Giriş
Ada'nın tadı yok sensiz!
Futbolun Picasso'su İslam Çupi otuz yıl önce Lefter Küçükandonyadis'in otuz yıldır boşluğunun dolmadığını yazıyordu. Sene 2010, çimenlere bir kürsü kuran ordinaryüsün vedasından bu yana değişmeyen tek şey yine Lefter Küçükandonyadis'in eksikliği. Bir an önce iyileşmesini temenni ederek, "Futbolda hırsından ağlamayan ve yenilince gözyaşı dökmeyen asla sevinmeyi bilemez" sözünü hatırladıktan sonra Şükrü Saraçoğlu'na dönelim.
Daha önce nerelerdeydin?
Ligin ilk yarısının son maçında kendi sahasında Sivasspor'u ağırlayan Fenerbahçe maça hızlı başladı. Art arda akınlarla Sivas kalesine yüklenen Fenerbahçe'de Issiar Dia için taraftar "Daha önce nerelerdeydin?" adlı bir beste yapıp alkışlarla teessüflerini yollamak arasında gidip geliyordu. Felsefesi kuvvetli istikrarı zayıf Bekir İrtegün'ün fırsatçı yönünü görmemize direkler izin vermedi.
Tedirginliğin tahakkümü
Sivas zaman zaman yaptığı ataklarla Fenerbahçe'ye ligin son maçını rahat kazanamayacağının sinyallerini veriyordu. Fenerbahçe'nin taraftarları ayağa kaldıran her atağında Issiar Dia imzasını görmek mümkündü. Klasik duran top gollerinden birine ulaşamayan Fenerbahçe ilkyarı sonunda tünele girerken rahat galibiyet bekleyen taraftarlarına kocaman bir tedirginlik hediye ediyordu. İlk yarıda yalnızca iki kez pozisyona giren Mamadou Niang'ın üç maçtır düşen temposuyla Saraçoğlu tribünlerini hüzünlendiriyordu.
Kaptan gri bulutları dağıttı
İkinci yarıda benzer bir filmi seyrederken taraftarı koltuğundan hoplatan frikik şaheseri elbette Alex De Souza'nın ayağından geldi. Çok uzun zamandır yalnızca televizyonda jenerik olarak izlediğimiz gollerden birine imza atan kaptan Alex De Souza hocası Aykut Kocaman'ın üzerine çöken gri bulutları dağıttı. Takımın maçı kazanma azmi belkide Sivasspor maçı adına yazılabilecek tek olumlu noktaydı. Fenerbahçe'nin bir takım olma yolunda ilerlediğinin göstergesini merak edenlere golün ardından yaşanan sevinci tekrar tekrar izlemelerini tavsiye ederim...
Bu kadar gol yenmez!
İlk yarıda 10 galibiyet 3 beraberlik ve 4 mağlubiyet alan Fenerbahçe 40 gol atıp 21 gol yiyerek ilginç bir istatistiğe imza attı. Derbilerde yüzü gülmeyen ekip, deplasmanlardaki kırılgan kimliğini terk ettiği takdirde zirveyi sonuna kadar kovalayacaktır. Maç içinde çeşitli varyasyonlar deneyen Aykut Kocaman çift forvete döndüğü zaman takımın çok daha iyi bir performans sergilediğini mutlaka dikkate alacaktır.
Sol yanına müdahale şart!
İlk yarıda skor avantajı sağlayıp ikinci yarılardaki uyuma devreleri nedeniyle kaybedilen puanlara mutlaka bir çare bulunması gerekiyor. Bütün felsefesi topu kanatlara aktarıp hızlı oynamak üzerine kurulu bir takımın ağır çekim modunda ilerlemesini de bir çırpıda anlamak gerçekten zor... Sol kanatta Caner Erkin'den bek yaratma sevdası da takımı olumsuz yönde etkiliyor. Dos Santos takıma monte edilmeli yoksa sol kanat umut vermiyor. Her ne kadar olmayacak deseler de özelikle sol kanada transfer şart.
Benim hâlâ umudum var!
Aradaki 9 puan farka bakıp karalar bağlayanlar boşuna üzülüyorlar. Üç puanlı sistemde ikinci yarı tablo tamamen değişebilir. Lig lideri Trabzonspor sürekli aynı kadroyla sahaya çıkıyor. Bu tempoyla tökezlemeden devam etmesi zor. Ayrıca ligin sonlarına doğru üzerlerindeki baskıyı kaldırıp kaldıramayacaklarından emin değilim.
Onun gözleri hep üzerinizde olacak
Aykut Kocaman ilk yarıdan gerekli dersleri çıkardığı takdirde Fenerbahçe şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olup zirveyi zorlamaya devam edecektir. Taraftarın Aykut Kocaman'a olan sabrı Sivasspor maçında bir kez daha ortaya çıkmıştır. Beraberlik ve yenilgi halinde kaosa sürüklenecek bir takımın taraftarı golün geldiği 77. dakikaya kadar takımını muhteşem bir şekilde destekledi.
Şimdi hasta yatağında ömrünü verdiği Fenerbahçesi'ni destekleyen Lefter Küçükandonyadis'e borcunu ödemenizin vakti geldi geçiyor. Onun isteği heykelinin dikilmesi değil milyonlarca Fenerbahçeli'nin takımını gururla seyretmesi. Unutmayın içerde ya da deplasmanda oynadığınız her maçta Ordinaryüs'ün gözleri hep sizin üzerinizde olacak...
