Oral Çalışlar Lozan tartışması...
HABERİ PAYLAŞ

Lozan tartışması...

Haberin Devamı

Lozan antlaşması, bugünkü iktidar dahil, bütün yönetimlerce, siyasi başarı olarak değerlendirilir.Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Lozan konusundaki ortak değerlendirmeyi benimseyen bir siyasetçiydi.Dün,Lozan'ı bir başarı olarak görmediğini söyleyerek, yeni bir tartışmanın kapısını açtı.
Anlaşma, imzalandığı dönemde de, tartışmalara neden olmuştu. Lozan, İsmet İnönü'nün siyasetteki yerini sağlamlaştıran bir gelişme olarak değerlendirilir.
"Geçmiş üzerine tartışma yapmanın, farklı bir tutum almanın kime ne zararı var?" diyebiliriz. Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı da, herkes gibi kişisel fikrini söyleyebilir, yerleşik anlayışa aykırı değerlendirmeleri varsa, bunları dile getirebilir.

O dönemde itiraz edenler

Lozan görüşmeleri, TBMM'de, dört bölüm halinde tartışılıp oylanmıştı. Her bölümde, “hayır” diyen 12-13 mebus çıkmıştı.

Eleştirenlerden biri, Yahya Kemal'di. Doğu'da yaşayan Türk ve Kürtlerin sınırların dışında bırakılmasına itiraz etmişti. Lozan'a oy vermeyen milletvekilleri arasında, Şükrü Kaya, Vasıf Çınar, Damar Arıkoğlu ve Mustafa Necati gibi önemli isimler vardı. Barış ihtiyacı o kadar önemliydi ki, Meclis'in büyük çoğunluğu, evet oyunu gönül ferahlığı ile vermişti.

Antlaşmanın imzalandığı 24 Temmuz, bir dönüm noktası olarak kabul görmüştür.

Sakin bir dönem olsa

İsmet İnönü, CHP'nin uzun yıllar liderliğini yapmış bir politikacı.

CHP'liler, Lozan'ı, bir tarihi zafer, hatta “Cumhuriyetin meşruiyet belgesi” olarak sayarlar. Cumhurbaşkanı'nın çıkışı da, "Cumhuriyet'e yönelik bir tavır alış” olarak algılanıyor.

Gerilimli ve sıkıntılı bir süreçten geçilirken, ana muhalefet partisinin sinir uçlarına dokunmanın gereği yok. Normal bir dönemde olsak, yararlı olarak görebileceğimiz bu çıkış; şu dönemde, maalesef gerilimi tırmandırıyor.

İç barış ihtiyacı

Şu ortamda, çatışmaya, siyasi gerilimi tırmandırmaya değil, iç barışı geliştirecek ortak akla ihtiyacımız bulunuyor.

Farklılıklarımızı öne çıkartmak değil, ortak noktalarımızı geliştirmeye çalışmak, esas olmalı.

Siyaset, 15 Temmuz sonrasında gelişen uzlaşma dilini koruyabilecek mi? Yeni anayasa gibi yeniden yapılanma noktalarında, ortak bir zeminin nasıl yaratılabileceğine kafa yorabilecek miyiz? Hep birlikte göreceğiz ...

Bir kitap: Ali Parlar, “Metrodaki yabancı” (roman),Ayrıntı yayınları

Sıradaki haber yükleniyor...
holder