Cumartesi Postası 'Maden işçisi gibiyiz'

'Maden işçisi gibiyiz'

Paylaş
'Maden işçisi gibiyiz'

‘O Hayat Benim’in Sakine’siydi Birgül Ulusoy. Diziden olaylı şekilde ayrıldı. Şimdi Emrah’ın dizisi ‘Aşk ve Mavi’de. 26 yıla sığdırılmış bir oyunculuk hayatı olan Birgül Ulusoy ile dizi çekimlerinin yapıldığı Kapadokya’da buluştuk

Röportaj: Elmas Dereci
elmasdereci@gmail.com


■ ‘Türkiye’de oyunculuk’ başlığı altında neler söylersiniz?

Oyunculuk bizde el yordamı ile ‘kaşı gözü güzel’ zihniyetiyle yapılıyor. Oyuncu canlı organizma gibi gelişir, büyür. Bizde nasıl başladıysa öyle kalıyor. Üstelik bu işin ata sporu tiyatrodur. Tiyatroya dokunmayan oyuncu yarımdır.

■ Oyunculukta çok para kazanmanın yolu ne?

İşinize verdiğiniz yıllar ve çok çalışmak. Ki

■ Setlerde sizi en çok ne rahatsız eder?

Samimiyetle laçkalık arasında çok ince bir çizgi vardır. Bunun dozunu iyi ayarlayamayan, çaktırmadan ve ustalıkla zemini altınızdan çeken insanlar bu sektörde fazla.

■ Nasıl bir oyunculuk sektörü hayal edersiniz?

Enerji sömürüsünün ve yıpranma payının daha az olduğu bir sistem! Bizler maden işçisiyle aynı yıpranma düzeyindeyiz. Çok daha şatafatlı bir iş yapıyor görünüyoruz, ama değil.

■ “Aynı sette olmam” dediğiniz kişiler var mı?

Hem yapım firması hem de oyuncu olarak cebimde ‘uzak durmam gerekenler’ listem var. Pis yerlerde çalışabiliyoruz, yemek saatleri belli olmuyor, gözünüz mikrop kapabiliyor, ayağınıza çivi batabiliyor. Bir de orada ruh dengeleri bozuk oyuncular varsa iş daha da zorlaşıyor. “Oyuncu kadromuz Birleşmiş Milletler gibi”

■ Yeni dizinizi anlatır mısınız?

Dizide de adım Birgül. Kapadokya’da bir konak hikayesi. Konakta doğan çocukları büyütmüş, en eski emektar. Sevgili Işıl Yücesoy’la kol kola gidecek bir karakter. Birleşmiş Milletler gibi bir kadromuz var. Adana’dan, İzmir’den, İstanbul’dan gelen oyuncularla beraberiz. Geçen yıl çok ağlattım, bu yıl güldüreceğim.



‘O HAYAT BENİM’ SETİ KANSERLİ HÜCRE’

■ ‘O Hayat Benim’ dizisinden olaylı ayrıldınız. Yapım şirketine neden 1 TL’lik dava açtınız?

Bana atfedilen çirkinliklere tepki olarak 1 TL’lik dava açmaya karar vermiştim ama bu davanın ömür boyu bana sorulacağını, peşimden geleceğini düşünerek vazgeçtim. 1 TL bana yaptıkları terbiyesizliği yüzlerine vuran bir semboldü.

Temel sorun, yapım firmasından kaynaklandı. Firma sorunları hızlı çözemedi, oyuncular yapıma müdahale etti. Oyuncu yapımcıya, yönetmen oyuncuya dedikodu yapıyordu.

Bölüm yayınlanmadan senaryoları hayranlarımla paylaşmakla suçladılar beni. Bu dedokuduyu da diğer oyuncular yaydı. Bir vıcık vıcıklık vardı zaten. Kanser hücresi gibi bir durum vardı. ‘Karagül’ dizisinin setinde olanların hangisi basına yansıdı? Hiçbiri. Bu, o yapımın ve yapımcının gücünü gösterir. Ya sever ya terk edersiniz. Ben 60 bölümü teslim edip gitmeyi yeğledim.

‘AYNADA GÖRDÜĞÜM KADINDAN MUTLUYUM’

■ Kiloluydunuz, incelmişsiniz. Nasıl yaptınız bunu?

Hamile kaldığımda 69 kiloydum. O süreçte 83 oldum. Diyete girmedim, koşturma ve yoğunluktan kilolarım gitti. Şu anda, hamile kalmadan önceki kilomdayım. Yaşımın kilosu bu ve aynaya baktığımda mutlu oluyorum. Sabah ve akşam 1,5-2 saat yürüyorum. Yağmur da yağsa bu kuralım değişmiyor.

BUTİK OKULU VAR

■ Oyunculuk dersleri veriyorsunuz. Oyuncu adaylarına öneriniz nedir?

Butik bir okulum var. Dört aylık oyunculuk programı uyguluyorum. Dört ayda bir şey öğretilemez. Sadece girizgah yapıyorum. Oyunculuğun ne olduğunu anlayarak mezun oluyorlar.

■ Dizi, sinema, tiyatro, eğitmenlik... Hangisi vazgeçilmez?

Hepsi. Diziden para kazanıyorsunuz, sinemada uyuzunuzu kaşıyorsunuz, tiyatroda prestij yapıyorsunuz, eğitmenlikte bir şeyin büyümesine katkıda bulunduğunuz için haz duyuyorsunuz.

Haberin Devamı