Pazar Postası Mabel Matiz: Seks tabusu kırılsa herkes pamuk olur
Paylaş
Mabel Matiz: Seks tabusu kırılsa herkes pamuk olur

Mabel Matiz’in yeni şarkısı ‘Ya Bu İşler Ne’ herkesin dilinde. 32 yaşındaki sanatçı, “Hayatım homofobik dille mücadele etmekle geçti. Sihirli bir değneğim olsa cinsel ayrımcılığı bitirmek isterdim” diyor

Oya Çınar
oya.cinar@posta.com.tr


Herkes size bayılıyor. İnsanların kafasında ‘özel bir insan’ portresi yaratmayı nasıl başardınız?

Sanırım özel bir adam gibi görünmek için özel hiçbir şey yapmayarak. Tamamen kendi isteğim doğrultusunda, kendi kişisel ihtiyaçlarımı baz alarak yaşıyorum. Belki bu doğal ve gerçek geliyordur insanlara.

Yedi yıl oldu siz hayatımıza gireli. Neler değişti?

Daha görünür oldum. Bir şekilde yaptığım işlerle insanlara daha çok temas eder oldum. Bu da hem müzik yaparkenki sorumluluğumu hem de işin eğlencesini artırdı. Bunun dışında hiçbir şey değişmedi aslında.



Hem şarkılarınızda hem duruşunuzda muhalif bir yan var. Aileden mi geliyor bu?

Ailenin dik kafalısı benim. Çocukluğumdan beri böyleyim.

Hatırladığınız ilk bilinçli itirazınız neye ya da kimeydi?

(Gülüyor) Derin bir soru, düşünmem lazım. Zorla bir şey yaptırılmaya çalışıldığında hep itiraz ettim. Ama hatırladığım ilk tepkim annemeydi. Öğlen uykularından nefret ederdim. O beni uyuyor sanırdı. Ben gizli gizli ansiklopedi okurdum.

Bugün en çok nelere itiraz ediyorsunuz?

İnsanın ve toplumun değerini küçülten, toplumsal barışı zedeleyen her şey kalbimi incitiyor ve itiraz duygumu tetikliyor.

Peki, sizi en rahatsız eden konu ne?

Farklılıkların bu kadar ayrıştırılması, farklı renkler arasında değer ayrımı gütmek kalbimi çok kıran bir şey.

Kendinizi aykırı buluyor musunuz?

Farklıyım ama aykırı bulmuyorum. Sadece müzik olarak bile farklı bir yeri işaret ettiğimin bilincindeyim. Ya da fakültedeyken, beyaz önlüklüydüm ama kareli pantolon giyip gözlerime kalem çekince tüm klinik beni işaret ederdi. Bu bir farklılık evet, bununla da mutluyum. Yaptığım müzik de yaşadığım hayat da benim rengimle gayet uyumlu.



AYKIRI DEĞİL FARKLIYIM

Bir süre önce sosyal medyada hepimizi etkileyen haklı bir isyanınızı okuduk. Bir okurunuzun yaptığı homofobik, cinsiyetçi bir paylaşım üzerine...

Ben o arkadaşımızın kullandığı dile çok alışkınım. Hayatım bu homofobik dille, nefret diliyle mücadele etmekle geçti. O yeni bir şey söylememişti ama bazen her şey birikir, en derininize temas eder ve susamayacağınız bir nokta gelir ya... O da öyle bir andı.

Yazdıklarınızda büyük bir üzüntü vardı...

Üzüntüm o yazıyı daha paylaşmadan, yazı bitince geçmişti aslında. Yazdıklarım, o arkadaşımıza açık mektup olmasının ya da kamuya yazdığım bir metin olmasının ötesinde, öncelikle kendimle olan ilişkime temas ettiğim bir yazıydı.Yoksa zaten tüm hayatım o dille mücadele etmekle geçti.

Bir şekilde size ulaşıp özür diledi mi?

Evet. Üzgün olduğunu belirten, özür dileyen bir mesaj gönderdi. Anlaşılmış olmak da mutluluk vericiydi.

Zaten başından beri cinsel kimliğinizi saklamadınız. Ama kimsenin gözüne de sokmuyorsunuz...

Evet. Ama bunun için özel bir çabam da yok. Herhangi bir müzisyen kendi cinselliğiyle ilgili gündelik hayatında ne yapıyorsa ben de o şekilde yaşıyorum.



AŞIK OLUNCA YAMULUYORUM

Yeni şarkınız, ‘Ya Bu İşler Ne’ dinleyicisiyle buluştu. Nasıl çıktı ortaya?

Önce melodisi geldi. Sözü bestenin üstüne yazdım. Biraz dertli ve yüklü bir şarkı. Dünyaya kuş bakışı baktığımızda bireysel hikayelerimiz küçülür ve kaybolur ya birden bire. Tam da böyle, “Mevzu daha büyük” dediğim bir zamanda yazıldı. Bittiğinde beni de o dertten kurtarmış gibi hissettim.

Sözlerinizin felsefi bir yanı var. Nelerden besleniyorsunuz?

Hepimizi dolduran şeyler beni de dürtüyor. Evet tüm müzisyenler hayatın anlamından bahsetmek zorunda değil ama söz konusu bir aşk acısıysa ben bunu daha derin yazıyorum çünkü yaşarken öyle yaşıyorum zaten. Bildiğiniz yamuluyorum (gülüyor). Ama mutluyum böyle olmasından.



Bu şarkı yeni albümün de habercisi mi?

Evet. Her anlamda. Bu yıl sonu çıkacak. Eski şarkılarıma göre daha elektronik ama folklorik bir yanı da var.

Kıyafetleriniz ve klipleriniz çok renkli. Yardım alıyor musunuz?

Zevklerimin ve içgüdülerimin etkisi büyük ama yardım da alıyorum tabii. Çalıştığım insanlar da çok titiz ve zevkli.

CİDDİ BİR İLİŞKİ TECRÜBEM OLMADI

“Her yere giden, ama hiçbir yerde kalamayan bir insanım” demişsiniz. Aşkta?

Kalmayı çok istiyorum ama beceremiyorum. Bugüne kadar ciddi bir ilişki tecrübem olmadı maalesef. Birkaç girişimim oldu. Onlar da en fazla bir yıl sürdü.

Çabuk mu sıkılıyorsunuz?

Niye bana atıyorsunuz suçu hemen (gülüyor).


Genelde kim sorun çıkartıyor peki?

İnsan gerçekten karşısındakini canına sokacak kadar sevince onun mümkün olduğu kadar uzun sürmesini istiyor. Ama hepimizin beklentileri, aşka yüklediği anlamlar farklı. O anlamlar örtüşmeyince fırtınalar kopuyor işte.

Sizin ilişkiden beklentiniz ne?

Uzun süre bildiğimi sanıyordum ama son altı aydır bilmediğimi farkettim. Ne beklediğimin cevabı bende de yok şu an.

İlişkide sadık olabiliyor musunuz?

Bilmiyorum (gülüyor).

Nasıl bilmiyorsunuz?

Her gün olmuyorum ama olduğum oldu. Sadakat değerli bir şey. Hele ki bunu hak eden birini bulduysanız. Ama işin aslı son zamanlarda kafam biraz karışık bu konuyla ilgili.

Bir de ihaneti cinsel ve duygusal diye ayıranlar var. Siz nasıl düşünüyorsunuz?

Kestiremiyorum. Ben de bazen, “O tamamen benim olsun” hissine kapılıyorum. Ama bu ne kadar sağlıklı, bu bilginin yüzde kaçı benim, yüzde kaçı bin yılların bana bıraktığı kültürel ya da genetik miras, onu çok kestiremiyorum.



CİNSEL AYRIMCILIĞI BİTİRMEK İSTERDİM

Elinizde sihirli bir değnek olsa hangi tabuyu yıkmak isterdiniz?

Çok şey var ama önce cinsel ayrımcılığı bitirmek isterdim. Maalesef seks hâlâ tüm dünyada büyük bir tabu. Ve bundan kaynaklanan bir çileler silsilesi var. İnsanlar bu yüzden acı çekiyor. Bu konuyu rahatlatmak isterdim. Bu değiştiğinde bence insanlar pamuk gibi olacak. Hâlâ bin yılların ezberiyle yaşanan çok şey var. Osho’nun bir sözü var, “Önce sekse doyun” diyor. Çok mantıklı buluyorum. Bunu değiştirmek isterim dünyada.

Haberin Devamı