazi olun ama, yaptığınız iyi şeyleri anlatırken cömert olun. Başkaları ilham alsın.
Atatürk, ‘Doğruyu söylemekten korkmayın’ demişse korkmayın.
Niyet her şeydir. Düşünmediyseniz düşünün.
Anne-babaların birlikte hareket etmelerini bir şey sağlar. Aralarındaki sevgi.
270 sayfa boyunca, apaçık “Kızlarım size söylüyorum, ey millet siz anlayın” diyen Ahter Kutadgu’nun kitabını elimden geldiğince drajeler halinde size aktarmaya çalıştım. Tatlı. Benim bu yaşımda dersler çıkardığım bu drajeleri size de tavsiye ederim. Hayat görüşünüz tatlansın diye.
Bizim Siber’imiz de bu
Tecavüz ve taciz saldırısı altındayız. Her gün bir tecavüz olayı. Çoğunlukla da çocuklara. Ensar çukurundan çıktı pislik, şimdi her yerden fışkırıyor. Neyse ki kamuoyundaki infial nedeniyle, her yakalanan hemen tutuklanıyor. Bazı olaylar da iğrenç. Ensestin daniskası. Ve hasırın altında kim bilir daha neler var. Ey hakimler, savcılar, bu olaylarda elinizi vicdanınızdan ayırmayın. Evlatlarınızı düşünün. Hak ettikleri ceza artık Türkiye’de yok ama, sizin hak gördüğünüz yeter. Hafifletici neden bulmazsanız eğer.
Aile Bakanı hakkında verilen gensoru reddedilince AKP’li vekiller tebrik kuyruğuna girdiler. Az bile. Halay da çekebilirlerdi.
AKP çok şanslı bir parti. Tecavüz olayları ile tam köşeye sıkışmışken her şey bitti, Kılıçdaroğlu’nun bir lafına döndü gündem. “Siyasi sapık, edepsiz, aşağılık, porno başkanı” yakıştırmalarıyla. Aslında Bakan Hanımefendi gibi o da bir kere söyledi zaten. Tecavüz furyası sessizliğinde, haklıydı ve lafının hiçbir şekilde cinsellik anlamı yoktu. Bakan, 50 bin liralık dava açtı. İnşallah kazanır da, MEB izni olmadan açılan kaçak kurslara bağışlar.
ÇiFTE KAVRULMUŞ
AKP milletvekili arka planı, Arka Plan’da açıkladı: “Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde.” Yalan mı? Ama hemen, öteki vekilin, “Oğlan bizim, kız bizim” lafını duymazdan gelip “Olur mu öyle şey, onun kendi fikri. Dili sürçmüştür” deyiverdiler. Bu arada Ensarioğlu’nun terörist taziyesi de güme gidiverdi. Çifte kavrulmuş aklanma.
Üst akıl
Eskiden lobiler vardı. Türkiye’ye yönelik, daha doğrusu AKP’ye yönelik her kötülük onlardan geliyordu. Şimdi “Üst akıl” çıktı. Lobiler emekli oldu. Sarayın yaratıcı kadrosu bir süre bu üst aklı kullanır, kanıksanınca hemen yenisini bulur. Ne de olsa akıllı adamlar ki, işe saraya gidiyorlar.
CIZZZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasetçi önce dürüst olmalı” dedi. Peki siz niye güldünüz?
